MTSO 29 No'lu Kırtasiye, Matbaa, Reklam Ajansları ve Basın Yayın Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Görkem Aksoy, ekonomik daralma nedeniyle hizmetler sektörünün durma noktasına geldiğini belirterek, hükümetten çözüm beklediklerini söyledi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 29 No'lu Kırtasiye, Matbaa, Reklam Ajansları ve Basın Yayın Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Aksoy, MTSO Haber gazetesine yaptığı değerlendirmede, dünyada yaşanan siyasi değişimlerle birlikte gelen ekonomik daralmanın iş hayatını da olumsuz etkilediğini kaydetti. Piyasaların canlanması için halkta para harcama isteğinin canlandırılması gerektiğini vurgulayan Aksoy, "Maddi ve manevi bir kıskaçtayız. Portremizde yorulmuşluk, umutsuzluk ve güvensizlik var. Tüm risklere rağmen kabuğumuzu kırıp bu ülke için yeni bir hayatı başlatmalıyız" ifadelerini kullandı.
"Ekonomik daralma, alacak ve borçlar dengesini bozdu"
Ekonomik daralmanın firmaları sıkıntıya soktuğuna, kiralık ve satılık dükkan sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Aksoy, ekonomik daralma nedeniyle alacak ve borçlar dengesinin bozulduğunu, her firmanın birbirine borcu bulunduğunu dile getirdi. Zincirin halkalarından birinin fire vermesi halinde tümünün olumsuz etkilendiğine işaret eden Aksoy, şöyle devam etti: "Yılbaşı itibariyle bahara kadar, bir süre daha büyük şirketlerden bazılarının sıkıntı yaşama ihtimali yüksek. Bu olumsuz tablodan hizmetler sektörü doğrudan etkileniyor. Firmaların şu anda önceliği ayakta kalabilmek. Bu nedenle de tasarrufa gidiliyor ve ilk olarak, alınan hizmetlere ara veriliyor. Bu, doğal bir reaksiyon ama komite üyelerimiz yakından etkileniyor. İşlerimiz büyük ölçüde durdu."
"Sıkıntıların aşılması için hareketliliğin devam etmesi zorunlu"
Komite üyelerinin daralan piyasalar yanında ülkede yaşanan birçok değişimden de olumsuz etkilendiğini belirten Aksoy, "Bünyemizdeki sektörler televizyonlar, radyolar, gazeteler, dergiler, reklam/tanıtım/prodüksiyon ajansları, matbaa/tabela/dijital baskı merkezleri, kağıt/karton ürünleri ve ambalaj sanayi, kitap evleri, kırtasiyeler, dağıtım ve pazarlama şirketleri, fotoğraf stüdyoları ve sinemalardan oluşuyor. Bu sektörlerin neredeyse tamamını etkileyen son derece çarpıcı, sonuçları itibariyle de önemli süreçler yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Çok ciddi değişimlerden geçildi. Bu değişimlere uyum sağlayabilmek de bu zorlu ortamda bizleri yordu. Ancak her şeye rağmen umudumuzu yitirmedik" dedi.
Sıkıntıların aşılması için ticari, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişime dönük hareketliliği devam ettirmenin zorunluluk olduğunu ifade eden Aksoy, geçmişte yapılan hatalardan ders almış şekilde yeni planlar yapılması, yeni ve daha insani hedefler belirlenip, yeni yöntemler aranması gerektiğinin altını çizdi.
"Güven ortamı yeniden oluşturulmalı"
Dünyanın gerek siyasi gerekse ticari açıdan yurt içinde ve yurt dışında büyük bir değişimden geçtiğini kaydeden Aksoy, bu durumun oluşturduğu çok önemli ekonomik ve sosyal gerçeklerle yüzleşildiğini söyledi. Her geçen gün ticari ve toplumsal hayatın çıkmaza girdiğini dile getiren Aksoy, çözümün ise umudu kaybetmemekte yattığını anlattı. Yaşanan gelişmeler sonrasında dünyada olduğu gibi Türkiye'de de güven ortamının zayıfladığını vurgulayan Aksoy, şunları söyledi: "Sistemlere güven kaybı giderek artıyor. Adalete güven zayıflıyor. Bu krizden kurtulmak için ekonomik, sosyal, kültürel haklar, çalışma hakkı güvence altına alınmalı ve korunmalı. Uzun vadeli planlarla yapıcı revizyonlara, yeni sistemlere ihtiyacımız var. Tüm haklarımızın güvence altına alınacağı bir insanlık sistemine ihtiyacımız var."
"İlk kez TL'nin reklamı yapılıyor"
Reklamcılık malzemelerinin ve matbaacılık ürünlerinin büyük bölümünün ithal edildiğini anımsatan Aksoy, son dönemlerde doların yükselmesi nedeniyle de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Doların inerken ve çıkarken yıllardır kendi reklamını yaptığını dile getiren Aksoy, "Son dönemlerde yapılan çıkışlarla ilk kez TL'nin reklamını yapıyoruz. Bir reklamcı ve tasarımcı olarak bunu çok büyük bir güç olarak görüyorum. Önümüzdeki dönemde TL'nin yanı sıra Çin'in de Rusya'nın da para değerinin çok daha reklama değer olacağına inanıyorum. Dünyada yaratacağımız marka değerimizle kabuğumuzu kırabileceğimizi bilmeliyiz. Ulusal ve uluslararası arenada çok sağlam ve yapıcı sistemler kurup gerek ülkemizin gerek bölgelerimizin gerekse şirketlerimizin markasal değerlerini yükselterek, yenilikçi, rekabet gücü yüksek, saygın, tutarlı ve boyut atlayan bir ülke olabiliriz" diye konuştu.
"Hizmetler sektörü durma noktasına geldi. Hükümetten çözüm bekliyoruz"
Sosyal alanda da ticari alanda da umutsuzluğa kapılmadan, kaygı seviyesini dengede tutarak hasarları onarıp, bugüne kadar alınan derslerle yola devam etmek zorunda olduklarını vurgulayan Aksoy, ticari hayatın durması ile bir yere varılamayacağının altını çizdi. Hizmetler sektörünün durma noktasına geldiğini ve hükümetten çözüm beklediklerini belirten Aksoy, çözüm için sağlanan düşük faizli kredileri ise "uzun vadede tıkanma yaratacak çözümler" olarak değerlendirdi. "Gelmeyen bir döngüde aldığınız borçla daha çok sıkıntıya gireceksiniz ve düğümlenme olacak. Bizleri borçlandırmak çözüm değil, borcumuzu geri ödeyeceğimiz, kazandıran ticari, ekonomik sistemler oluşturulmalı" diyen Aksoy, KDV, SGK, girişimcilik, yatırım destekleri beklediklerini, şirketlerin önünü açacak, ileri gitmelerini sağlayacak uzun vadeli mevzuatlar geliştirilmesini istediklerini kaydetti.
Yaşanan ekonomik krizlerin, işsizliğin sosyal krizleri de beraberine getireceğine dikkat çeken Aksoy, "Bugün geldiğimiz noktada çözüm yolunu tıkayan, acıları ve çatışmaları derinleştiren, dar görüşlü kararlara ve yollara düşmemeliyiz. O zaman arayı ısıtarak çözmeyi reddettiğimiz buzlar, olayların şiddetiyle kırılır. Yaşadığımız zeminleri ve sistemleri vahşileştirirsek, dönüşümün sosyal ve ekonomik maliyeti daha yüksek olur. Buzları kırmadan, siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal özgürlükler, dengeler, haklar hususlarında düzenlemeler yapılmalı. Umut ve Güven ortamı inşa edilerek korunmalı" dedi.
İHA