Dr.Fevzi Özgönül konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Diyabetli bireyler, viral enfeksiyonlarla mücadelede büyük risk altındadır. COVID-19’dan etkilenme olasılıkları da yüksek bireylerdir. Bunun nedeni, kan şekeri düzeylerinin değişken olması ya da yüksek olmasından kaynaklı vücudun bağışıklık sisteminin düşmesidir. Kişi diyabetini iyi yönetiyor ise bu durumdan daha hafif etkilenebilir.
Dr.Fevzi Özgönül ”Yayınlanan çalışmalar, coronavirüs ile enfekte hastaların yaklaşık %10’unun diyabet hastası olduğunu ve ölüm oranın yüksek olduğunu gösteriyor. COVID-19 enfeksiyonunun özellikle kötü kan şekeri kontrollü bireylerde daha ağır seyrettiği belirtilmektedir. Diyabetli bireylerin beraberinde kalp hastalıkları, obezite veya başka komplikasyonlara sahip olmaları, COVID-19’dan ciddi şekilde etkilenmelerine neden olmaktadır. Bu kişilerin ev karantinasın da olmasıkarbonhidrat alımının, stres-depresyonun ve kilo alımının artması; günlük aktivite miktarının azalması ile sonuçlanmıştır. Ayrıca C ve D vitamini, Omega-3, çinko, selenyumun COVID-19’un üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu belirtilmiştir. En önemli konu bu bireylerde kan şekeri kontrolü sağlamak ve bağışıklık sistemini desteklemektir.” diye belirtti.
Dr. Özgönül, şunları söyledi,
“Peki beden aklımızı kullanarak beslenme ile bu durumdan nasıl korunabilir ve kontrolü sağlayabiliriz?
• Ekmek, tatlı, hamur işi, paketli şekerli gıdalar gibi basit karbonhidratlardan uzak durarak işe başlayabilirsiniz. Bu besinleri tüketmek kan şekerinizi birden yükseltip sonrasında birden düşürerek dalgalanmalara neden olacaktır.
• Öğün miktarını azaltmaya çalışın. Sık sık beslenmek pankreasın sürekli çalışmaya kendini zorlayarak, yıpranmasına neden olacaktır.
• Et, tavuk, balık, yumurta ve peynir gibi protein kaynaklarını tüketmeye özen gösterin. Omega-3 kaynağı olan balığı haftada en az bir kere tüketmeye çalışın.
• Sofranızda renkli sebzelere mutlaka yer verin. Sebzeler içerisindeki mineral, vitamin, antioksidan ve lifler sayesinde kan şekeri üzerinde olumlu etkiler yaratır ve bağışıklığı güçlendirir. Brokoli, limon, kırmızı kapya biber, yeşil biber, Brüksel lahanası, domates ve ıspanak C vitamini içeriğinden zengin sebzelerdir.
• Kuzu-dana-hindi eti, mantar, sarımsak, barbunya, yumurta, beyaz peynir ile çinko alımınızı; mercimek, soğan, balık, ceviz ile de selenyum alımınızı destekleyebilirsiniz.
• Kuru baklagiller iyi lif kaynaklarıdır. Haftada en az 2 kere beslenmenizde yer vermeye çalışın.
• Çiğ fındık, ceviz ve bademi beslenmenize ekleyin. İçerisindeki sağlıklı yağlar, selenyum, çinko ile kan şekerinizi dengelemekte ve bağışıklığı destekleyerek enfeksiyon riskini azaltmada başarılıdır. Ayrıca vücudun enerji alımını da destekleyecektir.
• Sağlıklı bir bağırsak florası güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazıdır. Probiyotik desteği ile vücudunuzun hastalıklarla mücadele etmesi kolaylaşacaktır.
• D vitamini eksikliğiniz var ise doktorunuza danışarak mutlaka takviye almaya özen gösterin.
(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)