Demirtaş: “Nasreddin Hoca Heykeli Kaldırılmalı"

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Uzundere'deki rekreasyon alanı içinde yer alan göle maya çalan Nasreddin Hoca heykelinin...

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Uzundere'deki rekreasyon alanı içinde yer alan göle maya çalan Nasreddin Hoca heykelinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Demirtaş, İzmir'in ana aksında, kente giriş noktasında yapılacak heykellerin İzmir'in bir simgesi veya İzmir'e simge olabilecek bir heykel olması gerektiğini vurguladı.

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Uzundere'deki rekreasyon alanı içinde yer alan göle maya çalan Nasreddin Hoca heykelinin kaldırılması gerektiğini belirtti. Güneyden İzmir'e gelen herkesin ve aynı zamanda pek çok İzmirlinin bu yapıyı sorguladığını ve yakıştırmadığını belirten Demirtaş, "Biz anlam veremiyoruz. Neden buraya koskoca bir Nasreddin Hoca inşa edildi? Bir anlamı varsa İzmirlilere açıklanmalı, anlatılmalıdır. Mutlaka bir şey yapılacaksa Atatürkçü İzmir'e büyük bir Atatürk heykeli yakışırdı. İçine giren çocuklara, Atatürk'ün devrimleri, görsel olarak anlatılabilirdi. En kısa zamanda İzmir'e yakışmayan görüntünün kaldırılmasını ya da görünüşünün başka görsellerle değiştirilmesini istiyoruz" dedi.

"İzmir'in simgesi olsun"

Kentte yer alacak heykel ve simgelerin dikkatli seçilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, şöyle devam etti: "Her ne kadar İzmir bir hoşgörü kenti ise de bu şehrin tarihinde yer almayan bir simgenin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Böylesi görünür yerlerdeki heykel ve simgelerin karar verme süreçlerine tüm kentin katılması ve çok dikkatli seçilmesi gerekir. Belediyelerimizin şehrimizin markalaşması ve tanınması için yapılan çalışmalara uyumlu hareket etmesi ve katkı koyması beklenmektedir. Bu anlamda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin körfez vapurlarına isim koyarken İzmirlilere sorması ve vapur isimlerini İzmir'in önemli spor adamı, siyasetçi ve sanatçılarından seçmesi son derece anlamlıdır. Nasreddin Hoca heykeli buradan kaldırılmalıdır. İzmir'in ana aksında kente giriş noktasında bir heykel yapılacak ise İzmir'in bir simgesi veya İzmir'e simge olabilecek bir heykel olmalıdır."

Heykelin yakışacağı yer Akşehir'dir

Akşehir'de yaşadığı kabul edilen Nasreddin Hoca'nın, İç Anadolu'nun ve Türk edebiyatının önemli kültürel bir figürü olduğuna dikkat çeken Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nasreddin Hoca, yaşamını sürdürdüğü Akşehir'le anılmaktadır. 1959 yılından bu yana temmuz ayında Akşehir'de Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenleniyor. Dolayısıyla, Nasreddin Hoca heykelinin yakışacağı yer Akşehir'dir. Yeni kurulan bir belediye olarak Karabağlar Belediyesi, Uzundere'de bir rekreasyon alanı yaparak geçen yıl haziran ayında hizmete açtı. Rekreasyon alanı olarak kurgulanmış proje son derece başarılı ve bölge halkına hizmet verecek niteliktedir. 230 bin metrekare alan üzerine kurulu alanda su havuzları, oyun alanları, konser/gösteri sahnesi Nuhun Gemisi maketi gibi bölümler bulunmaktadır. Bu rekreasyon alanında yaklaşık 40 metre yüksekliğinde göle maya çalan Nasreddin Hoca heykeli yapılmıştır. Konya'nın Akşehir ilçesi ile anılan Nasreddin Hoca'nın dev heykeli bugün İzmir'in metropoliten kent merkezine en önemli girişlerden biri olan Uzundere çevre yolundan görülecek şekilde konulmuştur. Üstelik bu dev heykel, yine İzmir'in bir simgesi olmayan ve bir İç Anadolu ozanı olan Pir Sultan Abdal heykelinin de tam da önünde yer almıştır."

"İzmir'in simgelerini yaşatmalıyız"

Günümüzde dünya ölçeğinde rekabetin, ülkeler düzeyinden şehirler düzeyine taşındığını söyleyen Demirtaş, "Bu durum marka kent olgusunu ortaya çıkarmıştır. Bir şehir marka kent olmak istediğinde, ekonomik ve kültürel boyutta kendi kaynaklarından ve potansiyelinden beslenir. Marka kentlerin en önemli özelliği, dünyanın kabul ettiği, ilgi gösterdiği farklıkları, zenginlikleri ve simgeleri ile ön plana çıkmalarıdır. İzmir için de tanınırlığı, bilinirliği açısından çeşitli simgeler söz konusudur. Örneğin II. Abdülhamit'in, 1901 yılında yani tahta çıkışının 25 yılı şerefine Mehmet Said Paşa tarafından yaptırılan, üzerinde saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilen İzmir Saat Kulesi, kentin merkez meydanında yer alması nedeniyle simge bir yapı olmuştur. Örneğin destanlarında Aiol ve İon lehçesini birlikte kullandığı için bilimsel olarak Smyrnalı olduğu kabul edilen Homeros dünyanın en çok bildiği İzmir'in simgelerinden biridir. Bu simgeleri yaşatmanın en önemli yolu ise, Belediyelerin proje ve hizmetlerinde, yayınlarında bu simgeleri kullanması, vurgu yapması ve yer vermesidir" diye konuştu.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.