Kansere dikkat çekmek amacıyla her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü faaliyetleri düzenleniyor. Kanser türlerinin genetik altyapısını inceleyen nanoteknoloji yardımıyla kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri geliştirme çalışmaları yürüten İstinye Üniversitesi (İSÜ) Biyomedikal Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Polen Koçak, kanser tedavilerinde gelinen son noktayı değerlendirdi.
Türkiye kanser insidansının, dünya geneline oranla daha yüksek değerde olduğunu vurgulayan Koçak, “Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden alınan son verilere göre, erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri ilk sırada” dedi.
Kanser hem dünyada, hem de Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. 4 Şubat, tüm dünyada kanser hastalığına dikkat çekmek ve erken teşhisin önemini vurgulamak için
Dünya Kanser Günü olarak çeşitli etkinlikler ile anılıyor. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Polen Koçak, 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle kanser tedavilerinde gelinen son noktayı değerlendirdi.
Hedefe Yönelik Tedaviler Geliştirmek İçin Yeni Yöntemler Geliştiriliyor
İSÜ laboratuvarlarında sağlık endüstrisinin herkese özel çözümleri yerine, bilimsel altyapıyla desteklenen ve kişiye özel tedavi stratejileri üzerine çalışmalar yapan, bu amaçla kanser türlerinin genetik altyapısını inceleyen nanoteknoloji yardımıyla kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri geliştirme çalışmaları yürüten İSÜ Biyomedikal Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Polen Koçak, kanser tedavileri konusunda açıklamalarda bulundu:
“Kanser tedavilerinde gelinen en önemli nokta, kişiselleştirilmiş tıp uygulamalarının kanser hastalarına uygulanması. Araştırmacılar, kişiselleştirilmiş kanser tedavi stratejileri geliştirebilmek için çok çeşitli taktikler üzerinde çalışıyorlar. Bunlar, farklı kanserlerde mümkün olduğunca çok sayıda genetik mutasyonun tanımlanmasını, tümörleri sıralamak için daha hızlı ve daha etkili teknikleri ve tedavileri, hastalarla daha doğru bir şekilde eşleştirmek ve daha hedef odaklı tedaviler geliştirmek için yeni yöntemleri içermektedir. Bu araştırmalar ve ileri teknolojiler bir araya getirilerek, tedavi edilmesi zor hastalar için potansiyel umutlar sunuyor.”
Türkiye Kanser İnsidansı, Dünya İnsidansından Yüksek
Türkiye kanser insidansının, dünya insidansının üzerinde seyrettiğini belirten Koçak, kanser verileriyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden alınan son istatistik verilerine göre, Türkiye kanser insidansı, dünya insidansının bir miktar üzerinde seyrediyor. Ülkemizin de içinde yer aldığı Batı Asya bölgesi ortalaması kanser insidansları Türkiye ortalamasından düşük. Orta ve Doğu Avrupa ve Amerika gibi gelişmişlik düzeyi yüksek olan ülkelerin kanser insidansları, ülkemize göre daha yüksek. Türkiye’de 2017 yılında yaşa standardize edilmiş kanser hızı erkeklerde 259,2 iken kadınlarda 187,0’dir (100.000 kişide). 2017 yılı kanser istatistiklerine göre, ülkemizde toplam 180.288 kişinin kansere yakalandığı tahmin ediliyor. Erkeklerde en sık görülen kanser akciğer kanseri. Erkeklerde tütün ve tütün ürünlerine bağlı kanserler arasında tütün kullanımına atfedilen vaka sayısı 16.781 olarak tahmin ediliyor ve tütüne bağlı kanserler erkeklerde önemini korumaya devam ediyor. Kadınlarda en sık görülen tür meme kanseri. Her dört kadın kanserinden birisi bu türde olmayı sürdürüyor ve bir yıl içinde toplam 19.211 kadına meme kanseri teşhisi konuldu.”
Akciğer Kanserinde Hastaların Yarısından Fazlası İleri Evrede Teşhis Ediliyor
Akciğer kanserinde hastaların yarısından fazlasının ileri evrede teşhis edildiğine dikkat çeken Koçak, “Obeziteye atfedilen vaka sayısının toplamda 6.707 civarında olduğu tahmin ediliyor. Obezitenin etken olduğu kanserler daha çok kadınları etkiliyor. Hem erkeklerde ve hem de kadınlarda kolorektal kanserler üçüncü sırada yer alıyor. Çocukluk çağı kanserlerinde lösemi en sık görülen kanser türü. 15-24 yaş grubu gençlerde, erkeklerde testis kanseri, kadınlarda tiroit kanseri ilk sırada yer alıyor. Akciğer kanserinde ise hastaların yarısından fazlası ileri evrede teşhis ediliyor. Meme kanserinin sadece yüzde 11’i uzak evre kanser vakalarından oluşuyor. Kadın kanserleri olan uterus korpusu ve serviks kanserlerinin çoğunluğu, erken evrede yakalanıyor,” dedi. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)