Düzce Depremzedeler Derneği (DEPDER) Başkanı Av. Ayşegül Şenol Can, "Depremleri ve kaybettiklerimizi unutmadık, unutturmayacağız" dedi.
12 Kasım Düzce Depreminin yıldönümü nedeniyle bir açıklama yayınlayan DEPDER Başkanı Avukat Can depremi unutmadıklarını belirterek "12 Kasım 1999 da 7.2 büyüklüğündeki hayatımızın her alanını kökünden etkileyen deprem yaşadık 980 kişiyi kaybettik. Depremlerle kaybettiğimiz tüm insanlarımızı rahmetle anıyoruz. Ne depremi nede kaybettiklerimizi unutmayacağız. Düzce'nin zemini çevresindeki dağlardan gelen alüvyon topraklarla oluşmuştur. Bu nedenle depremin etkilerini büyüten özellikler gösteriyor. Depremlerden önce bütün bunlar bize anlatılsa söylense dahi anlamayamazdık. Ancak acı tecrübelerle öğrendik. Öğrendiğimizi hayata geçirmenin yolu nedir? Bunu yıllardır bulamadık. Yani bu zeminde sağlıklı ve güvenli bir şehir inşa etmenin yolları nedir? Üstelik geçmişin kötü mirası ile birlikte bunu nasıl başarabiliriz. İmar ve inşa süreçleri karmaşık ve halkın katılımından uzak yapıldığı sürece bunu anlamak mümkün mü?. Yapılan araştırmalar depremin hemen sonrasının toplumun öğrenmeye en açık olduğu dönem olduğunu göstermektedir. Biz bu zamanları iyi değerlendirdik mi? Bunlar bugün için kolayca cevaplayamayacağımız sorular. Ancak geldiğimiz noktayı değerlendirmek mümkün" dedi.
Merak ettiğimiz cevabını bulamadığımız sorularımızı bu kapsamda cevaplamasını isteriz" diyen Can açıklamasına şöyle devam etti; "Biliyorsunuz iki deprem sonrası imar planlara askıya alındı ve Düzce'nin zemini kapsamlı bir şekilde etüd edildi. Revüzyon imar planı ile yeni yapılacak binaların kat sayısı iki ile sınırlandı. Şimdi ise dört kat. Kat sayısı artışını yapan Düzce Belediye Meclisleri. Merak ettiğimiz ne değişti de kat sayısı ikiden dörde çıktı bunun bilimsel bir açıklaması var mı? İki deprem sonrası ortaya çıkan gerçek şu idi etkin bir yapı denetimi mekanizması kuramadığımız için binaların sandiviç şeklinde yıkılması ve can kayıpları ve ağır hasarlar meydana geldi. Yapı denetimi ile ilgili yapılan önemli değişiklik yapı denetim firmaları eliyle binanın her aşamasının etkin denetimi idi. Uzun zamandır da bu yöntemle binalar denetleniyor diye biliyoruz. Merak ettiğimiz yapı denetimi ile görevli olan şirketler kaç inşaatta hatalı imalat sebebiyle tutanak tutup ilgili belediyesine bildirdi? Bunu merak etmemizin bir sebebi de yapı denetim firmalarının ücretlerinin yine inşaat yapımcısı tarafından ödenmesi ve parasını aldığı yapımcıya karşı etkin bir denetim uygulanıp uygulanmadığı konusundaki endişelerimizdir. İki deprem sonrası binalarda meydana gelen hasarların tespiti gözlemle yapılan hasar tespit raporlarına bağlanmıştı. Bu raporların işlevi aslen alınacak yardımların tespiti için idi. Binanın güvenilir olup olmadığını tespite yaramadığını 17 Ağustos da sağlam raporu verilen binaların 12 Kasımda yerle bir olması ile öğrendik. Şu anda geldiğimiz noktada ise orta hasar, az hasar, yada hasarsız denilen ancak güvenilir olmayan raporlar nedeniyle kötü yapı stoğu içinde yer alan depremden arta kalan binaların güvenli hale getirilmesi için neler yapılmakta? Hatta Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin 6306 sayılı yasaya göre isterse bina sahiplerinin talebi ile binaların kontrolünün yapılması gerekirse yıkılıp yenilenmesi mümkün hale geldi ancak bu yasa depremden arta kalan yapıların sorunu çözdü mü? Merak etmekteyiz kaç bina için bu yönde müracaat alındı ve gereği yapıldı? Malum deprem bölgesindeyiz olası bir deprem için merkezi ve yerel yönetim ne gibi çalışmalar yapmakta ve gerek önleyici gerekse hazırlıklı olmak adına halkı bilinçlendirmekte dahil ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Gerek Belediyemiz gerekse Valiliğimizin bu konuda vereceği cevapları merakla beklemekteyiz."
DEPDER Başkanı Can son olarak 12 Kasım 2016 Cumartesi günü Deprem saati olan 18.57 de 17. yılında Düzce Anıtpark'ta Depremi unutma unutturma demek için saygı duruşunda bulunmak ve kaybettiklerimizi anmak için hep beraber olmaya davet etti.
İHA