Balıkesir Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek, 21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısı ile yaptığı açıklamada, besicilerin düşük süt fiyatları ve pahalı arpa fiyatları karşısında ineklerini ya sattıklarını ya da mezbahalarda kestirdiklerini söyledi. Şimşek, 2016 yılında 2 bin 360 besicinin süt sektöründen ayrıldığını söylerken, 1 kilogram arpa ile 1 kilogram sütün fiyatının aynı olduğuna dikkat çekti.
Şimşek, Balıkesir'de Süt Üreticileri Birliği'nin 2 bin 620 üyesi olduğunu ve her gün 250 ton süt ürettiklerini belirterek, Balıkesir genelinde süt birliği, ıslah birlikleri ve kooperatifler ile birlikte 32 bin kayıtlı üreticinin devletten süt teşviki aldığını söyledi. Devletten süt teşviki almış üreticilerinin yüzde 52'sinin süt üretici birliklerinin üyesi olduğunu anlatan Şimşek, "Süt fiyatları iyi olduğunda bütün hayvancılık örgütleri bu fiyatları sahipleniyor. İşte süt fiyatlarında düşüşler başladı. Herkes hayvanını kestirmeye başladı ya da fırsat bulduğunda hayvanlarını satıyor. Neden devam etsin? Genç nüfustan kimse bu işe sahiplenmiyor. Arkadan gelen 100 genç yetişsin, bu yüz gencin 99'u kente göç ediyor. Bu durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Her geçen günde kötüye gidecek. Eğer pazarlama fiyatındaki süt fiyatları belli bir noktaya gelmezse bu yapının içinde kimse kalmaz. Süt fiyatları artmıyor ama yem fiyatları artıyor. Hatta haddinden fazla artıyor. Üreticinin elindeki bütün giderler artıyor. Arpanın fiyatı 1.30 TL olmuş. Sütün fiyatı 1 lira 12 kuruş. Sütte hiçbir artış yok. Bizim inekler arpa yemiyor mu? Ham maddeye zam geldi, onun için yem fiyatları artıyor. Üretilen sütün ham maddesi yem. Yeme gelen zamla süte de zam gelmesi gerekmiyor mu? Öncelikle bu üreticiler arasındaki destekleme farklılığını ortadan kaldırmaları gerekiyor. Diğer taraftan et ile sütü birbirinden çok ayıramazsınız. Ülkede yaklaşık 3 milyon 765 bin adet sığır kesiliyor. Bunun geçtiğimiz yıllardaki rakamlara bakarsanız 465 bini ithal. Bu rakam her geçen gün artıyor. Buda şu demek. İçerideki yerli üretici doğru desteklenmiyor ya da yeterli desteklenmiyor demektir" dedi.
Süt konseyi başkanı, ne yazık ki sanayici
Türkiye de süt fiyatlarının belirlendiği bir yapı olduğunu ve bu kuruluşun başkanının ne yazık ki sanayici olduğunu ifade eden Başkan Şimşek, "Devlet, bir şeyin fiyatı yükseldiğinde, "serbest ekonomi piyasası var, ben karışamam" diyor. Üreticinin fiyatı ise biraz yükselmeye başladığında devlet hemen müdahale ediyor. Bu mantıktan vazgeçilmesi gerekiyor. Devlet müdahalesinden vazgeçecek. Eğer müdahale edecekse marketteki fiyata da müdahale edecek. Türkiye'de süt fiyatlarının belirlendiği bir yapı var "Türkiye Süt Konseyi'nde referans fiyat oluşuyor, ama bu kuruluşun başkanı sanayici. Bu aylarda süt fiyatlarının yükselmesi lazım. Şu an süt sanayicileri üretim için süt arıyor. 2 bin 360 kişi süt işini 2016 yılında bıraktı. Bu kadar sektörden çıkış varken, bu iş toparlanmaz. Devlet buna ihracat desteği veriyor, lakin bütün destekleri sanayiciye veriyor. Üreticiye hiçbir destek yok gibi. Süt üreticileri sahipsiz durumda" dedi.
Süt üreticisi sütü para etmediği için sokakta süt satıyor
Son iki yılda sokakta süt satan üreticilerin yüzde 100 arttığını belirten Başkan Şimşek, "Süt üreticileri sütünü değerinden satamadığı için malını sokak sokak gezerek satıyor. Süt üreticisi sütün gerçek değerini alsa sokaklarda niye sütünü kendi pazarlasın? Devlet süt üreticilerine sahip çıkmıyor. Süt üreticileri sahipsiz. Süt üreticilerine birçok sorun çıkartılıyor. Hijyene karşı çıkmamız mümkün değil. Hijyen bizim de üreticimizden istediğimiz bir şey. Bize verilen teşviklerin artması gerekiyor. Yem ile sütün eşit olması gerekiyor. 2017 yılı süt destek fiyatları hala açıklanmadı. Bakanlıktan beklentimiz bir sonraki senenin destek fiyatlarının senenin son ayında açıklanması" şeklinde konuştu.
İHA