Diyarbakır'da görülen KCK ana davasını izlemek üzere kente gelen HDP grup sözcüsü Ahmet Yıldırım, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, "Ahmet Türk'ün mevcut cezaevi koşullarında kalmasının başlı başına bir eziyet olduğunu hepimiz tahmin ediyoruz. Raporun adli tıpa ulaştığını fakat mahkemeye ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz" dedi.
Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edilen KCK ana davasında bugün terör operasyonları kapsamında gözaltına alınan Ahmet Türk savunma yaptı. Bu davadan tutuksuz yargılanan Türk'ün savunmasının ardından davayı takip eden HDP'li milletvekilleri Ahmet Yıldırım, Meral Danış Beştaş, Osman Baydemir ve Feleknaz Uca çıkışta basın mensuplarıyla bir araya geldi. Burada bir açıklama yapan Yıldırım, Ahmet Türk'ün KCK ana davasından tutuklu olmadığını, Mardin'de görülmekte olan bir başka davadan tutuklu olduğunu söyledi. Yıldırım, "O dosya ile alakalı bizim gerek Ankara'dan takip ettiğimiz, gerek hukukçu arkadaşlarımızın Mardin'de takip ettiği bir bilgiyi paylaşmak istiyoruz. Ahmet Türk 74 yaşında ciddi sağlık sorunları yaşayan ve bu sağlık sorunları tutuklanmadan öncede kamuoyu tarafından bilinen gerçekler. Kendisini yaklaşık 45 dakika mahkeme devam ederken gördük ve bir iki dakika milletvekili arkadaşlarımız ile birlikte yanında merhabalaştık ve sağlığını hatırını sorduk. Çok iyi olduğunu ifade edemeyiz ama çok kötü sağlık koşulunun olduğunu da söyleyemeyiz. O yaştaki herkesin mevcut cezaevi koşullarında kalmasının başlı başına bir eziyet olduğunu hepimiz tahmin ediyoruz. Raporun adli tıpa ulaştığını fakat mahkemeye ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz" diye konuştu.
"CHP'nin hayır kavramını ciddi eleştiren noktadayız"
Kendisine yöneltilen anayasa değişikliği sorusunu da yanıtlayan Yıldırım, konuşmasında şunları söyledi:
"CHP'nin "hayır" kavramını ciddi eleştiren noktadayız. CHP yüz yıllık statükoyu korumak için "hayır" diyor. 21. yüzyılın ruhunu ve bugünkü toplum ve birey ihtiyaçları üzerinden bir toplum düzeni taahhüt etmiyor, bir anayasal düzen, bir toplumsal sözleşme taahhüt etmiyor. Biz ikisini de reddeden bir noktada bu ülke insanlarını Türk'üyle Kürt'üyle bütün etnik dinsel mezhepsel çoğulculuğu ile kalıcı ve onurlu barışı içerisinde barındıran 80 milyon insanın kendisini içerisinde görebildiği bir toplumsal sözleşmeyi hak ettiğine inanıyoruz."
Konuşmaların ardından vekiller adliye binasından ayrıldı.
İHA