Suriye'deki iç savaşta evlerine bomba düşmesi sonucu babasını ve 4 kardeşini kaybeden, kendisi de ağır yaralanan İbrahim Mustafa, ailesinden hayatta kalan tek kişi olan annesiyle Türkiye'de şifa buluyor.
Suriye'de yaklaşık 6 yıldır devam eden iç savaş aileleri parçalamaya devam ederken, Beşar Esad'ın attığı varil bombaların düştüğü evlerdeki yaralılar da Türkiye'de şifa aramaya devam ediyor. 2012 yılında evinde anne, babası ve 4 kardeşiyle oturan İbrahim Mustafa (22), eve varil bombasının düşmesiyle hayatı altüst oldu. Bombanın patlaması sonucu babası ve 4 kardeşini kaybeden Mustafa, kendisi de şarapnel parçasının isabet etmesiyle 17 yaşında ağır yaralanarak yatağa mahkum oldu. Mustafa'nın hayatta bir tek yaralı annesi kaldı. Mustafa ve annesi Hatay'ın İskenderun ilçesine getirilerek burada tedavi altına alındı. Anne yapılan tedavinin ardından sağlığına kavuşurken, Mustafa şarapnel parçası başına isabet ettiği için çok sayıda ameliyat oldu. Ancak Mustafa ayağa kalkamayarak tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Mustafa ve annesi Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Süleyman Şah Mülteci Kampına yerleştirildi. Ancak Mustafa her gün daha kötüye gidince anne, oğlunun gözünün önünde erimesine üzülerek durumu yetkililere bildirdi. Mustafa, Şanlıurfa'da hastanelere götürüldü ancak ameliyat edilmesi halinde masada kalacağı söylendi. Bunun üzerine devreye Hılful Fudul Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hamit Ataman girerek Türkiye genelinde araştırma yapmaya başladı. Yapılan araştırmada Acıbadem Adana Hastanesinde görevli Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen'in benzer hastaları ameliyat ederek ayağa kaldırdığı bilgisine ulaştı. Ataman, Şen ile irtibata geçip Mustafa'yı Adana'ya getirdi. Prof. Dr. Şen, Mustafa'yı muayene ettikten sonra ameliyat etmeye karar verdi. Ameliyat olan Mustafa ayağa kalkamadı ancak daha önce hiç hareket etmeyen ve yemek yiyemeyen Mustafa hareket etmeye ve yemek yemeye başladı. Yapılacak fizik tedavi ile Mustafa'nın daha iyi duruma geleceği belirtildi.
"Yiyemeyen ve içemeyen delikanlı şu anda çok rahat bir şekilde yiyebilip, içebiliyor"
Prof. Dr. Orhan Şen, hasta kendilerine geldiğinde yemeğini çiğneyemediğini, hareket edemediğini ve yatağa bağımlı bir birey olduğunu belirterek, "Birçok yeri gezmişler ve yapacak bir şey yok demişler. Fakat ben radyolojik görüntüyü izlediğimde bunun bir hidrosefali olduğunu anladım. Yapacağımız işlemle yarar görme olasılığının olabileceğini yüzde yüz garanti olamayacağını ama bu ihtimalin kuvvetle muhtemel olduğunu anlattım onlar da kabul ettiler. Kamp yetkililerinin ve ailenin verdiği bilgiye göre çiğneyemeyen, yiyemeyen ve içemeyen delikanlı şu anda çok rahat bir şekilde yiyebilip, içebiliyor. Kol ve bacaklarını hareket ettiremeyip yatakta sırt üstü kasılarak kalan delikanlı şu anda oturabiliyor kol ve bacaklarını hareket ettirebiliyor" dedi.
"Ameliyat yaparız masada kalır dediler"
Hılful Fudul Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hamit Ataman ise ailenin kendilerine 2 ay önce müracaat ettiğini belirterek, "Yatalak hastalarının olduğunu söylediler bizde gittik Süleyman Şah Kampında kendisini kontrol ettik. İncelediğimizde yerde yatıp kasılıyordu. 2012 yılında Suriye, İdlib'te başına şarapnel parçası geliyor ve kendisini yaralıyor. Ailesiyle beraber otururken bomba düşüyor ve annesiyle kendi kurtuluyor ama babası ve kardeşleri vefat ediyor. Şanlıurfa Devlet Hastanesine ve özel hastanelerine gittik orada doktorların bana cevabı "ameliyat yaparız ama masadan çıkmama ihtimali var" oldu. Ancak biz araştırıp Adana'ya getirdik burada ameliyat oldu öncesi ve sonrasında çok fark var. Eskiden yemek yemiyordu, şu anda kendisi çiğniyor ve konuştuğumuz zaman bizleri anlıyor, elini kaldır diyoruz kaldırıyor, daha önceden bunları yapamıyordu. Yürüyebilmesi için bir umudumuz var ben doktoruma güveniyorum" diye konuştu.
İHA