Akdeniz Belediyesi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne hazırlanıyor. Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, kadınların, kadına yönelik olan erkek şiddetini farkında olmadan içselleştirdiklerini ve sonraki kuşaklara da aktardıklarına dikkat çekerek, "'Kadınlık" ortak paydasında buluşmalıyız" dedi.
Akdeniz Belediyesi Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, kentte yapılacak etkinlikleri değerlendirmek ve planlama yapmak amacıyla bir araya geldi. Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Mutlu'nun yanı sıra Kadın Meclis üyeleri ile Akdeniz Kadın Meclisi'ni oluşturan bileşenlerin katıldığı toplantı, belediye konferans salonunda gerçekleştirildi. Toplantının açış konuşmasını yapan İŞTAR Kadın Danışmanlık Merkezi Psikologu Fahriye Cengiz, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında hafta boyunca bir dizi etkinlik yapacaklarını söyledi.
Mutlu: "'Kadınlık" ortak paydasında buluşmalıyız"
Eş Başkan Mutlu ise sıkıntılı ve zorlu bir süreçten geçildiğini söyledi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü ile ilgili Mersin'de çalışmalar yürütüleceğini belirtti. Mutlu, "Bu coğrafyada bir sıkıntı olduğunda, bunun acısını en çok çekenler kadınlardır. Ve bu daha çok erkek şiddeti olarak karşımızda duruyor. Fakat ben çocuklara yönelik cinsel istismar vakaları ile kadına yönelik şiddet olaylarındaki artışa özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bu iki olguyu gündemleştirmemiz gerekiyor. İster memur ister işçi isterse de ev kadını olalım, hangi etnik köken ve inanca dahil olursak olalım, "kadınlık" ortak paydasında buluşmalıyız. Çünkü erkek şiddeti bunları hiç ayırmıyor" diye konuştu.
Kadınların, kadına yönelik olan erkek şiddetini farkında olmadan içselleştirdiklerini ve sonraki kuşaklara da aktardıklarını vurgulayan Mutlu, "Örneğin, namus cinayetleri ile ilgili yapılan araştırmalara göre; aile meclisi toplandığında, kadınlar genellikle sessiz ya da onaylayan oluyorlar. Peki, aslında o anne kızının öldürülmesini istiyor mudur sizce? Asla! Ama kadının aile içindeki statüsü, susmak ve onaylamaktan başka bir şey değil maalesef. Bunu ortadan kaldıracak çok şey yapabiliriz. Bir kere, kadın eğitimlerimizi yapmamız, cinsiyet farkındalığımızı yerine getirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Mutlu, kadınların, kadın olmaktan kaynaklı olarak "kız kardeşlik" hukuku ile bir araya gelerek ortak mücadele etmesi, güçlü bir dayanışma ve birlik içinde olmak gerektiğinin altını çizdi.
"Erkekler birleşiyor. Kadınlar da bunu başarmalı"
Kadınların emeğinin de sömürüldüğünü dile getiren Mutlu, tarlalarda, bağ, bahçe işlerinde sigortasız ve iş güvencesiz çalıştırıldıklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu da kadının uğradığı en temel şiddet olgularından birisidir. Gerek bölgede süren çatışmalardan gerekse Ortadoğu'daki savaşlardan kaçarak ülkemize göç eden yüz binlerce kadın gerçeği var önümüzde. Bütün bunlar bizi, hepimizi etkiliyor ve biz buna çare bulamıyoruz. Aslında bunun çaresi de bizde. Çünkü yan yana gelmiyoruz. Oysa bu toplumun yarısı kadın, yarısı erkek. Erkekler birleşmiş, yan yana gelmişler. Hangi siyasi partide olursa olsun, erkek egemen zihniyet ve siyaset daima birleşiyor. Kime karşı? Kadına karşı. Oysa biz kadınlar birleşemiyoruz. Meselemiz budur. Erkeği nasıl değiştirip dönüştürebileceğimizin mücadelesini, hayatımızın her alanında, evimizde, iş yerimizde, sokakta, kamusal alanda vereceğiz. Çünkü kadın mücadelesi bir zihinsel mücadeledir, bir zihin devrimidir aynı zamanda. Bizler bugün kadınlar olarak bir araya gelmez ve ortak mücadele vermezsek başaramayız ve bizden sonraki kuşaklar da kızlarımız da bu acıyı, bu cefayı çekmeye devam ederler ve bizden hesap sorarlar."
Toplantı, konferans salonunda bulunan kadınların evde ve aile içinde yaşadıkları olayları anlatmaları, 25 Kasım'a ilişkin fikir ve önerilerini aktarmaları, belediyenin kadınlara dönük çalışmalarını değerlendirmelerinin ardından sona erdi.
İHA