Antalya'da 7 yaşındayken hemşire ve doktorların okuma yazma öğrettiği bedensel engelli 34 yaşındaki Mehmet Oktaş, 3 aydan 3 aya aldığı bin 500 TL engelli maaşı ile engelli bireylerin hayatını konu alan kısa film çekti. İkinci filmini tamamlayan Oktaş, 54. Uluslararası Antalya Film Festivali'ne başvurmaya hazırlanıyor.
Kepez ilçesinde müstakil bir evin yanında, etrafı metal saçlarla çevrili 6 metrekare odada yaşayan Mehmet Oktaş'ın yaşama azmi ve hayalleri tüm engelli bireyler için örnek teşkil ediyor. 27 yıl önce Konyaaltı Caddesi'nde trafik kazası sonucu ağır yaralanan ve geçirdiği omurilik zedelenmesi nedeniyle belden aşağısı felç olan Oktaş, o gün bugündür hayatını tekerlekli sandalye ve akülü araba ile sürdürmeye başladı.
"Okumayı hastanede öğrendi"
Okula gidemeyen Oktaş, okuma yazmayı tedavi sürecinde hastanedeki doktor ve hemşirelerden öğrendi. 3 aydan 3 aya aldığı engelli maaşı ile geçinen Mehmet Oktaş, bundan 8 yıl önce engelli arkadaşıyla parkta ödüllü tavla oynamak istedi. Oktaş ortaya, hiç giyemediği sadece bakmakla yetindiği ayakkabılarını, arkadaşı da bir daha oynayamayacağı futbol topunu koydu. Bu durum karşısında çok duygulanan ve engelli bireyler adına toplumda farkındalık oluşturmak isteyen Mehmet Oktaş, arkadaşıyla yaşadıkları duygusal anları senaryo haline getirdi.
"Engel sizsiniz kısa filmi"
Oktaş, Akdeniz Üniversitesinden öğrencilerin desteğiyle bu senaryoyu arkadaşı ve kendisi de oynamak şartıyla 10 dakikalık bir kısa filme dönüştürdü. "Engel Sizsiniz" ismini verdiği ilk filminde trafik terörüne de dikkat çeken Oktaş, arkadaşıyla yaşadığı sorunlar nedeniyle filmiyle festivallere katılamadı. 3 aydan 3 aya aldığı bin 500 TL engelli maaşıyla toplamda 7 bin 500 TL harcayarak çektiği filmle festivallere katılamayan Oktaş, pes etmedi ve yeni senaryo çalışmalarına başladı.
"İkinci filmiyle festivale katılacak"
İkinci senaryosunda yine arkadaşının, "Hayat sana güzel" sözlerinden etkilenen Oktaş, "Benimle bir gün engelli olur musun?" kısa filminin çekimini aralıklarla 3 ay içinde tamamladı. Seslendirme, kurgu ve müzik bölümlerinin düzenlenmesi gereken filmin maddi kaynağı için Oktaş, engelli maaşının geleceği günü bekliyor. Filmin içeriği hakkında bilgi vermekten kaçınan Oktaş, en büyük hedefinin 54. Uluslararası Antalya Film festivali'ne katılmak ve engellilerin hayatına dikkat çekebilmek olduğunu vurguladı.
"Hayatından mutlu"
Kepez ilçesinde yaşayan Mehmet Oktaş, 6 yaşında geçirdiği trafik kazasının ardından 27 yıldır hayatını akülü arabaya bağımlı olarak geçirmeye devam ettiğini söyledi. Zorluklara rağmen hayata tutunmayı başardığını dile getiren Oktaş, "Okula gidemedim. Okuma yazmayı Ankara'da tedavi gördüğüm hastanede doktor ve hemşireler öğretti. Sonra Antalya'ya geldik. Burada ayakkabılarımı bir daha artık hiç giyemiyorum. Sadece sokakta oyun oynayan çocukları izleyerek çocukluğu geçti. Düşe kalka bugünlere kadar geldik. Ama yinede hayatımdan mutluyum" dedi.
"Engellilerin önüne engel koymasınlar"
Akülü arabasıyla evin içinde dönüş imkanının zor olması nedeniyle müstakil evin yanına demir saçlarla çevrili bir oda yaptırdığının dile getiren Oktaş, "Kışın soğuk oluyor ama yazın sıcak daha zor geçiyor" dedi. Toplumda kendisinin dilenci yerine konulmasına çok üzüldüğünü dile getiren Mehmet Oktaş, engellilerin önüne engel çıkarılmamasını istedi.
"Engelli maaşını kullandı"
Engellilerin hayatını anlatan filmleri çekme hikayesinin nasıl başladığını anlatan Oktaş, "Engelli arkadaşım Adem Sulutay ile 6 yıl önce parkta tavla oynuyorduk. Ortaya bir ödül konmasını istedik. Arkadaşım kendisi için değerli olan ve bir daha oynayamayacağı futbol topunu ortaya koydu. Ben de ömrüm boyunca giyemeyeceğim ayakkabılarımı koydum. Böyle konuşurken neden bu düşüncelerimizi kaleme almıyoruz diye düşündük. Böylece başladık kısa film işine. İlk filmim, "Engel Sizsiniz Mehmet" oldu. 10 dakika 47 saniyelikti. 3 aydan 3 aya aldığım bin 500 TL engelli maaşım ile filmi 7 bin 500 liraya tamamladım. Filmimde anlatmak istediğim benim için ayakkabının önemliydi. O filmde de arkadaşım benim için en değerli olan ayakkabıyı istedi. Ayakkabıyı konu aldık" diye konuştu.
"İkinci filmi maaşım gelmediği için tamamlayamadım"
Birinci filmiyle herhangi bir yarışmaya başvuramadığını hatırlatan Oktaş, ikinci filmi "Benimle bir gün engelli olur musun?" ile Uluslararası Antalya Film Festivaline başvuru yapacağını kaydetti.
İkinci filminin masraflarını da yine engelli maaşı ile karşılamaya çalışan Oktaş, "İkinci filmimin çekimleri 27 dakikalık olarak çekimleri tamamlandı. Bana, "Hayat sana güzel" diyen bir arkadaşıma engelliliği oynattım. Arkadaşım da severek oynadı. Akdeniz Üniversitesi öğrencileri bana ellerinden gelen desteği verdiler. Antalya'mızın film festivaline hazırlanıyorum. Emek verdim, inşallah yetiştireceğim. Bu filmi kendi çabamla çektim. Ramazan ayında oruçlu olarak çekimlerimizi tamamladık. Şuan yeni maaşımı bekliyorum, o maaşım olmadan filmimi tamamlayamıyorum. Şuan kurgu aşamasında kaldım" dedi.
"Laptop isteği"
"İkinci filmime sponsor olan olsa çok mutlu olurum" diyen Mehmet Oktaş, "Filmin çekimi bitti. Bu işten etkilenen insanların yardımcı olmasını isterim. Senaryo olarak kullanabileceğim düşünceler sürekli evde gelmiyor. Sahilde, otobüste, yolda giderken yaşadığınız bir anı canlanıyor. Kağıt kalem değil sadece klavye kullanabiliyorum. Bu manada o an aklıma gelen düşüncelerimi aktarabileceğim bir laptopum olsa güzel olur. Daha güzel senaryolar ortaya çıkarabilirim" diye konuştu.
"Engellilerin sesi olmak istiyor"
En büyük hayalinin engellilerin hayatına yönelik farkındalık oluşturabilmek olduğunun altını çizen Mehmet Oktaş "Engelli, dedikleri zaman ilk akla gelen kişi olmak istiyorum. Bir engellinin yoluna ışık olabilmek, engelli bir yönetmen olmakta en büyük hayallerimden birisidir. Şartlarım olursa tabi ki uzun metraj film çekmek isterim" ifadelerine yer verdi.
İHA