Antalya'nın Alanya ilçesinde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, darbe girişimini değerlendirdi. Bakan Çavuşoğlu, "Onların inlerindeyiz, inlerinden çıkarıyoruz. Kaçanların izindeyiz, izlerini sürüyoruz, nereye giderlerle gitsinler getireceğiz ve milletçe hesabını soracağız" dedi.
Bir dizi temas ve ziyaret için Antalya'ya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gün sonunda memleketi Alanya'yı ziyaret etti. Bakan Çavuşoğlu, ilçede de Hükümet Meydanı'nda bulunan Atatürk Anıtı önünde demokrasi nöbeti tutanlarla bir araya geldi. Türk bayrakları ve alkışlarla karşılanan bakan Çavuşoğlu burada bir konuşma yaptı. 15 Temmuz akşamı yapılan darbe girişiminin devleti, milleti, dini, bayrağı ve herkesi hedef aldığını belirten Çavuşoğlu, tüm tüm Türkiye'de olduğu gibi, Alanyalıların da darbe girişimine karşı dimdik durduğunu söyledi.
"Hedef millet"
Antalya ve Alanya'nın tarih boyunca demokrasinin kalesi olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Halkı kendi seçtiği cumhurbaşkanına, kendi oylarıyla iktidara getirdiği sivil hükümete desteğini verdi. İradesine, milletin namusuna sahip çıktı. Ordumuzun içine sızmış bu hainler, bu terör çetesi, bunlara asker diyemeyiz, bunlar asker kıyafeti giymiş hainler. Bunlara asker dersek, şanlı ordumuza, Mehmetçiğimize hakaret olur. İşte o gün gördük, devlet içine sızmış bazı diğer unsurlarla beraber esas yıllardır şanlı ordumuzun içerisine sızmış bu teröristler başta kendi komutanları olmak üzere genelkurmay başkanımız olmak üzere doğrudan ülkemizi, milletimizi hedef almıştır." dedi.
"Aslında iyi hazırlanmışlar"
Darbe girişimcilerinin hain planlarına iyi çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Aslında iyi hazırlanmışlar, planlar da yapmışlar çünkü cumhurbaşkanını nasıl öldürecekler, başbakana nasıl saldıracaklar, dışişleri bakanının konutuna nereden inecekler helikopterle, kimleri, ilk önce kahraman polislerimizi vuracaklar. Özel güçlerimizi vuracaklar, hassas noktaları, TRT'yi ele geçirecekler ve bu şekilde başarılı olacaklar. Bunların hesabını iyi yapmışlar, hesapları var ama unuttukları bir şey vardı. Milletimizin de bir hesabı var, yüce Rabbim'in de bir hesabı var. Bunların hesabını hep birlikte bozduk. Darbe sırasında Samsun'daydık. İstanbul'da hareketlilik olduğunu, Beylerbeyi'nin kuşatıldığını ve tankların gönderildiğini gördüğümüzde, "bir terör tehdidine karşı asker tedbir aldı" diye daha fazla güvende hissettik. Ardından eşim aradı ve uçakların binalara değecek şekilde uçtuğunu söyledi. Kalkışma olduğunu öğrendikten sonra da hemen bizde harekete geçtik." diye konuştu
"Tehditlerini devam ettiriyor"
Darbenin karşısında halkın direnişine vurgu yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Kahraman milletim tankların, paletlerin altına yattı. "Beni çiğnemeden devletimi çiğneyemezsin" dedi. Zalimlerin bazı vatandaşları tanklarla ezip geçti. Bunlar bu kadar alçak, bunlara insan bile denemez. Bunların sözde çete lideri, Pensilvanya'daki terörist başı, dün Türk milletine diyor ki "Ahmak bunlar." diyor. Sana kayıtsız, şartsız tapan, senin her dediğini talimat gibi alan, devletine, milletine, milletin değerlerine, Türk bayrağına kasteden Haşhaşiler mi zannettin sen benim milletimi? Utanmadan tehditlerini devam ettiriyor oradan. Millet 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bunların gerçek yüzünü gördü. Hedefleri Türkiye'yi darbe ve kaos yoluyla ele geçirmek. Polisler hiç kimsenin "Giremez" dediği yerlere girerek, o hainleri inlerinden aldı ve çıkardı. Polis ve askerler, Güneydoğu'daki bazı şehirlerde PKK'lı teröristleri temizledikleri gibi, aynı birliktelikle paralel çeteyi de devletin hücrelerinden tek tek temizledi. İnlerindeyiz, inlerinden çıkarıyoruz. Kaçanların izindeyiz, izlerini sürüyoruz, nereye giderlerle gitsinler getireceğiz ve milletçe hesabını soracağız, nereye giderlerse gitsinler."
"Fareler gibi saklandılar"
Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından darbecilerin kaçarak saklandığını aktaran Çavuşoğlu, "Hainlerden 8'i Yunanistan'a kaçtı ve orada tutuklandı. Onursuz insanlar fareler gibi sakladı. Şimdi de terörist başını Pensilvanya'dan alıp, getirmek için çalışmalar sürdürüyoruz. Belgelerimizi verdik. İşte son darbeyle ilgili görüyorsunuz, hepsi tek tek itiraf ediyorlar. Genelkurmay Başkanı'nın en yakınındaki kişi, derdest ettikten sonra "Seni kanaat önderimizle görüştürelim." demiş. Kim sizin kanaat önderiniz? "Fethullah Gülen" demiş. Tabii Genelkurmay Başkanı reddetmiş. (Vatandaşların "köpek" diyerek, yuhalaması üzerine) Köpeğin bile bile bir sadakati vardır, sahibine sadakatı vardır, ihanet etmez. Şimdi bunları getireceğiz, net bir şekilde istiyoruz." dedi.
"İlk destek Somali'den"
Darbe girişiminin ilk gününde Somali Devleti'nin Bakanlar Kurulu kararıyla FETÖ'cülerin oradaki yuvalarını kapattığını ifade eden bakan Çavuşoğlu, "Kapattılar ve ülkeyi terk etmeleri için bir hafta süre verdiler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin de bunları terör örgütü ilan ettiğini belirtti. Birçok ülkede adımlar atılmaya, terör yuvalarının kapatılmaya başlandı. Bazılarını da bizzat ben aradım. Kırgız mevkidaşımı da aradım. Bu çetenin bugün en güçlü olduğu yerlerden bir tanesi de Kırgızistan. Kırgızistan Dışişleri Bakanı kardeşime, "Eğer bunlara karşı tedbir almazsanız, bizim de size bundan sonra bakışımız farklı olacak. Bizim kardeşlerimizden bekletimiz bu, kardeşine kast edene sahip çıkmayacaksın. Kardeşliğini bugünlerde, zor günlerde belli edeceksin" dedim. Terör örgütünün yabancı ülkelerdeki yapılanmalarını bilmiyoruz fakat takip edeceğiz. Daha önce hainlerin gizli ajandasının ne olduğunu bilmiyorduk." dedi.
"Dayanışmamızı artıracağız"
Alanya'daki demokrasi nöbetine katılan Dünya Ahıska Türkleri Başkanı Ziyatdin Kassanov'a teşekkür eden bakan Çavuşoğlu, darbe girişiminin büyük bir millet olduklarını bir kez daha hatırlattığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, "Birlik, beraberliğimizin, ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösterdi. O nedenle sevgili kardeşlerim, birliğimizi, beraberliğimizi koruyacağız, tefrikaya müsaade etmeyeceğiz. Yüreklerimiz toplu bir şekilde vuracak, onu top bile sindiremeyecek, şairin söylediği gibi. Dayanışmamızı artıracağız. Millet aynı dayanışmayı demokrasi nöbetinde de gösterdi. CHP'li ve MHP'lilere teşekkür ediyorum. Onlar da omuz omuza Türkiye'nin geleceği için hep birlikte hareket etti." dedi
"Koyun olmak domuz olmaktan iyidir"
Darbenin başarısız olmasına üzülenlerin olduğunu anlatan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Çok affedersiniz, Türk milletini koyuna benzetenler var. Amerika'da bir gazete, Türk milletine "koyun gibi" diyor, "Tayyip Erdoğan ne derse, onun arkasından koşuyor." diyor ama bir Müslüman kardeşimiz, hangi ülkede olduğunu hatırlamıyorum çok güzel cevap vermiş. Demiş ki: "Koyun olmak, domuz olmaktan daha iyidir." Vatandaşımızın ve bir Müslüman kardeşimizin cevabını size yansıtıyorum. Biraz önce elime bir belge geçti, Avrupa'dan bir televizyon kanalı, bir vatandaşımıza elektronik posta atmış. Diyor ki orada, "Ne kadar uğraştıysak darbeyi öven ve hükümeti eleştiren bir vatandaş bulamadık Türkiye'de. Ne olur bana yardımcı ol da bir tanesi konuşsun." diyor. Ben de dedim ki, "Üzülmüşsünüz ama üzülmeye devam edeceksiniz. Bu millet sizi üzmeye devam edecek. Bu millet sizin gibileri hayat kırıklığına uğratmaya devam edecek, hiç uğraşmayın." Zaten tüm dertleri bu. İslam karşıtlığı, nefret, ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı. Hepsini birleştirmişler, Türk ve Türkiye karşıtlığına dönüştürmüşler çünkü tüm bu değerleri, İslam'ı, Türklük'ü en güçlü savunan ülkelerden bir tanesi Türkiye ve Müslüman ülkeler içinde de en güçlü olandan bir tanesi. 15 yılda az mı şey yaptık? Bu millete o gün o korkuyu yaşatanlara hesap sorulacak. Bunların hepsini şimdi inlerinden çıkarıp, yargıya teslim ediyoruz. Siz bize neyin dersini veriyorsunuz, OHAL'i mi soruyorsunuz? Fransa, haklı olarak terör saldırısından sonra, olağanüstü hali getirdiği zaman Fransa'dan hesap sordunuz mu? Dün, Münih'te menfur bir terör saldırısı oldu, kınadık. Terörün her türlüsünü, kimi hedef alırsa alsın, yapan kim olursa olsun kınıyoruz."
"Dışişlerine sızmışlar"
Darbeci yapının devletin içinden temizleyeceklerini belirten Mevlüt Çavuşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çünkü bunlar öyle hain planlarla bu devletin içine girmişler ki. Mesela benim bakanlığım, Dışişleri Bakanlığı. Yıllardır klasik Türkçeden, İngilizceye çeviri, kompozisyon türü sorular. Bu paralel çeteye mensup kişiler, personel dairesini ve bazı yerleri ele geçirdikten sonra sınav şeklini değiştirmişler, test çok seçmeli. Ve bakanlık tarihinin en zor soruları ki başka hiç kimse bilemesin. Sorular ve cevapları, bunların o mensuplarına verilmiş ve sadece bunlar girmiş. Hiç birisi dil bilmiyor, kapasitesi yok. Bunlar zaten hain olarak içeri sokulmuş. Şimdi Dışişleri Bakanlığı olarak ben bu hainleri bakanlığımdan temizlemeden rahat çalışabilir miyim? Devletin hafızasını, sırlarını bunlara emanet eder misiniz? Ben de edemem. Yasal çerçevede ne gerekiyorsa onu yapacağım. Her şeyden önce sahte sınavlarla soruları çalarak, bakanlığıma giriyorsa zaten hukuku çiğnemiştir. Sen benim milletimin dişinden, tırnağından artırdığı vergilerle, devletin parasıyla işe gireceksin, maaşını alacaksın. Huzurun iyi, ondan sonra da bu millete bu vatana ihanet edeceksin, ben de göz yumacağım veya devlet göz yumacak. Avrupalıların da istediği bu, darbe girişimi oldu ama dokunma bunlara." Avrupalılara, "Ben bunlara hesap sormazsam, bunları temizlemezsem yarın aynı durumla karşı karşıya kalmayacağımızın garantisini veriyor musunuz?" diye sordum. Söyle bunu, yok. O zaman bana ders, akıl verme kardeşim? Ben kendi milletimin, devletimin güvenliğini sağlamakla mükellefim. Bunu yerine getirmek zorundayım ve milletimle bu hainleri bir tutarsam bunun vebalinin altından kalkamam. Dolayısıyla bunun hesabını soracağız, temizleyeceğiz."
Bakan Çavuşoğlu'nun ardından kürsüye çıkan Dünya Ahıska Türkleri Başkanı Kassanov da Allah'ın Türk milletini koruduğunu, darbe girişiminden hemen sonra Türkiye'ye gelerek her gün bir ilde demokrasi nöbetine katıldıklarını söyledi.
İHA