UNESCO 2016 Yılı Ahmet Yesevi anısına 8'incisi düzenlenen "Divan-ı Hikmet Sohbetleri', Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) konferans salonunda gerçekleşti.
Programda açılış konuşması yapan Prof. Dr. Muhittin Şimşek, bu tür programların keyifle yapılmak istendiğini ancak elim olaylardan dolayı büyük üzüntü yaşadığını belirtti. Prof. Dr. Şimşek, Ahmet Yesevi Üniversitesi olarak İstanbul ve Kayseri'de şehit olan vatandaşları rahmetle, minnetle, şükranla andıklarını ve yaralılara acil şifa dilediklerini belirtti.
Prof. Dr. Muhittin Şimşek, "Dün ülkemizin dostluğuna, kardeşliğine sıkılan kurşunları şiddetle kınıyoruz. Ama bilinmelidir ki, bizim tüm aşkımız, şevkimiz bu ülkenin bekasıdır. Bunun için Ahmet Yesevi'nin hikmetlerine ihtiyaç vardır. Dünyanın buna, kardeşliğe, barışa, huzura ihtiyacı vardır. 8'incisini düzenlediğimiz Divan-ı Hikmet Sohbetlerini tertip edeli bugün bir yıl oldu. Bu düşünceyi ortaya atan ve gerçekleştiren değerli kardeşim Prof. Dr. Musa Yıldız'a teşekkür eder, şükranlarımı sunarım. Gerek Türkiye'de, gerek dünyanın birçok yerinde Ahmet Yesevi'yi anlatmak için çok programlar yapılıyor ve buna ihtiyacımız olduğunu hepimiz biliyoruz. 17 Ocak 2017 tarihinde Divan-ı Hikmet Sohbetlerinin 9'ncusunda, Dr. Hayati Bice beyefendi bizlerle olacak. Bugün birinci yılı doldurmuş oluyoruz. İnşallah bunlar gelenekselleşir, her daim devam eder. Bu düşünceler, bu mefkureler dalga dalga yayılır ve umarız ki dünya barışına bir nebze de olsa katkıda bulunuruz. Allah ülkemizi korusun. Hürmetle sizleri selamlıyorum" dedi.
"Böyle metinlere sahip olmak her türlü takdire değer"
Programa konuşmacı olarak katılan Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirci ise Ahmet Yesevi'nin Tasavvuf Edebiyatına tesiri ve Yesevi'nin Divan-ı Hikmetleri hakkında şunları kaydetti:
"Hoca Ahmet Yesevi'nin çeşitli yönleri var, başta gelen özelliği ise onun tasavvuf adamı olması ve Türkler arasında yayılan ilk tarikatın kurucusu olmasıdır. Divan-ı Hikmet Sohbetleri düzenledikleri için Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız'ı tebrik ederim. Güzel bir girişim olmuş ve yeni bir gelenek başlatmış. Divan-ı Hikmet 850-900 senelik metinlerdir. Tarihleri henüz 100-200 senelik geçmişe sahip milletlerle kıyaslayacak olursak, kültür varlığımız olarak böyle metinlere sahip olmak her türlü takdire değer. 800-900 seneden beri bu aşk, muhabbet bütün Türk toplumlarını mayalamakta ve bu şifahi kültür olarak devam etmektedir. Türkiye Ahmet Yesevi'yi 1990'ların sonunda keşfetmeye başladı. Divan-ı Hikmet'ten besteler yapıldı. Ahmet Yesevi'nin yolundan, onun öğretilerinden feyz alarak devam ediliyorsa, işte bunun gibi toplantılar sayesindedir. Bu ruhu canlandırabilirsek Anadolu'nun, Rumeli'nin fethindeki ilahi kelimetullah anlayışının tekrar canlanmaması için hiçbir sebep yok" ifadelerini kullandı.
Program, Danıştay Başsavcısı Halil Yılmaz'ın Prof. Dr. Mehmet Demirci'ye plaket takdim etmesiyle son buldu.
İHA