Hunlar’ da ise ordu komutanlarından şimdiki "Binbaşı" rütbesine denk gelen bir unvan olarak kullanılıyordu.Kaşgarlı Mahmut bu kelimenin “Düşmana tek başına saldıran” anlamına geldiğini belirtmektedir. Sonuç olarak; "Alpagut" kelimesi askerlikle ilgili bir kelime olup, "cesur", "yiğit", "savaşçı" manalarında da kullanılmıştır. Hunlar' da bu kelime "Binbaşı" rütbesinin karşılığı olarak kullanılmıştır. Daha sonraki YY.da bu kelimeye,"Türk gruplarından birinin adı" olarak rastlanmaktadır ANADOLU’DA ALPAGUT TÜRKLERİ
"Alpagut Türkmenlerinin" asıl yerleşim alanı "Azerbaycan’ın Şirvan" Bölgesidir.Ancak zaman içerisinde özellikle de (XVII.YY.) Osmanlı Devleti Azerbaycan’ı kaybedince "Alpagut Türkmenlerinden" bazı gruplar göç ederek, Anadolu’ ya hatta Balkanlara kadar yerleştiler.Yerleştikleri birçok yerlere kendi isimlerini verdiler. ELAZIĞ,Çorum, Bolu, Kastamonu, Bursa, Ankara, Kütahya, Çankırı, Çanakkale, Bilecik ve Kırklareli’ nde "Alpagut" adıyla anılan birçok yerleşim alanı vardır. Bugün köy ve kasaba isimleri dışında bazı ailelerin soyadı olarak da bu isme rastlanılması bir tesadüf değildir.Bu durum çeşitli zamanlarda "Alpagut Türkmenlerinin" Anadolu’ya gelerek yerleştiklerini göstermektedir.Hatta Balkanlarda da "Alpagut" ismine rastlanılması Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında da "Alpagut Türkmenlerinin"Anadolu’da olabileceği ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Köyün gelenek, görenek ve yemek kültürü geleneksel Elazığ kültürü ile uyumludur. Kılık,kıyafet ve oyun havaları Harput kültürüne dayalıdır Özellikle 1970 li yılların başından itibaren Tuncelinin Çemişgezek ve Pertek ilçelerinden almış olduğu göçlerle kültürel yapı değişmiş,ve daha kozmopolit bir yapıya bürünmüştür. Köyde Muhacirler köyün yerlileri ve şavaklılar beraber yaşamakta olup büyük bir sevgi ve saygı ortamı mevcuttur. Köyün son dönem gençleri arasında üniversite mezunu sayısı oldukça fazladır. Köyde okuma yazma oranı %100 e yakındır.Köy Elazığ merkezinin batı tarafında 23 km uzaklıktadır. Keban ilçesine doğru D260 yolu üzerinde 20 km gidildikten sonra Çemişgezek yol ayırımından kuzeye dönüp 3 km daha gidildiğinde köye ulaşılmaktadır.Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Üzüm yetiştiriciligi ileri düzeydedir.Tarımda en büyük sıkıntı su kaynağı yetersizliğidir. Bu sebeple köyde kuru tarım yapılmaktadır.Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılmasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. sağlık ocağı ve sağlık evi var ama ebe yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. internet vardır