Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Fener Çelebi, fazla kilo, hareketsizlik, kireçlenme ve çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diz ağrılarının yalnızca yaşlılık döneminde değil her yaşta görülebileceğine dikkat çekti.
Memorial Dicle Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Op. Dr. Fener Çelebi, diz ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Hareketsiz yaşam tarzı, obezite metabolik sendrom, aşırı sigara kullanımı ve özellikle D vitamini eksikliği gibi nedenlerin vücudun yıpranmasına neden olarak kıkırdakların daha erken dönemde yaşlanmasına sebep olduğunu belirtti. Bu nedenlerin yanı sıra ağır sporlar, geçirilen kazalar, umursanmayan küçük yaralanmaların tedavi edilmemesinin kıkırdağı yıpratan nedenler arasında yer aldığını vurgulayan Çelebi, "En önemli belirtisi ağrı olan kıkırdağın yıpranması durumu daha çok diz ve kalça bölgesinde görülür. Ev içerisinde kısa mesafelerde bile dayanılmaz ağrılara neden olarak hareket alanını kısıtlayan diz ağrıları kişiye hayatı çekilmez hale getirebilecek düzeye ulaşabilir. Bu durumda hastalara ilaç tedavisinden, fizik tedaviye hatta diz protezlerine kadar geniş bir yelpazede tedavi seçenekleri oluşturulabilir" dedi.
"Kadınlarda daha sık görülür"
Diz ağrısının erkeklere oranla kas yapısı daha zayıf olan kadınlarda daha sık görüldüğünü anlatan Çelebi, "Bunun en büyük nedeni erkeklerin kadınlara göre iş yaşamında daha hareketli olması sayılabilir. Düzenli beslenmeyen, sigara kullanan, spor yapmayan kadınlara oranla sağlıklı beslenen, sigara içmeyen ve düzenli egzersiz yapan kadınlarda kemik erimesi, diz ağrısı daha az görülmektedir" diye konuştu.
"Dizdeki ağrı ihmal edilmemeli"
Çeşitli nedenlerle dizdeki kıkırdağın zedelenmesi ve yıpranması sonucu oluşan ağrıların hastanın hareket kapasitesini kısıtlayarak yaşam kalitesini düşürdüğüne dikkat çeken Çelebi, şunları kaydetti:
"Hasta, hem ağrılarla mücadele eder hem de günlük işlerini yapamaz hale gelir. Bazen bu durum hasta tarafından ihmal edilir. İhmal edilen, tedavi edilmeyen diz ağrıları zamanla daha büyük sıkıntılara neden olur. Diz ağrısı yaşayan hastalar mutlaka ilgili branş doktorlarına başvurmalı ve ağrının nedeni ortaya çıkarılarak uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir. Uygun hastaların tedavisinde diz protezi önemli seçenekler arasındadır."
"Ameliyattan 24 saat sonra hasta yürüyebilir"
Diz protezi ameliyatlarından sonra amacın hastayı kısa sürede ayağa kaldırmak ve normal yaşamına geri dönmesini sağlamak olması gerektiğini kaydeden Çelebi, şunları söyledi:
"Etkin hastane ve ameliyathane şartlarında yapılması gereken diz protezi ameliyatında hasta enfeksiyon riskine karşı en üst düzeyde korunmalıdır. Ameliyattan sonra hasta ilk 24 saatten sonra yavaş yavaş destek ile yürütülebilir. 4. günden sonra hasta artık merdiven çıkabilecek duruma gelir, bir sıkıntı yaşanmaması halinde 4 veya 5. günde taburcu edilebilir. Ameliyat sonrası yaklaşık 2 veya 3 ayda hasta tüm ağrılardan kurtulmuş olur."
"Doğru bakım ve düzenli takip önemli"
Hastanın taburcu olduktan sonra normal yaşamına daha hızlı dönebilmesi için doktorunun uyarılarına uyması gerektiğine de işaret eden Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer hasta olması gereken kilodan fazla ise mutlaka bir beslenme ve diyet uzmanından yardım alarak kilo vermelidir. Verilen egzersizler aksatılmadan yapılması iyileşme süresini hızlandıracaktır. Ağrılardan tamamen kurtulan hastalar ortalama 2 ay içerisinde hiçbir kısıtlama olmaksızın normal yaşamına geri dönebilir. Diz protezi ameliyatı olduktan sonra futbol, basketbol gibi sporları da yapabilen hastalar da vardır. Bu düzeye gelmek, tamamen hastanın dikkatli olması ve önerileri eksiksiz yerine getirmesiyle ilgilidir."
(MP-Y)
İHA