Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Emirali köyünde 5 kişilik Sarıca ailesi bir çok yeri yıkılmış ve her an yıkılma tehlikesi olan harabe evde yaşam mücadelesi veriyor. Hayati tehlikeleri bulunan aile hayırsever vatandaşlar ve devlet yetkililerinden yardım istedi.
Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Emirali köyünde 2'si sinir hastası, 5 kişilik aile bir çok odasında ve çatısında göçmeler olan evde yaşamaya çalışıyor. Maden emeklisi ve sinir hastası kayın pederi İlyas, eşi İsmail, kayın validesi Fatma ve oğlu Ömer Sarıca'ya bakan evin gelini Emine Sarıca evde kalmaktan korktuğunu ancak sığınacakları bir yer olmadığı için mecburiyetten harabe evde yaşamak zorunda olduklarını söyledi.
Sarıca ailesinin büyük dramı
Eşinin altı ay öncesine kadar 3 ayda bir bin TL maaş aldığını, babası ile birlikte yaşadığı için o aylığında kesildiğini dile getiren Sarıca, kayın pederinin aldığı bin 300 TL maaş ve yakınlarının yardımı ile geçinmeye çalıştıklarını söyledi. Sarıca yaptığı açıklamada "Emine Sarıca "Burada 5 kişi yaşıyoruz. Oğlum 1,5 yıl cezaevinde yattı, çıktı. Şimdi inşaatlarda ara sıra çalışmaya gidebiliyor. Kayın pederim sinir hastası. 15 günde bir iğne oluyor, 5 defa Bakırköy'e gitti, geldi. Eşimin de yüzde 50 sakat raporu var. Buda geçen yıl 12. Aydan bu yana maaş alamıyor. Babası ile beraber kalıyor diye aylığı kesildi. Kayın pederim aldığı maaş iğnesine, ilaçlarına denk geliyor. Kayın pederim kredi çekildiği için bin 300 TL alıyor. Başkasına kredi çekilmişti. oda sonradan inkar etti, ödemedi. Kayın validem tansiyon hastası. Ben kendim miyom hastasıyım, belli kilomdan. Bel kayması var, ayakta duramıyorum" dedi.
"Her an üzerime yıkılacak diye aklım çıkıyor"
Bir keresinde evin içerisinde iken duvar yıkıldığını ve korkusundan 15-20 dakika yerinden kalkamadığını anlatan emine Sarıca, evinin her tarafının yıkıldığını vurguladı. Sarıca konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; "Evin durumu böyle işte, yıkık. Bir taraftan yaptırayım diye uğraşıyorum, yine yıkılıyor. Evin çatısı akşam ezanı okunurken yıkıldı gitti. Kalbim duruverecek sandım. 15-20 dakika yerimden kalkamadım. Dizlerim uyuştu, korkudan yerimde kalakaldım. Tuvalet yıkık, odam ve mutfağım öyle. Evimin her tarafı yıkık vaziyette. Ev değil yani işte de mecburi. Her an üzerime bir yıkılacak diye aklım çıkıyor. Evde kendim durduğum zaman çok korkuyorum."
"Yeşil kartım bile yok, hastaneye gidemiyorum"
Tek isteğinin can güvenliği olan 2-3 odalı bir ev olduğunu dile getiren Sarıca, 23 senedir bir kere gün görmediğini ifade etti. Sosyal güvencesi olmadığı için hastaneye gidip tedavi olamadığını belirten Sarıca "Bana 2-3 odalı bir ev olsun yetiyor. Ben artık kendimden de geçtim de bir tek oğlum var. Ben artık birkaç sene ya yaşarım ya yaşamam. Bu eve geleli 23 seneden beri bir gün, gün görmedim. Oğlum için bir tek ev istiyorum, başka bir şey istemiyorum. Bu evin camlarını 4-5 defa değiştirdim. Kayın pederim hastalığı gelince her yeri kırıp döküyor. Sosyal sigortamız yok, yeşil kartımız dahi yok. İlaçları para ile alıyoruz. Kendim doktora gidemedim sigortam olmadığı için. Kaç gündür kulaklarımda sancı var, doktora gidemedim. Evden tek başıma bir yere çıkamıyorum. Evde dursak hep beraber, bir yere gitsek hep beraber" şeklinde konuştu.
Köy Muhtarı Akman: "Bu evde can güvenlikleri yok"
Emirali Köyü Muhtarı Ayhan Akman ise ailenin durumunun gerçekten kötü olduğunu ifade etti. Sarıca ailesinin kaldıkları evin güvenli olmadığını ve her an yıkılma tehlikesi yaşandığını belirten Akman " Ailenin durumu görüldüğü gibi, evleri oturulamayacak durumda. Her an göçme tehlikesi var. Çatısı göçmüş. Yağmur yağsa evin içi su alacak. Hayati tehlikeleri var. Duyarlı vatandaşlarımızdan ve devletimizden gerekli yardım olursa bu ailemizin mağduriyeti giderilmiş olur. Bu evde can güvenlikleri yok. Görüldüğü gibi göçme tehlikesi var" dedi.
5 kişilik Sarıca ailesi hem hayırsever vatandaşlar hem de devlet yetkililerinden kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.
İHA