Türk Eğitim Sen 1 No.lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, 18 Eylül günü başlayacak yeni eğitim ve öğretim sisteminde 7 sorun olduğunu belirterek çözüm önerilerini açıkladı.
Norm kadro uygulamasında sorunların had safhaya ulaştığını belirten Türk Eğitim Sen 1 No.lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, "2012-2013 eğitim öğretim yılı ile başlayan 4+4+4 eğitim modeli ile daha o günlerde dile getirdiğimiz öğretmen norm kadro sorunu artarak devam etmektedir. Kararnamelerinde ihtiyaç fazlası yazan öğretmen sayısı günden güne artmaktadır. 16 Nisan referandumu öncesinde Sayın Başbakanımız tarafından dile getirilen tam gün uygulaması ile norm sorunu ilimizde çok daha büyük ve yeni sorunlara yol açmıştır. Tam güne geçiş uygulamalarında ilimizde gözlemlenen ileriye dönük bir planlama yapılmadığıdır. Öğretmenlerin hizmet yılları süresince toplamış oldukları hizmet puanlarına göre yapılan yer değiştirmeler, gerek tam gün geçişi ve gerekse mevzuattan kaynaklanan sebeplerle anlamını yitirmiştir. Düşük puanlı öğretmenlerimiz okullarımızda kadro bulabilirken yüksek puanlı öğretmenlerimizin ihtiyaç fazlası olarak kalmaları hizmet puanlarının geçerliliğinin sorgulanması sonucunu doğurmuştur. Mazerete bağlı yer değiştirmeler sonucunda sağlanması beklenen aile birliğinin sağlanmasında bakanlık tarafından yayınlanan 14 Ağustos tarihli 2017/22 sayılı genelge bu durumu iller bazında zora sokmuştur. Ücretli öğretmen çalıştırılmasının önüne geçilmesi ve öğretmenlerimizin norm sorununun çözümünde illerin insiyatif kullanmasına olanak verilmelidir" dedi.
"Mülakat sistemi"
Öğretmenlerin Kariyer Basamaklarında Yükselme Uygulamasının unutulduğunu savunan Demir, şöyle konuştu:
"30 Haziran 2004 tarihinde 5204 sayılı kanunla yürürlüğe giren Öğretmenlerin Kariyer Basamaklarında Yükselmesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi tarafından 2008 tarihli karardan sonra herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Yasada "sınav yılda bir defa olmak üzere ÖSYM'ce yapılır" ibaresi bulunmasına rağmen mahkeme kararını takip eden 2009 yılından bugüne kadar herhangi bir sınav yapılmamış ve bu konu da "gözden geçirilecek" söyleminden başka da herhangi bir çalışma olmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuyu daha fazla geciktirmeden çözmek durumundadır. Milli eğitimdeki mülakat yöntemi kabul görmedi. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenden yöneticisine atamalarda mülakat sitemini yerleştirmeye çalışmaktadır. Bilinmesini isteriz ki bu yöntem eğitim camiası tarafından kabul görmemektedir. Mülakat sistemi dünyanın neresine giderseniz gidiniz torpil sözcüğü ile eş anlamlı anlaşılmaktadır. Yöneticilik süre kısıtlaması aynı zamanda norm sorununu da beraberinde getirmektedir. Yönetici atamalarındaki dört yıl uygulaması da beraberinde getirdiği sorunlarla birlikte düşünülerek yeniden ele alınmalıdır. Mülakat sistemi terk edilmeli, kariyer ve liyakat konularında ortak akıl çerçevesinde kriterler belirlenmeli ve sistem baştan sona yenilenmelidir."
"Genel İdare Hizmetleri sınıfının sorunları çözüm bekliyor"
Genel İdare Hizmetleri sınıfında çalışan personelin sorunlarının çözüm beklediğinin altını çizen Demir, şunları söyledi:
"Genel İdare Hizmetleri sınıflarında çalışan arkadaşlarımızın sorunları bugüne kadar görmezden gelinmiştir. Biriken sorunlar gün geçtikçe daha da büyüyerek sorunların çıkmaza girmesine neden olmuştur. Bu sorunlarla ilgili çalışmaların yapılması, bu sınıflarda çalışan arkadaşlarımızın sorunlarının birlikte yapılacak çalışmalarla düzeltilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çalışmaların başlatılması gerekmektedir. Her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerimize ödenen "Öğretim Yılı Hazırlık Ödeneği" tüm eğitim çalışanı arkadaşlarımıza ödenerek eğitim çalışanlarımız arasında eşitlik sağlanmalıdır."
Personel ve ek ödeme sorunları çözüm bekliyor
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki yardımcı personel ve ödenek sorunlarının çözüm beklediğini kaydeden Demir, şöyle devam etti:
"Okullarımızın personel ve ödenek sorunu maalesef müzmin hastalığımız haline gelmiştir. Kısa vadeli alınmaya çalışılan önlemlerin çare olmadığı açıktır. Okullarımızın bu sorunlarının acilen giderilmesi gerekmektedir. Sorunun çözümüne geçici değil kalıcı tedbirler aranmalıdır. Okullarımızın en temel sorunlarından birisi de güvenlik konusudur. Okullarımızda yaşanan ve basına da konu olan olayların yaşanmaması için bu konuda ciddi önlemler alacak mevzuat çalışmaları yapılmalıdır. Her kurum kendi kabul ve retlerine göre merkezi sınav usul ve esasları belirlemektedir. Bu da sınav süreçlerine içinden çıkılmaz bir nitelik katmaktadır. Kimi sınavlar için 15 dakika önceden kapılar kilitlenirken kimi sınavlara 15 dakika geç kalınabilme hakkı tanınmıştır. Kimi sınavlar için yürütücü komisyon 1 saat önce sınav merkezinde bulunmak zorunda iken bazı sınavlarda ise bu pek önemsenmemektedir. Bunlar gibi çok sayıdaki farklı uygulamalar adayları da komisyon üyelerini de şaşırtmaktadır. Bu uygulama karışıklığına son verilmeli, tüm sınavlar için ortak kriterler belirlenmelidir. Sınav komisyon üyeleri arasındaki ücret farklılıklarının da giderilmesi hakkaniyet ilkesi gereğidir."
İHA