Nilüfer Belediyesi'nin tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Gümüştepe Mahallesi'nde düzenlediği Misi Yerel Lezzetler Şenliği bu yıl da büyük ilgi gördü.
Yöre lezzetlerinin tanıtılması için bu yıl 11'incisi gerçekleştirilen şenliğe, Bursa'nın dört bir yanından ilgi oldu. Misi'ye gelen vatandaşlar, hem günün keyfini çıkardı, hem de bölgede yetişen ürünlerin bulunduğu tezgâhlardan alışveriş yapma fırsatı buldu. Dr. Ender Saraç'ın, "Yediklerimiz ilaçlarımız, ilaçlarımız yediklerimiz olsun" konulu söyleşisiyle başlayan şenlik, iki ayrı kategoride düzenlenen lezzet yarışmalarıyla devam etti.
Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Fast food tarzı yemeklere yöneliyoruz. Bunun sonucunda da hem kilolarımız, hem de hastalıklarımız artıyor. Bizler mutfağımıza, gıdamıza, ürünlerimize sahip çıkmak zorundayız. Nilüfer Belediyesi bu konuda Türkiye'de öncü kurumlardan biridir. Özellikle GDO'ya ve yenilenemez ürünlere karşı yapmış olduğumuz çalışmalar var. Tohum takas şenliğimizle iki bin yıllık ürünlerin tohumlarına ulaşıyoruz. Bu tohumların çoğaltılmasına yönelik çalışmalar yapmak bizim için son derece önemli. Birçok ürünün tadını ve kokusunu kaybettik. Ancak bu tür çalışmalarla geri kazanmak mümkün. Bu konuda duyarlı olmalıyız."
Nilüfer'in 64 mahallesinde 43 kadın derneği bulunduğunu kaydeden Başkan Bozbey, "Kadın derneklerimizle, yerel kültürü zenginleştirerek, onlarla üreteceğimiz projelerle bu zenginliği geleceğe taşıma arzusundayız" şeklinde konuştu.
Şenlikte, sağlıklı beslenme ile ilgili önemli bilgiler veren Dr. Ender Saraç'a da halkın ilgisi büyük oldu. Türkiye'de mutfak kültürünün değiştiğini ifade eden Saraç, "Mutfağımıza kinoa da, unutulan tarhananın cinsleri de girdi. Eskisi gibi kaliteli ve iyi bir beslenme kalmadı. Fast food kültürü bizi ezdi geçti. Kanser, karaciğer, kalp ve damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalık, kötü, sağlıksız beslenme ve stresten dolayı oluşmaya başladı. Ancak bir uyanış da başladı. Artık akıl kazanmaya başladı. Kendine iyi bakan, zararlı maddelerden uzak duran, kilosuna ve bedenine dikkat eden kişiler de çok daha uzun ve sağlıklı yaşamaya başladı. Ülkemizde, ortalama ömür uzadı. Artık hemen ölemiyoruz. Ama defolu mal olarak ortada kalıyoruz. 60 yaşın üzerinde milyonlarca insan ıstıraplı şekilde yaşıyor" diye konuştu.
Kadın ve erkeklerde bel boyunun çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Ender Saraç, "Erkeklerde 94, kadınlarda 88 santimetreden fazlaysa, birçok kronik hastalığı satın alıyorsun. Hayattaki en büyük düşmanın odur" dedi.
Erkekte yağlanma olmaması gerektiğini kaydeden Saraç, "Erkekte yağlanmak dişiliktir. Erkeğin göbek ve bel kısmında yağ varsa, dişilik yönü artıyor demektir. Erkekte neden daha çok kas var? Kaslarımızı kullanmamız gerekiyor. Kullanmazsan dişileşiyorsun, hastalanıyorsun. Erkek bedeninde yağ olmaz" dedi.
Sağlıklı beslenme için çeşitli tüyolar veren Dr. Ender Saraç, "Kilo almamak için mantıklı miktarda yememiz gerekiyor. Sofraya oturunca birkaç çeşidi birden, bir çırpıda bitiren iştahlı bir toplumuz. Buna gerek yok. İki öğün ve iki çeşit yeter. Kilo vermek ve formunu korumak isteyenler, sabah geç ve protein ağırlıklı kahvaltı edin. Hamur işi ve tatlıyı fazla yemek, hayatımızı kısaltıyor. Kahvaltıyı hamur işi ile değil, tam organik çavdar ekmeği, bir tane katı yumurta, zeytin ve bolca taze peynir ile yapın" şeklinde konuştu.
Akşam yemeğinin de mümkün olduğunca erken saatte ve hafif yenmesi gerektiğinin altını çizen Saraç, karaciğer açısından çok önemli olduğunu belirtti. Saraç, "Bütün vücudun metabolizmasındaki en önemli organ karaciğerdir. Karaciğerin, güneş battıktan sonra sindirim kapasitesi ve hızı yüzde 40 ya da 50 düşer. Aynı yemeği öğlen yemekle, akşam geç saatte yemek arasında çok fark var" dedi.
"Bazı sebzeler yaz mevsiminde zehre dönüşüyor"
Bazı şifalı bitkilerin, yaz mevsiminde tüketildiği takdirde adeta zehre dönüştüğünü kaydeden Dr. Ender Saraç, "Lahana, Brüksel lahanası ve brokoliyi yazın tüketmeyin. İçindeki sülfür oranı yükseliyor. Şifalı bitkiler olan sebzeler, aslında bir zehre dönüşüyor" şeklinde konuştu.
Saraç, sarımsak, pırasa ve soğanın, doğal bir antibiyotik olduğunu da sözlerine ekledi.
Kırmızı etin çok önemli bir protein kaynağı olduğunu, ancak doğru bir şekilde tüketilmesi gerektiğini belirten Dr. Ender Saraç, "Eti işlenmemiş olarak tüketin. Sanayi tipi etten uzak durmak lazım. Aynı zamanda mangala dikkat. Dünyada birçok ülkede mangal yasaklandı. Kömüre 15 santimetreden daha yakın pişen mangaldaki ete, yoğun miktarda karbonmonoksit gazı yapışıyor. Eti yakmayın" dedi.
Lezzetler yarıştı
Dr. Ender Saraç'ın söyleşisinin ardından, Nilüfer Belediyesi Kadın Dernekleri Yarışması ve Misi Yemek Yarışması'na geçildi. Dr. Ender Saraç, "ın da jüri üyeleri arasında yer aldığı yarışmada, her iki kategoride de en güzel yemeği seçmekte zor anlar yaşandı. 11 kadın derneğinin katıldığı Nilüfer Belediyesi Kadın Dernekleri Yarışması'nda, Çalı Kadın Derneği'nin "Ayva çubuğunda kuzu kebap" yemeği birinci olurken, Konak Kadın Derneği'nin "Halise" isimli keşkek yemeği ikinci, Ürünlü Kadın Derneği'nin kaburga dolması yemeği de üçüncü oldu.
Kadın derneklerinin katıldığı yemek yarışmasının ardından, Misi'nin yerel lezzetlerinin yer aldığı yemek yarışması yapıldı. Sevilay Özdemir zerde yemeğiyle birinci olurken, Hülya İravul keşkek yemeğiyle ikinci, Şahinde Dülger de mantı yemeğiyle üçüncü olmaya hak kazandı. Dereceye girenlere ödüller verildi. Yemek yarışmasının ardından Nilüfer Halk Dansları Topluluğu ve Roman Orkestrası sahne aldı.
İHA