Giresun Üniversitesi tarafından, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında gerçekleşen katliamın 25. yılı dolayısıyla düzenlenen "Hocalı Soykırımı" uluslararası sempozyumu sona erdi.
Sempozyuma, daha önce 2015 yılında verdiği bir röportajda bir Rus uçağının düşürülebileceğini söylemesinin ardından Türkiye hava sahasını ihlal eden SU-24 tipi bir Rus savaş uçağının 24 Kasım 2015 yılında düşürülmesi ile gündeme gelen Kafkasya Stratejik Araştırma Merkezi (KAFKASSAM) Başkanı Doç. Dr. Hasan Oktay da konuşmacı olarak katıldı.
Sempozyumda Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan konularıyla ilgili sunum yapan Oktay, "Mevsimlik işçilerin Ordu'ya, Giresun'a geldikleri zamanı hatırlayın. Minibüslere doluyorlar haldur huldur Karadeniz'e gelip fındık toplayacaklar. Bizim Azerbaycanlılar da "Hocalı'ya adalet" dediğimiz hafta Azerbaycan'daki tüm işleri bırakıyorlar mevsimlik işçiler gibi harıl harıl Türkiye'ye gelip buldukları kürsülerde Hocalı'yı anlatmaya çalışıyorlar. Oysa bu bir bitişin, tükenişin kabullenememe ifadesi olarak gözükebilir çünkü böyle mesafe alma şansımız sıfır" dedi.
"Hocalı'yı kaybediyoruz"
"Hocalı'yı geri alma şansımız her geçen gün biraz daha azalıyor" diyen Oktay, "Bunu Azerbaycanlı arkadaşlarımızı üzmek için söylemiyorum belki biraz daha meselelerine sahip çıkma açısında bu cümleyi kullanıyorum. Zira 25 yıl evvel olmuş bu olayı geri döndürme şansınız her geçen gün azalır" ifadelerini kullandı. Hocalı'yı 2008 yılına kadar Türkiye'de çok az kişinin andığını ifade eden Oktay, sözlerine şöyle devam etti:
"2008 yılına kadar Türkiye'de Hocalı'yı ya bir kişi ya iki kişi anardı. 2008'de ne oldu da birden Türkiye'nin her tarafında Hocalı anılmaya başlandı? Biz Hocalı'yı Elçibeyciler ile anıyorduk ama iktidarda olan arkadaşlarımızın hiçbiri Hocalı'nın "H" harfini ağzına almıyorlardı. 2008'de ne oldu da Hocalı Azerbaycan'ın en önemli gündemi haline geldi diye kendi kendimize sorup araştırmaya başladık. 2008 yılından Ermenistan ile bir protokol süreci başlatıldı. Bu süreçte Türkiye ve Ermenistan Avrupa'nın bir şehrinde gizli bir şekilde görüşüyorlardı. Sonuç alınır veya alınmaz ama bir yola girilmişti çünkü Türkiye şu açıdan bakıyordu. Biz, "Güney Kafkasya'da Ermenistan'ı en azından kontrol altına alabilirsek Azerbaycan ve Ermenistan arasında ilişkilerde bir mesafe alabiliriz" umuduyla Türkiye'nin bakış açısı buydu. Rus istihbaratı Ermeniler ile çok fazla içli dışlı olduğu için Ermenilerden bu görüşmenin amacını öğrendi ve Azerbaycan'a durum iletildi. Dediler ki Azerbaycan'a; "Türkiye sizi satıyor." Bunun üzerine Azerbaycan'da bir kampanya başlatıldı. 6 tane Azeri milletvekili bayan Türkiye'ye geldi ve parti parti dolaşarak propaganda yaptı. "Türkiye, Azerbaycan'ı satıyor, Ermenistan ile dost olacak" şimdi bu umutsuzluk içerisinde Azerbaycan deve kuşunun kafasını kuma sokması gibi Türkiye'de propagandayı arttırdı. 2008'den bu yana 450-500'e yakın Azerbaycan'ın desteklediği Hocalı toplantısı yapılmış. Bu anlamda Azerbaycan bu işe propaganda yapmaktan öte hiçbir iş yapmadı. Sonuç ne oldu? Sonuç hala Karabağ işgal altında."
İHA