İSTANBUL (İHA) – Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, depresyon sebepleri konusunda uyardı.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, insanların zaman zaman hayattan zevk almadığı, konsantrasyon bozukluğu yaşadığı, uykusuzluk çektiği, suçluluk hissettiği, kendini değersiz gördüğü, kararsız, karamsar olduğu, enerjisinin azaldığı dönemler yaşadığını belirterek, "Ancak bu durumlar; iki haftadan uzun sürerse ve bununla birlikte aile, arkadaş ilişkileri ya da işte sorunlar ortaya çıkarsa, buna depresyon denir. Depresyonun birçok nedeni vardır. Yaşamdaki olumsuzluklar bu durumun sebebi olabileceği gibi, olumlu olaylarda kişide depresyon oluşmasına neden olabilir. Bunun dışında herhangi bir neden olmaksızın oluşan içsel depresyonlar da vardır" dedi.
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, depresyonun nedenlerini ise ekonomik sorunlar, eş ve aile çatışmaları,
işsizlik ya da aşırı yoğun iş temposu, mükemmeliyetçilik, eşten veya sevgiliden ayrılma, mevsim değişiklikleri, kayıplar, sağlık sorunları, yalnız yaşama, düzensiz yaşam, doğum, büyük felaketler, üniversiteye başlama, yeni bir iş veya yeni bir ev ve psikolojik sorunlar olarak sıraladı.
Yrd. Doç. Dr. Üney, şu ifadeleri kaydetti:
"Yaşam mücadelesinde kazanç ile gideri arasında denge kurulamıyorsa ya da kişi uygunsuz harcamalar yapıyorsa, depresyon için bir neden olabilir. Ailesiyle yaşayanlarda veya evlilerde; evdeki tartışmalar, aşırı eleştirmeler, hayal kırıklıkları depresyona sebep olabilir. İş kaybı yaşayanlarda, uzun süre iş bulamayanlarda depresyon gelişebileceği gibi, zor şartlarda yoğun ve yorucu tempoda çalışanlar için de risk vardır. Mükemmeliyetçi yapıdaki kişilerde; işlerin yolunda gitmediği dönemler, oldukça riskli dönemlerdir. Birçok kişi bu durumlarda, olan düzeninin bozulması sonucu sıkıntı yaşar. Alışkanlıkları ve beraber yapılan bir sürü etkinliği ve belki de en önemlisi bir kişinin sevgisini kaybetmek kişi için zorluk yaratır. Özellikle sonbaharın gelişi insanlarda hüznü de beraberinde getirir. Gün ışığının azalması, havanın erken kararması, havanın serinlemesi bu dönemin özelliklerindendir. Mevsimin özelliklerine uymak yorucu olabilir. Birçok hastalık için de riskli olan bu dönem depresyon içinde risklidir. Bir yakının kaybı, kişiyi ölüm gerçeğiyle yüzleştirir. Hem gidenin boşluğu hem de ölümle yüzleşme insanlar için depresyon nedenlerinden olabilir. Yaşam boyu süren; romatizmal hastalıklar, tansiyon, diyabet(şeker), böbrek yetmezliği gibi durumlar kişinin baş etme gücünü zorlaştırır. Bununla birlikte kanser gibi ölüm gerçeği olan durumlar da, kişi için depresyon sebebi olabilir. Günümüzün en büyük sorunlarından biri, büyük kentlerde yalnız yaşayan insanlardır. Bir kısmı aile ve arkadaş desteğinden yoksundurlar. Ayrıca; eşini yitirmiş, çocuklarından uzak, yalnız yaşayan yaşlılar için de risk vardır. Uykuya ve dinlenmeye özen göstermeyen, aşırı alkol veya uyuşturucu madde kullanan kişilerde de depresyon sık görülür. Doğum sonrasında kadının vücudundaki hormonlardaki değişiklik ve bebeğin bakımı ile ilgili kaygılar, doğum sonu depresyonu için bir neden olabilir. Deprem, savaş, savaş sonrası göç, hem kişileri hem de toplumları derinden etkiler. Bununla birlikte taciz, tecavüz, saldırıya uğrama gibi durumlarda depresyonun oluşmasına neden olabilir. Günümüzde eğitim nedeni ile, birçok öğrenci şehir değiştirir. Bu öğrencilerin yeni kente, yeni arkadaşlıklara uyumu çok kolay değildir. Ayrıca aile desteğinin kaybı da, kişinin yaşantısını zorlaştırmaktadır. Yaşamımızda her yenilik, bize olumlu katkı sağlamaz. İş değişikliği ya da ev değişikliği kişinin bir sürü alışkanlığını tamamen farklılaştırır. Bu duruma uymak her zaman kolay olmayabilir. Birçok psikiyatrik hastalık (panik bozukluk, endişe bozukluğu, takıntı hastalığı gibi) uzun sürdüğünde ek olarak depresyon oluşabilir."
İHA