Eğitim Sen Öğretmenlik Meslek Kanunu Sınavı Hakkında Açıklama Yaptı
Hayatında bir kez sınıfta ders işlememiş, öğretmenliğin cefasını çekmemiş, fedakârlığın meyvesini tatmamış ve öğrencilerinin gözlerinde kendisini görmemiş kişilerin hazırladığı ve bizlere dayattığı Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerine tartışmalar sürmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun öğretmenlerin temel haklarını içermediği ve aksine birçok hak kaybına yol açacağı kısa bir süre içinde çok daha iyi anlaşılmıştır. Tam da bu sebeple Öğretmenlik Meslek Kanunu’na, seminer ve sınav dayatmasına karşı öğretmenler tek ses olmuş ve tepkilerini çığ gibi büyütmüşlerdir.
Bakan Mahmut Özer’in “Sınavı biz değil sendikalar istedi“
Bakan Mahmut Özer’in “Sınavı biz değil sendikalar istedi“ ve “Mülakat olmasın diye sınav yapmak istedik” gibi birbiriyle çelişen açıklamaları, öğretmenlerin tepkisinin çığ gibi büyümesinden kaynaklanan bir tedirginliğin ve paniğin sonucudur. Kapalı kapılar ardında eğitim emekçilerini yönetmeyi ilke edinenler ile siyasi iktidarın çıkarlarını gözetmeyi sendikacılık sayanlar ise birdenbire aklanma telaşına düşmüşlerdir. Mülakat denilen torpil sisteminin ne kadar deşifre olduğunun da itirafı olan bu açıklamalar, seminer ve sınav sürecini MEB’in ve yandaş sendikanın ortak belirlediğini göstermektedir. Öğretmenlerin sosyal medya üzerinden ders verircesine geliştirdiği tepki sonucunda, hem MEB hem de yandaş sendika yaşatılan ‘saçmalığın’ sorumluluğundan kurtulma çabasına girmiştir.
Oysa hakikat ayan beyan ortadadır! Öğretmenler mesleki onurlarına sahip çıkmış ve bu kez öğrencilere değil, bakanlık yöneticilerine ve yandaş sendikaya ders vermişlerdir. Öğretmenlerin yeterliliğini ölçmeye kalkışan Bakan Mahmut Özer, kanunu hazırlayanlar ve yandaş sendika yöneticileri öğretmenlerin verdiği bu dersi iyi anlamak zorundadır. Tüm eğitim emekçilerini değil bir kısmını ayırıp ekonomik ayrıcalıklar kazandırmayı, öğretmenler arasında bir hiyerarşi yaratmayı ve soran sorgulayan öğretmeni bundan muaf tutmayı hedefleyen, öğretmenlerin iş güvencesini ortadan kaldıran ve eğitimde ticarileşmeyi kamu okullarında daha da derinleştirecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu ölü doğmuştur, iptal edilmelidir. Ellerine yüzlerine bulaştırdıkları seminer ve sınav süreci, çalışma anlayışlarının ne kadar niteliksiz, özensiz ve sığ olduğunu daha da ortaya çıkarmıştır. Bu süreci yönetenler ‘görevlerinden aflarını istemeli’ ve tüm öğretmenlerden özür dilemelidir.
Eğitim Sen olarak bir gerçeğin altını ısrarla çiziyoruz! Biz öğretmenler ne yaptığınızı, neden yaptığınızı, nasıl yaptığınızı ve en önemlisi bunu kimlerle yaptığınızı çok iyi biliyoruz! Bu nedenle öğretmenlerin ortak taleplerine kulaklarınızı tıkamayın, gözlerinizi kapatmayın ve öğretmenlerin iradesini yok saymayın! Alın size sınavdan geçebilmenizin yolu… İyi dersler!