Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2 bin 28 kişinin atamasını bugün gerçekleştiriyoruz. Bunlardan 419'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakını, 67'si de 15 Temmuz şehitlerimizin yakınıdır. Diğer atamalarda da terörle mücadelede şehit olanların yakınlarından mağdur, vazife ve hak malulü olarak kabul edilenlerden oluşuyor. Bugünkü atamayla birlikte sadece son 2 yılda Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaptığımız atama sayısı 17 bin 74 kişiyi bulmuştur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde yaptığı konuşmasına 15 Temmuz şehitlerine, Türkiye'nin değişik bölgelerinde şahadete koşan şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyerek başladı. Sivil şehitleri de unutmadığını belirten Erdoğan, "Onları da rahmetle anıyorum. 15 Temmuz'da terörle mücadele de ve tabi afetlerde mağdur, malul ve gazi olarak hayatına devam eden kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Türkiye asırlardır olduğu gibi bugünde işte bu şehitlerimizi gazilerimizi fedakarlıkları sayesinde ayaktadır. İnşallah ayakta kalmaya da devam edecektir. Türk milleti bin yıldır yaşadığı bu toprakları kendisine ebedi vatan yapmak için neredeyse kesintisiz bir şekilde kanını dökmüştür. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Burada bulanan herkesin hatırlayabileceği son 30-35 yılımızı gözümüzün önüne getirelim. Bölücü terör örgütü PKK, 1984 yılından beri askerimizin, polisimizin, güvenlik görevlilerimizin, vatandaşımızın kanını döküyor. DHKP-C ve benzeri terör örgütleri İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerimizde her fırsatta kan döküyor. DEAŞ 3 yılı aşkın süredir intihar saldırıları, bombalı araç eylemleri ve diğer saldırılarıyla yüzlerce vatandaşımızı şehit etti. En son Gaziantep'te bir genci vücuduna bomba sarmak suretiyle patlattılar. 56 kardeşimiz orada şehit oldu 100'e yakın kardeşimizde yaralandı. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğim o kardeşlerimizin bir kısmının kolu, bir kısmının ayağı kopuktu. Bunların bir kısmı çocuktu. Hanım kardeşlerimde vardı. Çocuk, kadın yaşlı demeden bunlar acımasızca bunları yaptılar. Bunların İslam ile bir alakası olamaz. Bunlar Müslüman da olamaz. Biz bunu çok iyi tespit etmemiz lazım. Son olarak FETÖ 15 Temmuz gecesi ayaklanmaya karşı kendini siper edecek kardeşlerimizden o bölgelere gelirken trafik kazalarında şehit olan 5 kardeşimizde var. 241 diyordum bu sayı 246. Onları da buna dahil ettik. 246 şehidimiz var. 2 bin 194 vatandaşımız yaralandı. Bu FETÖ terör örgütüyle milletimin kanını döktüler. Bizim milletimiz için şahadet bir şereftir, onurdur, ayrıcalıktır" diye konuştu.
"Bizim milletimize ordu millet denir veya asker millet de derler"
"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler. Ama siz bilemezsiniz. Buyuruyor Rabbimiz Allah'ımız" diyen Erdoğan, "Onlar ölmedi. Onlar diri. Onlar bizim aramızda, onlar bizimle beraber. Onu öyle bileceğiz, öyle inanacağız. Onun için askerimiz ve polisimiz güvenlik görevlilerimiz ölürse şehit kalırsa gazi olacağını bilerek bu onura nail olmayı arzulayarak gider. Arif Nihat Asya merhum ne diyor, "Şehitler tepesi boş değil. Toprağını kahramanlar bekliyor. Bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor. Destanı öksüz sükûtu derin, meçhul askerim türbesi yakışmış bu kutlu tepeye. Yattığı toprak belli, tuttuğu bayrak belli. Kim demiş meçhul asker diye." Gerçekten de bizim ülkemizde şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmamıştır. Bunu böyle bilesiniz. Üstelik bizim için asker demek sadece üniforma giymiş kişiden ibaret değildir. Bizim milletimize ordu millet denir veya asker millet de derler. Çünkü bu milletin her bir evladı erkeğiyle kadınıyla genciyle yaşlısıyla gerektiğinde ülkesi için her türlü mücadeleyi verir. Her türlü çarpışmaya girer. Milletimiz inancı, bayrağı, ülkesi, geleceği için gerektiğinde ölümün üzerine koşarak gidebileceğini en son 15 Temmuz'da tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. 15 Temmuz gecesi sokaklarda organize gruplar yoktu. O gece sokaklarda sadece belirli bir çevrenin insanları sadece belirli mahfillerin mensubu yoktu. Darbe gecesi tüm sokaklarda, tüm renkleriyle, tüm meşrepleriyle, tüm farklılıklarıyla, milletimizin tamamı vardı. Onun için 15 Temmuz zaferinin sahibi milletimizin bizatihi kendisidir. Ben o gece böyle bir milletin lideri olmaktan, böyle bir milletin mensubu olmaktan Allah'ıma hamd ediyorum şeref duyuyorum, gurur duyuyorum. Bu millet yeniden ayağa kalktı. Bu millet yeniden adeta Çanakkale Destanı yazmaya başladı. Yeniden Kurtuluş Mücadelesini ortaya koydu ispat etti. Yeniden Seyit Onbaşılarımız var. Yeniden ayağa kalktılar, biz buradayız dediler. Şunu ispat ettiler. Teknoloji her şey değildir. Sizin istediğiniz kadar F16'larınız olsun, istediğiniz kadar bombalar atan helikopterleriniz olsun, tanklarınız, toplarınız, silahlarınız olsun parasını velev ki biz vermiş olalım ama yetmez. İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür imansız olan paslı yürek sinede yüktür" değerlendirmesinde bulundu.
"Biz biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz." Bunu söyleyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Akif ne diyor İstiklal Marşımızda, "Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiği günler hakkın. Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın." İşte İstiklal Marşını siz gerçekleştirdiniz bu meydanda. Bu millet gövdesini aynen orda dediği gibi siper etti ve elhamdülillah neticeyi de aldı. Şu külliyenin etrafında 29 şehidimiz, 36 gazimiz var. Gölbaşı'nda Özel Harekatta 56 şehidimiz var. Orada aslanlar gibi polislerimiz şehit oldu, yiğitlerimiz şehit oldu. Acımasızca oraya geldiler o alçaklar bombaladılar. İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün üzerinde 39 şehidimiz var. Ama onlar tankların üzerine yürüdüler. Tankların paletleri arasına kendini atan gençlerimiz olduğu gibi aynı şekilde Türkan kardeşimiz gibi şehit olan bacılarımızda var. 15-16 yaşında şehit olan gençlerimiz var. Rabbim onlardan razı olsun. Rabbim onların o ortaya koydukları cesaretleri, tavırlarıyla hamdolsun bu ülkeye adeta yeniden bir dinamizm, ayağa kalkış imkanını lütfetti. Bizim sorumluluğumuz daha da artıyor, mesuliyetimiz daha da artıyor. Daha çok çalışacağız. Ama birbirimizi de Allah için daha çok seveceğiz. Aramıza ayrılık, gayrılık sokanlara karşı biz şunu söyleyeceğiz; "Biz biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz." Bunu söyleyeceğiz. Şehitlerimizin ailelerini ziyaret ettiğinde öyle hatıralar dinliyorum ki tüylerimiz diken diken oluyor. Her ziyaretimde bir kez daha milletimin 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu dirayetin cesaretin kahramanlığın rastgele tavır değil. Binlerce yıllık köklere sahip asil bir duruş olduğuna imanım daha da artıyor. İki gün önce Devlet başkanı eşiyle beraber Çin'e giderken buraya uğradı. Beraberce yemek yedik. O gece televizyonları izlediğimde "Sizi ve milleti görünce bu millet büyük bir millettir" dedim diyor. Siz bize örnek oldunuz diyor. Bunlar çok önemli. Tarih yeniden hamdolsun biz ispatı vücut ediyor. Böyle bir milletin evladı olarak dünyaya geldiğim için Rabbime hamd ediyorum."
"Sadece son 2 yılda terörle mücadele kanunu kapsamında yaptığımız atama sayısı 17 bin 74 kişi olmuştur"
Devletin şehit yakınlarına, gazilere ve gazi yakınlarına ahde vefası olarak gördüğü atama töreni vesilesiyle bir arada olunduğunu söyleyen Erdoğan, "Onun için hükümetimize başta Sayın Başbakanımız olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımıza, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızca belirlenen 2 bin 28 kişinin atamasını bugün gerçekleştiriyoruz. Bunlardan 419'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakını, 67'si de 15 Temmuz şehitlerimizin yakınıdır. Diğer atamalarda da terörle mücadelede şehit olanların yakınlarından mağdur, vazife ve hak malulü olarak kabul edilenlerden oluşuyor. Ataması yapılan 2 bin 28 kardeşimin her birini tebrik ediyor. kendilerine görev yerlerinde başarılar diliyorum. Bugünkü atamayla birlikte sadece son 2 yılda terörle mücadele kanunu kapsamında yaptığımız atama sayısı 17 bin 74 kişiyi bulmuştur" ifadelerini kullandı.
İHA