Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Fahrettin Küçükay "TİPS" tedavisi hakkında bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Doç. Dr. Fahrettin Küçükay, büyük kesi gerektirmeden yapılan TİPS tedavisinin, bağırsaklardan alınan kanın karaciğere taşınmasını sağlayan portal ven ile karaciğerden alınan kanı kalbe taşıyan hepatik ven arasında köprü oluşturulmasına dendiğini belirtti. Tedavinin özellikle siroz hastaları için uygulandığını anlatan Prof. Dr. Küçükay, "Kalp veya ileri derecede karaciğer yetmezliği bulunan hastalara TİPS tedavisi yapılmıyor. TİPS tedavisi neden yapılıyor? Siroz ve benzeri hastalıklar nedeniyle karaciğer dokusunda sertleşmeler meydana geliyor. Bu doku sertleşmeleri, bağırsaklardaki kanı karaciğere taşıyan portal ven kanalındaki basıncı artırabiliyor. Ölümcül varis kanamaları gibi sonuçlar doğuran portal basıncının kontrol altına alınmasında ise TİPS tedavisi kullanılıyor. Ayrıca portal basıncının artması sonucunda görülen karın içi sıvı toplanması, midede meydana gelen kanama veya farklı rahatsızlıklarda, akciğer yetmezliği tedavisini engelleyen akciğer zarları içerisindeki dirençli sıvı varlığında TİPS uygulanabiliyor. Bununla beraber, kişinin kanındaki zararlı maddelerin beyni tahrif etmesi, kalp yetmezliği ve çok ileri derecelere ulaşmış karaciğer yetmezliği için TİPS tedavisi uygulanamıyor. Büyük kesi gerekmeksizin yapılan TİPS tedavisi için bazı riskler de söz konusu olabiliyor. Karın içindeki zarlar arasında kan toplanması, safra yolu kanaması veya radyasyon sonucu ciltte oluşabilecek yanık söz konusu riskler arasında yer alıyor. TİPS tedavisi nasıl gerçekleşiyor? Tedavisi öncesi 8 saat yemek ve sıvı tüketimi yapılmıyor. Tedavi için kan pıhtılaşma testi ve kan yoluyla bulaşabilecek hastalık testleri yapılıyor. Ardından tedaviye geçiliyor. Tedavi sonrasında hasta belli bir süre hastanede gözlem altında tutuluyor. Taburcu olduktan sonra 6 ayda bir kontrollere devam ediliyor. TİPS tedavisinin risklerinin erkenden belirlenmesi ve hastanın durumundaki anormalliklerin tespiti için kontroller önem arz ediyor. Tedavi için boyundaki sağ toplardamar içerisinden kalbe üsteki organlardan kan taşıyan toplardamara, oradan da kalbe alttaki organlardan kan getiren toplardamara giriliyor ve karaciğere ulaşılıyor. Karaciğerden kalbe kan taşıyan sağ toplardamarın basınç değeri belirleniyor. Ardından iğne yardımıyla karaciğer dokusuna geliniyor. Bağırsaklardan karaciğere kan taşıyan ve basınç nedeniyle rahatsızlıklara neden olan portan vene ulaşılıyor. Toplardamarla portal ven arasında ince bir telle köprü oluşturuluyor. Bağlantıyı korumak için ise stent yerleştiriliyor" diye belirtti.
İHA