Filyasyon Ekiplerinden Şaşırtacak Açıklamalar

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, artan vaka sayıları ile ilgili yaptığı açıklamada; ilk vakaların görüldüğü günlerden bu yana bir takım hatalar yapıldığını ve hala etkili bir filyasyon yapılamadığını iddia etti.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, artan vaka sayıları ile ilgili yaptığı açıklamada; ilk vakaların görüldüğü günlerden bu yana bir takım hatalar yapıldığını ve hala etkili bir filyasyon yapılamadığını iddia etti. Birlik ayrıca, ülkenin farklı bölgelerinde görevli filyasyon ekiplerinden aldığı şaşırtacak açıklamaları da isimsiz bir şekilde yayımladı.

Bugünkü ölüm ve hastalık sayılarında, vakaların görülmeye başlandığı ilk günlerde yapılan uygulamaların sebep olduğu dile getirilen açıklamada, “Dünyada ilk vaka görüldüğünde ülkeler arası geçişlerde önlem alınıp şüpheli temaslılara karantina uygulansaydı ve Türkiye’de ilk vaka tespit edildiğinde o vakanın izolasyonu yapılsaydı, bugünkü ölüm ve hastalık sayılarını görmeyecektik. Ne yazık ki bunun yerine ilk vakanın gizlendiği, ülkeler arası kontrollerin sağlanmadığı bir salgın başlangıcı yaşadık. Dolayısıyla bugünün geleceği Mart 2020’den belliydi. Kâhin olmaya da gerek yoktu öngörmek için. Türk Tabipleri Birliği olarak sayısız kere uyardık; salgın yönetiminin birinci aşaması aktif sürveyans sisteminin kurulması ve sistematik bir biçimde filyasyon (bilinen hastalarla temaslılarını bulma) uygulanmasıdır” ifadelerine yer verildi.

FİLYASYONA GÜVENSİZLİK OLUŞTU
Salgından bu yana bir yıl geçmesine rağmen etkili bir filyasyon yapılamadığını savunan Türk Tabipler Birliği, “Ülkemizde uygulanan yanlış salgın politikalarının sonuçlarını filyasyonda da görüyoruz. Filyasyonu öncelemeyen ve filyasyon yönteminin neden ve nasıl yapılması gerektiğinin önemini topluma aktarmayan, topluma karşı şeffaf olmayan, toplumu salgın yönetimine dahil etmeyen yönetim anlayışı, bugün yurttaşlar arasında filyasyona güvensizliği de doğurmuştur. Bir yılı geride bırakmamıza rağmen hâlâ etkili bir filyasyon yapılamadığını filyasyon çalışmalarına katılan sağlık çalışanlarının aktarımlarından da görüyoruz. Filyasyonda bilimsel algoritmalar uygulanmalı, tüm temaslılara test yapılmalı, testi negatif olanlara ilaç bırakılmamalıdır. Standart bir filyasyon uygulanmaması, iller, ilçeler arası uygulama farklılıkları; kime test yapılacağı, kime ilaç bırakılacağı gibi cevapsız sorular, toplumun filyasyon çalışmasına güvenini azaltıyor. Filyasyonda çalışan sağlık çalışanlarında kafa karışıklığına neden oluyor” dedi.

TOPLUMUN TAHAMMÜLÜ KALMADI
Devler tarafından pandemi sürecinde alınan önlemlerin insanları zorladığına da değinilen açıklamada, “İktidarın pandemi sürecinde aldığı ‘önlemler’, insanları açlık, yoksulluk ve hastalık arasında seçim yapmaya zorluyor. İzolasyon ve karantina boyunca maaş kesintilerine son verilmeli, günlük işlerde çalışanlara mali destek sağlanmalıdır. Toplumun izolasyon ve karantinaya tahammülü kalmadı. Temaslılar filyasyon ekiplerine bildirilmiyor. Geçen sene bazı ilçelerde bir hastaya ortalama yedi olan temaslı sayısı bir-ikiye inmiş durumda. Çünkü geçim derdi ön planda. İzolasyon ve karantinaya alınan temaslı ve hastalara verilen raporlar hala maaşlarında kesintiye neden oluyor. Geçimini günlük işlerle karşılayanların evine ekmek giremiyor. İşverenler işyerlerinin kapanacağı korkusuyla çalışanlara bildirim yapmaması konusunda baskı yapıyor” denildi.

SAĞLIKÇILARDAN ŞAŞILACAK AÇIKLAMALAR
Türk Tabipleri Birliği, Türkiye’nin farklı illerinde çalışan filyasyon ekiplerinden aldıkları bilgileri şu şekilde paylaştı:
“Şikayetleri olanlardan numune alınırken, kronik hastalığı olan ve yaşlı kişilerden şikâyeti olmasa da numune alınıyor, ancak özellikle de okulların kapalı olduğu dönemlerde çocuklar için filyasyon ekiplerinin numune almaktaki isteksizliği aşikâr.”
“Doğrudan Favipravir ve Klorokin veriliyor, şikâyeti olmayan yakın temaslıdan örnek alınmıyor.”
“Ev halkıyla izolasyon öneriyoruz. Hane içinde temaslı olup semptomsuz olana da ilaç veriliyor. Temaslı olup hane dışında olanlara ilaç verilmeyip, 5-7 gün içinde test yapılıyor.”
“Semptom olmasa bile yakın temaslılara ilaç bırakıldı ve test sonucunu beklemesi istendi. Her hastaya ikili ilaca mutlaka başlanması istendi.”
“Çalıştığım tıp fakültesi hastanesinde pozitif çıkan sağlık çalışanının ödemesinden kesinti yapılmıyor ancak temaslı iseniz karantinaya alındığınızda kesinti yapılıyor. Hastaysan senin suçun değil, temaslı isen senin suçun! Bu nedenle temaslı olduğunu gizleyen sağlık çalışanları var.”
“Eve vardıktan sonra, şikayetler sorgulanıp temaslı listesi oluşturmak için temaslı kovalamacası başlıyor. Geçim derdi ve artık belki de eskisi gibi pandemiyi ciddiye almamaktan kaynaklı olsa gerek, vaka başına düşen temaslı sayımız pandeminin ilk zamanlarına göre yarı yarıya düşmüş gibi. Ayakkabı sayısına göre ‘sanki evde başkaları var, yanılıyor muyum’ şeklinde polisiye dizilerine konu olacak temaslı kovalama hikayeleri…”
“Hastayı kontrole gidiyoruz evde yok, neredesin diye arıyoruz takside çalışıyorum diyor. Ceza yazacağız evden çıkma diyoruz. İstersen haciz yap ne alabilirsin ki yok diyorlar…”
“Temaslı bildirimi beyana göre işliyor. Doğruluğunu tespit etmek bizim açımızdan mümkün değil, sorgulayıp tartıştığımız durumlarda da sorun yaşayabiliyoruz. Hem hekim hem kurye hem savcı hem polis olamayız aynı anda.”
“Klorokinden kaynaklı direnç o kadar fazla ki her iki ilacı gösterip ‘bak senin yan etkilerinin fazla olduğunu duyduğun sıtma ilacı bu. Bunu sana vermeyeceğiz zaten ama diğerini kullanmanda sıkıntı yok’ diyerek faviripavirin kullanılması sağlanıyor.”
“Bakanlık algoritması uygulanıyor. Klorokin veriliyor ancak günlük 1000 hastadan en fazla 4-5 kişi bunu kullanıyor. Ekipler de alınması yönünde ısrarcı değil. Semptomlu temaslılar ve pozitiflilere ilaç veriliyor (favipavir).”
“Annem pozitif çıktı, babamın şikâyeti olduğunu biliyordum ancak ekiplere söylememişti. Nedeni ise pozitif çıkarsam aşı sıram geldiğinde aşı olamam, sonrasında da aşı kalmaz düşüncesiydi. İktidara güvenmiyor çünkü, ‘ekonomi kötü aşı getiremezler’ diyor.”
İstanbul’dan diş hekimi: “Sabah 8.30’da başlıyor mesaimiz, 22.30-23.00 gibi bitiyor o günkü yoğunluğa göre.”
“Günlük iki vardiya halinde çalışıyoruz. Hafta sonu ve resmî tatiller dahil çalışmaktayız. Gece mesaimiz 23.00’da bitiyor görünmesine rağmen ilaç başlanması gereken pozitif hasta sayısı çok fazla olduğundan, mesai saatleri uzamaktadır.”
“Görevlendirme başlangıç tarihinden bir-iki gece önce listede isimlerimiz WhatsApp grubunda paylaşıldı. Birkaç gün sonra tebliğ edilen belgede ilçe sağlık müdürlüğüne belli bir süreliğine görevlendirildiğimiz yazılıydı.”
“Kısaca yapılacak iş için bilgilendirme yapıldı. Daha sonrasını ekip çalışmasında pratikte öğrendik.”
“Eğitim sadece bir dakika sürdü, eğitim denilemez sadece programın telefona kurulumu anlatıldı. Saha ile ilgili tüm sorulara saha da öğreneceksiniz denildi. Günlük 12 saat çalıştığımız oldu, gece çalışmalarımız da oluyor.” (BSHA-Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Türkiye’de Aşırı Sıcaklık Uyarısı: Sıcaklıklar 45 Dereceye Ulaşacak
Sıcak Havalara Yağmur Molası: 18 İl İçin Uyarı
Deniz Gezmiş'in Köyü Neresi? Deniz Gezmiş'in köyünün resimleri ve tarihçesi
Bakan Tekin 23 Nisan Etkinliklerine Katıldı
Öğretmenler Sendikası, Ted Aliağa Koleji’nde Eylem Hazırlığında !