Edirne'de yaşayan 2 çocuk babası emekli Uzman Çavuş Metin Sarı (48), 20 yıl önce kafasına isabet eden şarapnel parçalarıyla yaşamasına rağmen arzu ettiği "gazilik" ünvanını alamadığını söyledi. Emekli olmasının ardından vaktinin çoğunu hak ettiği gaziliği almak için mücadele ederek geçirdiğini belirten Sarı, "Biz maaş falan istemiyoruz sadece hak ettiğimiz gazilik madalyasını takmak istiyoruz" dedi.
48 yaşındaki 2 çocuk babası emekli Uzman Çavuş Metin Sarı, 1997 yılında Tunceli'nin Ozat ilçesinde yaralandığını kaydetti. Kafasında şarapnel parçaları olduğunu söyleyen Sarı, "Kulağımda yüzde 18 işitme kaybı var. Kara Kuvvetlerine gazilik başvurusu yaptım. Buna müteakip gazilik başvurusunda yüzde 2 oranında eksik olduğundan dolayı gazilik statüsünü kazanamadım. Daha sonra defalarca BİMER'e, CİMER'e, Tugay'a, Genel Kurmay'a ve aynı zamanda SGK'ya başvurularım oldu. En son başvurumda 1372 sayılı kanun gereği derece ve kademeye uymadığımdan gazilik ünvanının verilemeyeceği bana beyan edildi" dedi.
"Maaşı, tazminatı, maddiyatı bizi ilgilendirmiyor"
Sarı, vazife malulü sayılmayanlar olarak kurdukları dernek çatısı altında bu konuyla ilgili çalışmalar yapmaya çalıştıklarını belirterek, "15 Temmuz'daki vatandaşlarımız gazilik ünvanı alırken bizim de bu ünvanın hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Bu hakkımızı almak için her türlü mücadeleye girişmemize rağmen bir türlü gerekli sonucu alamadık. Bizim tek isteğimiz, benim gibi 23 bin gazi sayılan fakat resmiyete takılan arkadaşlarımızla beraber gazilik onurunu, makamını istiyoruz. Bizim tek amacımız onur. Maaşı, tazminatı, maddiyatı bizi ilgilendirmiyor. 15 Temmuz'da verilen gazilik onurunun bize de verilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gazilik madalyasını takmak istiyoruz"
8 yıl boyunca Güneydoğu'da dağlarda terörle mücadele ettiğini anlatan Sarı, "Mücadelenin sonucunda hak ettiğimiz değeri, onuru alamadık. Bizim amacımız bu verilmeyen gazilik onurunu almaktır. Bununla ilgili mücadelemizi devam ettiriyoruz. Normalde gazilik için uzuv kaybı isteniyor. Bunun için de çok yüksek değerler var. Mesela bizim bir arkadaşımız var parmakları kopuk. Belinde şarapnel parçaları var, adam yamuk yürüyor. Kalbinin altında kurşun olan var. Bu arkadaşlarımız gazilik ünvanını alamadı. Biz maaş falan istemiyoruz sadece gazilik madalyasını takmak istiyoruz. Bunlar hiç hoş değil. Biz bunları hak etmedik" dedi.
"Vatanımıza hizmet etmek için orduya girdik"
Sarı, 15 Temmuz gecesi de vatanın bölünmemesi için meydanlara çıktıklarını hatırlatarak, "Ama ben Edirne'deydim, İstanbul'da değil. İstanbul'da yaralanmadım ama 8 sene Güneydoğu'da aç kaldık, susuz kaldık. Çatışmalarda yakın arkadaşımı, devremi kaybettim. Sabah beraber olduğumuz arkadaşımız 2 saat sonra yoktu. Bakın son zamanlarda hep şehit olanlar uzman çavuşlar. Hep ön saflarda biz varız. Ben üniversite mezunuyum. Özel bir şirkette pazarlama müdürlüğü yaparken bu işe girdim. 1994 yılıydı ve o zaman çok şehit veriliyordu. Milliyetçilik vardı bende biraz. Vatanımıza hizmet etmek için orduya girdik. Benim çalıştığım şirketin işlem hacmi çok büyüktü. Patronumuz bize kalmamız yönünde tavsiyede bulunmuştu. Yani ben vatan sevgisinden pazarlama müdürlüğünü bırakım orduya katıldım ama hak ettiğimiz statüyü alamıyoruz" şeklinde konuştu.
İHA