Pandeminin ilk gününden itibaren katıldığı televizyon programlarında ve sosyal medya platformlarında koruyucu hekimliğin önemini savunan ve COVID-19 aşıları ile ilgili endişelerini paylaşan Dr. Ümit Aktaş, bir televizyon programındaki açıklamaları gerekçe gösterilerek Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) kendisine 1 ay süre ile geçici olarak meslekten alıkoyma kararı verdiğini açıkladı.
İtiraz sürecini başlatacağını belirten Dr. Ümit Aktaş, “Bana vermeye çalıştıkları meslekten geçici süreyle alıkoyma cezası, TTB’nin zaten azalan itibarını tamamen yok etmekten başka bir işe yaramayacaktır. TTB, Türk hekimlerinin meslek birliğidir. Görevi, hekimlerin çalışma koşulları ve özlük hakları ile ilgili çalışmaktır. Oysa mevcut TTB yönetimi, adeta bir siyasi parti gibi davranarak, kendi görüşüne uygun olmayan her düşünceyi ve hekimleri sindirmeye, susturmaya uğraşmakta; toplum sağlığı için çalışmak yerine, Türk Hekimlerinin çağdaş ve demokratik düşünceleri ile siyaset üstü olan aydın ve modern gücünü kendi emelleri doğrultusunda kullanarak baskıcı bir tavır izlemektedir. Bu yönetim, Türk hekimlerini temsil edemez! Uyguladıkları baskılar beni yıldıramaz, doğru bildiğimi söylemekten ve toplum sağlığı için konuşmaktan vazgeçmeyeceğim!”
Bir Hekim Olarak Covid-19 Aşıları Hakkındaki Görüşmelerimi İfade Ediyorum
Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Türk Tabipleri Birliği’nin bugüne kadar hakkımda açtığı 30’dan fazla soruşturma var. Zaten, hakkımda soruşturma açan tek kurum TTB! COVID-19 aşıları ile ilgili yaptığım yorumlara bilimsel açıdan değil, bu şekilde cevap veriyor olmaları üzücü ama şaşırtıcı değil. Bizim meslek odamız İstanbul Tabip Odası ve bağlı olduğu Türk Tabipleri Birliği yönetimleri, Türk hekimlerinin hekimlerin mesleki problemlerini çözmek yerine, aynı fikirde olmadığı meslek üyelerini susturmaya çalışmaktadır. Tekrar belirtmek isterim ki, COVID-19 aşıları hakkındaki paylaşımlarda sadece bir hekim olarak endişelerimi beyan ediyorum. Her birey kendi tedavisine karar verme ve doktorunu seçme özgürlüğüne sahiptir. Hiçbir tedavi birey üzerinde zorunluluk şeklinde uygulanamaz. Sağlık Bakanlığı’nın kendi sitesinde de yazdığı gibi, ‘Türkiye’de çocukluk aşıları dahil hiçbir aşının uygulanması zorunlu değildir’.
Toplum Sağlığı İçin Fikirlerimizi Beyan Ediyoruz
Verdikleri cezanın gerekçesi nedir? Malpraktis mi uygulamışım, rüşvet mi almışım, yolsuzluk mu yapmışım? Hayır, sadece ülkemizin toplum sağlığı yararına, bilim insanı kimliğimle araştırarak, uluslararası araştırmaları ve yayınları takip ederek ve her zaman olduğu gibi belgeler ile toplum sağlığı ile ilgili görüşlerimi aktarmışım. Bir hekime, tıbbi görüşlerini açıkladığı için meslekten geçici süreyle alıkoyma cezası veremezsiniz! Bu uygulama, fikir özgürlüğüne ve özgür düşünce ilkesine aykırıdır, adeta bilimsel faşizmdir! Kişisel görüşlerini ifade etme hürriyet, anayasa ile koruma altına alınmıştır. Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu zorlu dönemde, Türk Tabipleri Birliği toplum sağlığı adına hiçbir çalışma yapmadığı gibi, bir de üyesi olan, aynı fikirde olmadığı hekimlere sürekli soruşturma açarak onları yıldırmaya çalışmaktadır. Birkaç gün önce tarafıma tebliğ edildiği üzere, geçtiğimiz Mayıs ayında katıldığım televizyon programında sadece COVID-19 aşısı özelinde endişelerimi paylaştığım için 1 ay meslekten geçici süreyle alıkoyma kararı vermiştir. Fikirlerimi ifade ettiğim için hakkımda soruşturma açmaları bile ayrımcılıktır, mobbingdir. Ben aşı karşıtı biri değilim. Ben doktorum. Doktor aşı karşıtı olamaz. Çocuk felci, kızamık, kabakulak gibi aşılar için değil, COVID-19 aşıları hakkında görüşümü paylaşıyorum. Haksız karara itiraz edecek ve haklı mücadelemi mahkemeler nezdinde vereceğim. Aynı zamanda, tüm mahkeme sürecini kamuoyuyla güncel olarak paylaşacak ve toplumun bilgilenmesini sağlayacağız. İtirazımızla başlayacak sürecin son kararı, asıl olarak toplum vicdanında yankı bulacaktır.
Aday Olmayalım Diye Mi
TTB yönetiminin hakkımda verdiği bu haksız cezanın asıl nedeni aslında ortada. Daha önce bu yönetimin Türk hekimlerini temsil etmediğini söylemiş, Türk hekimlerine meslek birliğimize sahip çıkalım, hekimlerin özlük hakları ve tolum sağlığı için çalışan, tarafsız, tüm hekimleri kapsayan bir yönetim kuralım çağrısında bulunmuş, gelecek dönem için aday olacağımı belirtmiştim. Verilen bu haksız ceza, TTB Disiplin Tüzüğü’nde yer alan maddeye göre yönetimde yer alma hakkımızı elimizden almak içindir. İstediği cezayı vermeye ve engellemelere devam edebilir TTB. Her şey ortada. Bilmeleri gerekir ki bana ceza yağdırıyorlar diye doğru bildiklerimi söylemekten vazgeçmeyeceğim, aksine daha kuvvetli söyleyeceğim. Bu süreçte, bundan önce de olduğu gibi sadece bilimin ışığında hareket etmeye devam edeceğim. Baskılarınız beni yıldıramayacak, daha çok güçlendirecek, toplum nezdinde desteğimiz artacak, kaybeden siz olacaksınız!” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)