Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Yönetimi ve Eğitim-Bir-Sen Yunusemre İlçe Yönetimi köy okullarında görev yapan eğitim çalışanlarını ziyaret etti.
Eğitim Bir Sen Manisa Şube Yönetimi ve Yunusemre İlçe Yönetimi Osmancalı köyünde bulunan Osmancalı Çok Programlı Lisesi, Osmancalı İmam Hatip Ortaokulu, Osmancalı İlkokulu, Osmancalı Ortaokulu ve Üçpınar köyünde bulunan Üçpınar Yıldız Hanım İlkokulu ile Üçpınar Yıldız Hanım Ortaokulunda görev yapan eğitim çalışanları ile bir araya gelindi.
Okul ziyaretleri sırasında öğretmen odalarını ziyaret eden Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner bütün eğitim çalışanlarının talep ve önerilerini ilk elden dinledi. 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine hazırlandıklarına dikkat çeken Öner, "Ek ödemeden ek göstergeye, kadroya geçişten kadro derecelerine, maaş zam oranından ilave artış kalemlerine, sosyal haklardan özlük haklarına kadar kapsayıcı tekliflerle masada olacağız. Emeğimizin doğrudan karşılığını ve Türkiye'nin büyümesinden payımızı istiyoruz. Kamu görevlileri gelir vergisiyle, doğrudan ve dolaylı vergilerle vergi mağduru yapılmamalıdır." dedi.
"Sendikal anlamda büyümeli ve güçlenmeliyiz"
Ağustos ayında gerçekleştirilecek 4. Dönem Toplu Sözleşmesinin önemine dikkat çeken Öner, "Mayıs ayında, sendikaların üye sayılarının belirleneceği bir süreci yaşayacağız. Burada gücümüzü yeniden ortaya koyup, Ağustos ayında yapılacak olan toplu sözleşmede alnımızın akı, bileğimizin hakkıyla çıkmak için sizlerin canla başla çalışacağına inanıyorum. Milletimizin teveccühüne mazhar olmuş, toplumun entelektüellerini bünyesinde barındıran mücadelemizi daha da büyütmenin ve güçlendirmenin vaktidir" şeklinde konuştu.
"Vesayetin eğitimle temellenmesine dur demeliyiz"
Vesayetçilerin, kalıcı hale getirmek istedikleri ideolojik yapılarını eğitimle temellendirmeye çalıştıklarını kaydeden Öner, "O nedenle, gerçek kurtuluş, zihni kuşatmaya karşı verilecek mücadeleyle mümkündür. Milli değerlere aidiyeti kimliğimizin esas unsuru sayan bir sendika olarak, vesayetle gerçek mücadelenin eğitimdeki zihni kuşatmanın kırılmasıyla mümkün olacağını savunuyoruz. Şimdi bir yandan, çarpıklığa ayarlı müfredatı milli değerlerimiz, pedagojik gerçekler ve çağın gereklerine uygun hale getirme; diğer yandan, milletin egemen olduğu bir sistemle bu vesayete son vermenin gayreti içindeyiz. Çünkü istikrarlı bir ekonomi, daha adil bir paylaşım düzeni ancak milletin egemen olduğu sistemlerde mümkündür" dedi.
"El yazısı uygulamasından vazgeçilmesini önemsiyoruz"
Bitişik eğik el yazısı uygulamasının, 12 yıl önce öğrencilerin gelişimine ve estetik algılarına katkıda bulunacağı düşüncesiyle başlatıldığını dile getiren Öner şunları söyledi:
"Eğitim alanındaki yenilikler, paydaşların ve uygulayıcıların istişaresinden uzak karara bağlanmakta, Eğitimle ilgili kararlar alınırken, paydaşların görüşüne müracaat etme, alandaki uygulayıcıların tecrübelerinden yararlanma, uygulamayı yakından takip ederek alınan geri dönüşlere göre düzeltmede bulunma gibi bir yöntem benimsenmediği için, bürokrasinin koridorlarında alınan kararlar bürokratik makamlarda nihayete ermektedir. Bu anlayış, "Milli Eğitim'de niçin başarılı olamadık" sorusunun da cevabıdır. Doğruyu bulma, uzun soluklu uygulama, farklı bakış açılarına fırsat verme, hassasiyetlere özen gösterme konusunda her zaman duyarlı olan Eğitim-Bir-Sen olarak, el yazısı uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili alınan kararı yerinde buluyor, toplumun tamamını ilgilendiren eğitim gibi nüfuz derecesi yüksek bir alanın politikalarının çoğulcu katılımla olgunlaştırılarak alınmasının elzem olduğunu ifade ediyoruz."
İHA