Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İnsan ve Medeniyet Topluluğu tarafından "Tekfir ve Ötekileştirmenin Teolojik Dayanağı" konferansı gerçekleştirildi.
Doç. Dr. Mahmut Çınar, Hz. Peygamber'in getirdiği İslam dininin insanları bütünleştirmeyi, kardeşleştirmeyi, bir arada yaşama bilincini vermeyi hedeflediği halde, Hz. Peygamber'in vefatından kısa bir süre sonra, yani 30-40 yıl sonra Müslümanlar arasında bir takım marjinal grupların ortaya çıktığını ve bunların din adına kendilerinden olmayan Müslümanları ötekileştirmeye başladıklarını söyledi.
Bu ötekileştirmenin günümüze kadar, farklı grup ve çevreler üzerinden varlığını sürdürdüğünü belirten Doç. Dr. Çınar, "Günümüzde de maalesef kendilerini Müslüman olarak tanımlayan, bu Ümmetin mensubu olarak tanımlayan bir kısım insanlar, yine kendileri gibi kendilerini mümin olarak tanımlayan başkalarını, kendileri gibi düşünmedikleri için din dışı kabul ediyor ve ötekileştiriyorlar" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Çınar, "Din adına ötekileştirmeye "tekfir" denilmektedir. Bu sadece zihinsel olarak birileri hakkında bir karara varma şeklinde kalmıyor. Zaman zaman bu düşünce, tarafların aktif bir şekilde karşılıklı çatışmalarını da beraberinde getiriyor. Bugün Müslüman dünyada gördüğümüz, Orta Doğu'da, Asya'da, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerde ve maalesef zaman zaman ülkemizde de örneklerini az da olsa gördüğümüz, din adına kalkan şiddet tarftarı ve cihadcı grupların yaptığı da aslında budur. Önce kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştiriyor, tekfir ediyor, tabiri caizse şeytanlaştırıyor daha sonra bunların öldürülmesi gerektiğini ileri sürerek öldürüyorlar. Aslında bu çevrelerin çıkış noktaları, sosyal konum ve mensubiyetleri derinlemesine araştırıldığı zaman, temelde dini kaygılardan daha çok siyasi, ictimai ve iktisadi nedenlerin bulunduğu açık bir şekilde görülecektir. Tarihte de böyle olmuştur. Günümüzde sadece figüranlar değişmektedir" diye konuştu.
İHA