Denizli'de, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında 42'si tutuklu 60 askeri personelin yargılandığı davanın ikinci günü, fiili olarak darbeye katıldığı ileri sürülen Denizli Merkez eski Komutanı Albay Ziver İ.'nin savunmasıyla devam etti.
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde görülen darbe girişimi davasının ikinci gününde 11. Komando Tugay Komutanlığı'na bağlı Söke 11. Komando Tugayı eski Komutanı Yardımcısı Kurmay Albay Erol A., Denizli Merkez eski Komutanı Albay Ziver İ. savunma yaptı.
Sanık Ziver İ.'nin öğleden sonra savunması alındı. Savunmasında, hava meydan komutanlığına keşfe gittiğini, darbe teşebbüsünde bulunmadığını, eğer böyle bir teşebbüste bulunsalardı, ateş etme eğitimini de yapacaklarını savunan Ziver İ., bu konudaki iddia ve suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. Ziver İ., çocukları cemaatin dershanelerine göndermediğini, okullarında okutmadığını, Bank Asya'da hesabının olmadığını, aramalarda da evinde 1 doların bulunmadığı savunmasını yaptı.
Kendisine 16 Temmuz'daki intikal ile ilgili olarak, 14 Temmuz'da elektronik ortamda Adem A. tarafından bilgi geldiğini belirten Ziver İ., yol ve güzergah konusunda Adem A. ile birlikte keşfe gittiklerini söyledi. Bu keşfin eğitime giderken, nereden gidilir, nereden dönülür ile ilgili bir keşif olduğunu ileri süren Ziver İ., bu keşfin havaalanı işgaline yönelik olmadığını, burada görüştüğü kişinin de hava meydan komutanı O.O.G.'nin olduğunu ileri sürdü.
Darbe gecesi Gerzele'de askeri nizamiyedeki odasına gittiğini, tugay komutanın odasında rütbeli askerlerden Cumhur K. ile Ozay Ö.'nin olduğunu ileri süren Ziver İ., tugay komutanının "Yurtta Sulh Konseyi"nin yazısını kendilerine gösterdiğini iddia etti. Ziver İ., "Yazıyı okuyup, dağıtıp listedeki isimlerin yerlerine bakıp anlam vermeye çalıştım. Televizyondan boğaz köprüsünde olanları, havalimanında olanları gördüm ve böyle bir olaya istihbarat nasıl bilmez, haber almaz diye kendi kendime kahrettim. Hala öyle düşünüyorum ve söylüyorum. Eğer darbeci olsaydık, mülki amirlerin alınması gerekirdi. Böyle bir davranış içinde olmadım. Ben bu olayı yorumlarken, vali, tugay komutanını aradı, buna şahit oldum" diye savunmasını yaptı.
Sanık Ziver İ., savunmanın devamında şunları anlattı:
"Darbe gecesi yaşanan olaylarda, Erol A.'yı gündüz keşif yaptığımız yere götürdüğümde, Erol A., beni yanlış yere getirdiğini belirtmişti. Kendisi bizim getirmek istediğimiz yerden başka yere gitmek istiyormuş. Ben eğitimle ilgili toplantılara katılmadım, bilgi edinmedim. Müdahil olmadım, görüş bildirmedim. Ben önceki planlamaya göre Çardak Havaalanı'na yapılan intikal ikinci grubuna kılavuzluk yapacaktım ancak intikale bir defa olunca ben gitmedim. Diğer olanlardan pek bilgim yok, sadece muharebe araçlarının nizamiyeler bölgesinde konuşlanan araçlardan haberim vardı. Daha bütün eğitimler için keşif yapılıp yapılmadığını hatırlamıyorum. İntikaller sırasında biz sadece eskortluk yaparız. Bu tür intikallerde asıl görev birlik komutanlarınındır. Eğitimler için Adem A.'nın gönderdiği notlar arasında Ankara'ya gitme yönünde bir bilgi yoktu."
"'Yurtta Sulh Konseyi'nin emrini görmene rağmen niye askerlerin çıkmasına izin verdin" yönündeki soruya Ziver İ., "Bana söylenen konvoyun 23.00'da çıkmasıydı, ben kapalı bir odadaydım, konvoyun çıkıp çıkmadığını bilmiyordum. Bu yüzden çıkmasını engelleme gibi bir davranışım olmadı" diye cevap verdi.
İHA