Asgari Ücret tartışması sürüyor. Yaklaşık yüzde 55 oranında bir artışla 8 bin 500 TL olarak belirlenen 2023 yılı asgari ücret tutarı, bazı sivil toplum kuruluşlarınca ‘hayırlı olsun’ şeklinde karşılanırken, yapılan artışın yeterli bulunmadığı ile ilgili açıklama yapanlar da oldu. Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, “Ülkedeki enflasyonist ortamda belirlenen bu ücretin hiçbir karşılığının olmadığını önümüzdeki aylarda ne yazık ki göreceğiz” dedi.
2023 yılında uygulanacak asgari ücret, temmuz ayına göre yüzde 54,66 artışla 5 bin 500 TL’den, 8 bin 500 TL olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 2022 yılının eğitim öğretim alanında eğitimciler açısından nasıl geride bırakıldığı, 2023 yılından beklentiler konusunda Bilim Sağlık Haber Ajansı’na açıklama yapan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, yeni asgari ücret ile ilgili de değerlendirmede bulundu.
“Asgari ücrette yapılan artış hayal kırıklığıdır”
2022 yılının eğitim emekçileri için özellikle de öğretmenler için zor geçtiğine vurgu yapan Vardal, “Asgari ücrette açıklanan rakam tam bir hayal kırıklığıdır. Ülkedeki çalışanların neredeyse yüzde 51’inin ortalama ücretinin asgari ücret olduğu bir yerde, çalışanların yarısını açlığa mahkum etmektir. Gerçekleştirilen artış oransal açıdan yaklaşık yüzde 55’e tekabül etse de alım gücü açısından bu enflasyonist ortamda, bu ücretin hiçbir karşılığı yoktur. Önümüzdeki ocak-şubat aylarında açıklanacak açlık sınırı rakamlarının altında kalacak bir artış yapılmıştır. Buradan hem kamuda hem de işçi alanında örgütlü olan sendikaların meslek örgütlerinin yürüteceği ortak bir mücadeleyle insanca yaşanacak bir ülke talebinde bulunmak 2023’ün temel başlıklarından biri olacaktır. Tek seçenek mücadele etmek örgütlenmek insanca yaşayacağımız bir temel ücreti talep etmekten geçiyor” dedi.
“Mücadele hattını genişleteceğiz”
2022 yılı değerlendirmesinde bulunan Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Vardal, “Bu yıl eğitim emekçileri için özellikle de öğretmenler için zorlu bir yıl olmuştur. İki boyutlu bir değerlendirme yapacak olursam bunun birincisi ekonomik krizin derinleşmesi ile birlikte öğretmenlerin aldıkları ücretin neredeyse açlık sınırına yaklaşmış olması nedeniyle yaşanılan bir krizden söz konusudur. İkincisi de kendi iş kollarına özgü olan, 7354 Sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu ile alakalı neredeyse bir yıldır yürüttüğümüz bir mücadeleden söz edebiliriz. 2022 bizim açımızdan temelde bu iki başlık üzerinde değerlendirdiğimiz bir yıl oldu. Meslek kanununa ilişkin yürüttüğümüz mücadele içerisinde şimdiye kadar hayata geçiremediğimiz, ancak bu yıl 15 sendika ile birlikte ortaklaştığımız, bileşik bir mücadele hattını örebildiğimiz bir yıl oldu. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin bu süreçte 15 sendikayla bir araya gelerek ortak taleplerde bulunduk. 2022 yılındaki en önemli kazanımımız bu oldu. Bunun önümüzdeki 2023 yılında da bu mücadele hattının geliştirilip, büyütülerek devam etmesini sağlayacağız. Parçalı bir şekilde yürüyen mücadelelerin bir kazanıma dönüşmediğini ne yazık ki biliyoruz” diye konuştu.
Gözler Anayasa Mahkemesi’nde
Ekonomik krizin 2023 yılında da devam edeceği kanaatinde olduklarının altını çizen Eğitim-Sen Şube Başkanı Necip Vardal sözlerini şöyle sürdürdü: “2023 yılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, gerçek bir meslek kanununa dönüştürülmesini amaçlayacağımız, bunun mücadelesini vereceğimiz bir yıl olacaktır. Bizim açımızdan bu iki temel başlıktaki yürüyecek hat önemlidir. Anayasa Mahkemesi ile ilgili süreç devam ediyor. Bir, ara karar verildi. Bu ara kararda hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de en çok üyeye sahip üç sendikanın görüşlerini alacaklardı. Ancak henüz bir gelişme yok. Bu sürecin tamamlanmasını beklemekteyiz .”
‘Eşitsizlik derinleşti”
“Neresinden bakarsanız bakın eşitsizliğin inanılmaz derecede derinleştiği bir süreç yaşıyoruz” vurgusunda bulunan Vardal, “1 milyon 200 bin öğretmenin ocak ayından itibaren yaklaşık yarısı kısmi de olsa bazı mali haklardan faydalanacak. Diğer 600 bin öğretmen ise bu hakların hiçbirinden faydalanamayacak. Oysa her iki grubun da yaptığı iş aynı. Aynı görev tanımı içinde, yan yana dersliklerde, aynı yaş grubundaki öğrencilere, aynı müfredatı, aynı materyal ve tekniklerle anlatacaklar. Birisi daha fazla birisi daha az ücret alacak. Bu insani açıdan da kabul edilebilir bir durum değildir” şeklinde açıklama yaptı.
Okullarda gribal salgın açıklaması
Kış aylarında eğitim öğretim kurumlarında gribal enfeksiyonların artmasıyla herhangi bir kesintinin gözlenip gözlenmediğine ilişkin olarak Eğitim-Sen İzmir Başkanı Vardal şunları söyledi: “Kış aylarında artan grip vakaları eğitimde herhangi bir aksaklığa yol açmamıştır ki Covid-19 vakalarının arttığı geçmiş dönemde de gerekli önlemlerin alınarak yüzyüze eğitimden vazgeçilmemesi gerektiği kanaatindeydik. Toplu taşımalarda, kapalı mekanlarda, okullarda gerekli sağlık önlemlerinin alınarak maske kullanımına dikkat edilmesi gerekiyor. Yaygın ve etkili bir şekilde maske kullanımı gerçekleştirilmesi salgının önlenmesi için etkili bir yöntemdir” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)