Veresiyeden problem yaşayan esnaf, kendi kurduğu sistem ile deftere yazılan hesapları elektronik ortama taşıdı. İşletmeci, sistem dahilinde olan müşterilerine birer birer verdiği kartlarla ay sonuna kadar ne kadar harcama yapıldığını kayıt altına alıyor.
İstanbul Etiler'de kafe-restaurant işletmeciliği yapan Abdülhamit Türkyılmaz, veresiyede "yaz deftere" söylemini bitirecek bir sistem üretti. Veresiyede çeşitli sorunlarla yüzyüze kalan esnaf, çareyi elektronik ortamda geliştirdiği sistemde buldu. Sistemde, müşterilere verilen kart ile hesaplar kayıt altına alıyor. Sistemi kullanan müşteriler kredi kartı ekstresi gibi aylık olarak hesaplarını takip edip ödemelerini işletme sahibine yapıyorlar. Aynı zamanda bilgisayar mühendisi olan Türkyılmaz'ın geliştirdiği sistem, bir POS cihazı ve bir karttan oluşuyor. Müşterilerin uygulamadan memnun olduğu dile getiren Türkyılmaz'ın söylemine göre bu sistemi kullanmaya başlayan işletmelerin veresiyede kayıt derdi ortadan kalkıyor.
"Bu sistem sayesinde müşteriler her alışverişinde borçlarını anbean takip edebiliyorlar"
Türkyılmaz sistemi şu şekilde anlattı: "Bende aynı zamanda işletmeciyim ve veresiye yönünden gerçekten başımız çok yandı. Aynı zamanda bilgisayar mühendisliği okudum ve "Bu alanda ne yapabilirim ?" gibi birçok sorular sordum kendime. En son avans net kartlı veresiye sistemini kurmaya karar verdik. Bu sistem sayesinde müşteriler her alışverişinde borçlarını anbean takip edebiliyorlar. Bunu internet üzerinden kart numarası ve şifresiyle de yapabiliyorlar".
İşyerlerinin de müşterilerine karşı prestijlerini artırdığını belirten Türkyılmaz, "Yüzde yüz olmasa da yüzde yüze yakın baya bir verililik aldık. Şöyle ki her ayın sonunda müşteriler mutlaka itiraz edebiliyorlardı. Bu da işletme sahiplerini baya bir sıkıntıya sokuyordu. Bu sistem sayesinde itirazlar tamamen ortadan kalkmış oldu" diye konuştu.
Türkyılmaz bu sistemi diğer işletmelerle de paylaştıklarını söyleyerek süreci şu şekilde anlattı: "Biz işyerlerine anlaştıktan sonra POS cihazı ve elektronik kartlar veriyoruz. O kartları işyerleri müşterilerine tek tek veriyorlar. Örneğin A kişisine 300 lira limit açıp veriyor, B kişisine 500 lira limit açıp verebiliyor. Her birine farklı farklı limitler açıp verebiliyorlar. Müşteri her alışverişe geldiğinde kartını veriyor. Örnek veriyorum 10 liraysa 10 lirayı POS cihazından çekiliyor, işlem anında sistem üzerine düşüyor. İşyeri de anlık olarak takip edebiliyor".
"Kredi kartı değil, para alışverişi yok"
Sistemde herhangi bir para alışverişinin bulunmadığını sadece ödenmesi gereken hesapların kayıt altına alındığını söyleyen Türkyılmaz, sistemin kredi kartı olmadığını vurguladı.
"Yoğun olarak veresiye yazan bir sektörüz"
Sistemi kullanan işletme sahibi ise yoğun olarak veresiye yazan bir sektör olduklarını, en büyük problemlerinin de müşterilerin yemeklerini yedikten bir ay sonra yazılan veresiyeye itiraz etmeleri olduğunu dile getirdi. İşletmeci, "Bu sistem onu engelliyor. Çünkü müşteriye bir kart veriliyor. Bu kart hep kendisinde duruyor ve sadece yemek yediği zaman yediği rakam kadar miktar kartından düşüyor. Aynı zamanda kendisini bunu internetten de takip edebiliyor kredi kartı ekstresi gibi. Doğal olarak müşteri ne kadar yediğini gün gün takip ediyor. Hem de ay sonunda bu kadar olması lazımdı fazla yazılmış gibi itirazları engelliyor" dedi.
Sistemden işletmeci olarak ta memnun olduğunu dile getiren işletme sahibi, "Sistemden memnunuz bizim açımızdan da bir ayda ne kadar veresiye verdiğimizi takip etmemizi sağlıyor. Dolayısıyla biz kullanmaya devam etmeyi düşünüyoruz. Müşterilerimiz de memnun. Bu tarz iş yapan bütün işletmelere tavsiye diyoruz" şeklinde konuştu.
Sistemi kullanan bir müşteri de sistemden memnun olduğunu belirterek, " Sürekli buradan yemek yiyorum ve bunun sonucunda sürekli olarak bir para alışverişi yapmıyoruz. Aylık toplam ne ise onu ödüyorum. Yazılı olarak olduğu zaman sürekli karışıklıklar oluyordu. Şimdi ise tamamen sistem üzerinden takip edebiliyorum borcumu, ne kadarım kaldığını" diye konuştu.
İHA