Gıda Mühendisi, Akademisyen Bülent Şık Halk TV Canlı yayınında İsmail Küçükkaya’nın konuğu olduğu Yeni Bir Sabah programında ‘kurşun kirliliğinin çocuk sağlığı üzerindeki etkisi’ üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün de en tehlikeli zehirli, toksik maddeler arasında birinci sırada olduğuna işaret ettiği kurşunun çok zehirli bir kimyasal madde olduğu bilgisini yineleyen Gıda Mühendisi Bülent Şık, “son 100 yıl içerisinde özellikle 1920’li yıllardan itibaren otomotiv sektöründe kurşunlu benzin kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte çok kritik ama çocuk sağlığını da derinden etkileyen toksik madde olarak bilinmektedir. Hava kirliliğine yol açan kurşunun, kurşunlu benzin kullanımıyla gıdalara toprağa suya doğrudan bünyemize solunumla girdiği net bir tespittir. Ama en nihayetinde 1990’lı yıllardan sonra peyderpey pek çok ülke kurşunlu benzin kullanımını yasakladı. Bu iyi bir şey. Yasaklama sonrası toplumların kan kurşun seviyesinde bir düşme olduğu görülüyor. Fakat yapılan çalışmalar kurşun maruziyetinin özellikle çocuklarda çok büyük bir sorun olduğunu belirtiyor” dedi.
“DSÖ, Kurşunu Çocuk Sağlığını Etkileyen En Tehlikeli Madde Olarak Açıkladı”
“Kurşun, çocuklarda sinir sisteminin gelişimine zarar veren bir numaralı zehirli toksik maddelerden biridir” diyerek açıklamalarında devam eden Şık, “Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘çocuk sağlığı için en kritik toksik madde budur’ dediği bir kimyasaldır. Peki nereden bulaşır? Su önemli bir kaynaktır ama su; toprak ve çevrenin kirletildiği ve o kirliliğin sulara yansıdığı durumlarda su kirliliği söz konusudur.Türkiye’de Trakya bölgesi ergene havzası kurşun kirliliği açısından dikkate değer bir noktadır. Oradaki kirleticilerden biri kurşundur” diye konuştu.
“Kurşunlu Boyalar Zehir Saçıyor”
Gıda Mühendisi Bülent Şık, “Bu bilgilerin yanında önemli bir diğer konuda kurşunlu boyalardır. Hala ülkemizde de kurşunlu boyalar kullanılmaktadır. Kurşun boyalarda çabuk kurumayı sağlayan bir pigmenttir aynı zamanda renk de verir. Zaman içinde kurşun, boyanın yapısından ayrılarak havaya karışır. Toz olarak yere çöker. Küçük çocuklar yerde çok fazla vakit geçirdiği için buna maruz kalırlar. Kozmetik ürünlerde, oyuncak, plastik ürünlerde bulunuyor. Hava kirliliği yine önemli bir maruziyet kaynağıdır. Endüstriyel emisyonlar kurşun kirliliğine yol açan çeşitli salımlar ve kurşunla kirlenmiş topraklar. Endüstriyel atıkların yoğun olarak atıldığı biriktirildiği yerlerde buna neden oluyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Kurşuna Çocuklarda En Çok Sinir Sistemine Zarar Veriyor”
Kurşunun herkes için tehlikeli olduğuna dikkat çeken Bülent Şık şunları söyledi: “İnsan vücudunda kalsiyum çok önemli besleyici maddedir. Kurşunun yapısı da kalsiyuma çok benziyor. Gıdadan havadan sudan vücudumuza, bünyemize girdiğinde vücut kurşunu kalsiyum sanarak bağırsaklarda emilimi sağlanıyor. Nereye gidiyor? Sinir sistemini çocuklarda çok etkiliyor. Kemiklerde ve böbreklerde ciddi sorunlara yol açılıyor. Peki çocuklar neden yetişkinlere göre daha hassas? Çocuklar küçük yetişkinler değildir? Yetişkinlere gelen kurşunun bağırsaklarda yüzde 10 kadarı emiliyor. Büyük bir kısmı sa dışkıyla atılıyor. Çocuklarda ise emilen miktar yetişkinlere kıyasla 4-5 kat daha fazladır. Özellikle 6 yaş altı çocuklar bir yetişkine kıyasla kurşundan 4-5 kat daha fazla etkileniyor. Çocuklarda sinir sisteminin gelişimine nörolojik gelişime ağır zafiyete yol açıyor. Kurşun zaafiyeti önlemezse acı sonuçlara yol açabilir.”
“2016’dan Beri Türkiye’ye Çok Sayıda Toksik Madde Giriyor”
Gıda Mühendisi Bülent Şık, Türkiye’de 2016 yılından beri plastik madde ithalatı yapıldığını belirterek şöyle konuştu: “600-700 bin ton plastik madde ülkemize giriyor. Ve bunun sadece yüzde 10’u geri dönüştürülüyor.Geriye kalan plastik maddeler yakılarak yok ediliyor. Kurşun elementi havaya karışarak toprağa ve suya geçiyor. Buradan da insana geçiyor. Öncelikle tehlikeli atıkların ülkemize girişi önlenmelidir.” (BİLİM SAĞLIK HABER AJANSI)