Dahiliye Uzmanı Dr. Cengiz Karakuzu, hiperbarik oksijen tedavisinin, şeker hastalığından kaynaklanan damar tıkanıklığına bağlı oluşan yaralarda hastaları uzuv kesilmesinden koruyarak sağlığına kavuşturduğunu söyledi. Dr. Karakuzu, "Böylece ayağı kesilerek bedensel engelli kalacak birçok hasta oksijen tedavisiyle sağlığını koruyabiliyor" dedi.
İzmir'deki Özel NeoksHiperbarik Oksijen Tedavi Merkezinde görevli Dahiliye Uzmanı Dr. Cengiz Karakuzu, diyabet hastaları, vurgun, karbonmonoksit zehirlenmesi, ani işitme ve görme kaybı hastalarında kullanılan hiperparik oksijen tedavisi hakkında bilgi verdi. Merkezlerinde bacak kesilme riski çok yüksek 100 hastadan 95'ini tedavi ettiklerini belirten Dr. Karakuzu, "Bilimsel araştırmalar, bu tedavinin hastalarda yüzde 40 oranında uzuv kesilmesini (ampütasyon) engellediğini gösteriyor. Merkezimizde son beş yıllık takiplerimizde uzuv kesme oranı yüzde 5'tir" dedi.
Bası yaraları
Dört haftayı geçen ve iyileşmeyen yaralarda hiperbarik oksijen tedavisine başlanabileceğini belirten Dr. Karakuzu, "Bir diğer yara çeşidi bası yarasıdır. Bunlar daha çok yatalak hastalarda sürekli deri bölgesinin basınca maruz kalması sonucu oluşabiliyor. Deri, kemikler ile yatak arasında basıya ya da sıkışmaya uğruyor. Basit yüzeysel sıyrıklar bile orada yara açılmasına sebep oluyor" diye konuştu.
Budama hastalığı
Dr. Karakuzu, ayaklarda ya da tabanda ortopedik problem varsa, ya da uygunsuz ayakkabı kullanımı varsa, önce nasırlaşmanın sonra yaraların oluşacağını belirtti. Ağır sigara içicilerinin damar tıkanıklığına bağlı "budama hastalığında" hiperbarik oksijen tedavisinin kullanıldığını anlatan Dr. Karakuzu, başlangıçta yürümede ağrı ile başlayan, bir miktar yürüdükten sonra hastanın durup, adeta bir vitrin izliyormuş gibi dinlendikten sonra tekrar yürüdüğü "vitrin hastalığının" da yaralara yol açtığını, bu yaraların tedavisinin de hiperbarik oksijen ile yapıldığını söyledi.
"SGK ücretleri nedeniyle merkezler zor durumda"
Dr. Karakuzu, önemli sorunlardan birinin bu tedavinin SGK kapsamında olan bir tedavi şekli olduğunu fakat SGK ödemelerinin yetersiz olduğunu söyleyerek, "Tabi bunun yanında sağlık bütçesine enflasyona bağlı artışlar da söz konusu. Ameliyatlarda protezde ilaç fiyatlarında kademeli bir artış var. 10-12 yılda hiberbarik tedavisinde ise tam tersi oldu. Şu anda SGK ödemeleri 2003 yılında ödenen fiyatların gerisine düşmüş durumda. 2010 yılında yapılan düzenlemeyle hiberbarik oksijen tedavisinin eskiye oranla yüzde 40 oranında ödemesi azaltılmış oldu. Bu tedavinin yaygınlaşmamasının nedeni bu tür kliniklerin rantable olarak işletilememesidir. Bunun sebebi ise SGK ödemesinin güçlük arz etmesidir. Böyle bir durumda, hiberbarik oksijen merkezleri hastalardan ilave ücret alarak ayakta kalabiliyor, kalamayanların pek çoğu kapandı" dedi.
İHA