Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, 7. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında açıklanmış olan 2024-2025 zam teklifi üzerine basın açıklaması yayınladı.
Demokratik Sağlık Sen’in yayınladığı basın açıklaması şu şekildeydi:
“Siyasallaşmış sendikalar sizi temsil etmez diyoruz, haksız da değiliz.
7. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında hükümet 2024 ve 2025 yıllarını kapsayacak memur ve emekliler için zam teklifini açıkladı. İki yıl için toplamda % 34. Peki kamu işveren heyetine şu soruyu sormak en doğal hakkımız 2024 yılı yeniden değerleme oranı % kaç olacak? Örneğin % 23’ün altında olacak mı? 2023 yılında yeniden değerleme oranı % 122.9 olmasına rağmen geçicide olsa yeniden bu oran revize edildi, ek vergiler getirildi.
Yetkili konfederasyon toplu sözleşme öncesi açıkladığı talepleri arasında iki yıl için % 110 talep etmişti, aynı sorumuz onun için de geçerli. Bu oranı belirlerken ocak ayında yürürlüğe girecek yeniden değerleme oranını öngördüler mi? Bırakalım enflasyon tahminini, biz Devletimizin uygulayacağı değerleme oranı üzerinden talepte bulunalım.
Dün Çalışma Bakanımızın teklifinden sonra kameralar karşısına geçen sendika temsilcilerine de iki çift sözümüz var. Kamu işveren heyeti sizi ciddiye almıyor. Dün kameralar önünde bunu kendiniz de dile getirdiniz. …..”Kira yardımı, kök ücret artışı, yılda dört kez maaş artışı, refah payı, bayram ikramiyesi, 3600 ek göstergenin birinci dereye düşmüş tüm memurlara verilmesi, kamu da akademisyen ve mühendislerden şube müdürleri ve şeflerin ücret artışı beklentilerine yönelik cümle kurulmadığını” ifade ettiniz. Konfederasyon Başkanı yadırgıyor, üzülüyor, iş kollarının taleplerinin henüz görüşülmediğini belirtiyor ve zaman kısaldı zamanı “zip’leyerek” hızlanmak gerektiğini dile getiriyor.
Bu açıklamaları maalesef yetkili (!) konfederasyon başkanı yapıyor. Her seçim öncesi kabine üyesi gibi konuşuyor ama iş toplu sözleşmeye geldiğinde masanın masumu, mağduru gibi konuşuyor. Burada bir mağdur varsa o da memurlardır.
Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan: “Memurun ve Emeklinin İçinde Bulunduğu Durumu İfade Etmek Yerine Teşekkür Etmeyi Yeğlediniz”
Üzülme Ali Bey, müzakereler için yeterli zaman kalmazsa kamu hakem kurulu var ona gidersin. Hani neredeyse tüm üyelerinin hükümet tarafından belirlendiği; O da olmadı sosyal hakların görüşülmesini KİK toplantılarına bırakırsınız. Siz iyi bilirsiniz bu işleri. Neredeyse yetkiyi aldığınızdan beri her dönem aynı şeyi yapıyorsunuz. Üyelerinizde bu duruma alıştılar. Umut ekip hüsran biçtiriyorsunuz.
Hükümetin iki yıl için teklif ettiği oranı makul bulmadığınızı ifade ediyorsunuz. Peki, iki yıl için sizin % 110’unuz kabul edilebilir mi? Siz sendika olarak enflasyon farkının zam olmadığını ne zaman idrak edeceksiniz?
Memurun ve emeklinin içinde bulunduğu durumu ifade etmek yerine “teşekkür etmeyi” yeğlediniz. Bu hatalarınız birike birike bu gün bu noktaya geldi. Madem siyaset sendikacılığı yapıyorsunuz o vakit masadan memurun hakkını alarak kalkın.
Yalandan “vicdani olmayan konut kiraları” demeyin. Devletin lojmanları satılırken neredeydiniz?
Sendika olmanın gerekleri vardır, siz temsil kabiliyetini kaybetmiş siyasallaşmış sendikalarsınız. Bu nedenle dün kamu işveren heyeti tarafından sunulan teklifin çok değişeceğini sanmıyorum. Ne yazık ki memurun iki yılı daha sizlerin sayesinde heba oldu. Aynı heyetle masaya oturan işçi sendikalarından öğreneceğiniz çok şey var.
Son zamanlarda memur ve emekli sayenizde hesap uzmanı oldu. Toplu sözleşme görüşmelerinde masada kendisinden başka sendika temsilcisi istemeyen, anti demokratik bir şekilde diğer sendikaları yok etmeye çalışan, baraj teklifleri ile tarihe kara bir leke olarak geçen memur sen heyetine şunu da samimi bir şeklide sormak istiyorum. Hükümet dayanışma aidatı talebinizi kabul ederse bu teklifin altına imzanızı atacak mısınız?” ‘(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)