Glokom hızla ilerleyen ve körlüğe yol açabilen bir göz hastalığı. Uzmanlar, hastalığın belirtisi ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Sıklıkla geri dönüşü olmayan görme kaybına ve körlüğe yol açan bir küme göz rahatsızlığı olan Glokom ne yazık ki kıymetli görme kaybı oluşana kadar yavaş yavaş ve fark edilmeden ilerliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İhsan Yılmaz erken teşhis ve tedavinin kritik olduğunun altını çizerek “Önemli görme kaybı oluşmadan evvel glokom teşhisinin konulabilmesi için sistemli göz muayeneleri yoluyla erken teşhis çok değerlidir. Göz muayenesi sırasında göz hekiminiz göz basıncını pahalandırmak, optik hududu incelemek ve çevresel görüşünüzü ölçmek için çeşitli testler yapabilir.” dedi.
Glokom nedir?
Glokom, optik sona ziyan veren, sıklıkla geri dönüşü olmayan görme kaybına ve körlüğe yol açan bir küme göz rahatsızlığıdır. Ekseriyetle “görmenin sessiz hırsızı” olarak anılan glokom, değerli görme kaybı oluşana kadar tipik olarak yavaş yavaş ve fark edilebilir semptomlar olmadan ilerler. Bu, erken teşhis ve tedaviyi görmenin korunmasında kritik hale getirir.
Glokom çeşitleri nelerdir?
Glokomun çeşitli cinsleri vardır, lakin iki ana kategori açık açılı glokom ve açı kapanması glokomudur.
1. Açık açılı glokom: En sık görülen glokom tipidir ve göz içindeki drenaj açısının açık kalması lakin vakitle aktifliğinin azalmasıyla ortaya çıkar. Sonuç olarak, göz içinde sıvı birikerek basıncın artmasına ve optik sonun hasar görmesine neden olur.
2. Açı kapanması glokomu: Daha az görülen bu glokom tipinde gözün drenaj açısı tıkanarak göz basıncının ani artmasına neden olur. Bu, şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve bulanık görme üzere semptomların süratli bir halde ortaya çıkmasına neden olabilir.
Risk faktörleri nelerdir?
Aşağıdakilerde dahil olmak üzere çeşitli faktörler glokom gelişme riskini artırabilir:
• Yaş: Glokom, beşerler yaşlandıkça, bilhassa de 60 yaşından sonra daha yaygın hale gelir.
• Aile hikayesi: Glokomlu yakın bir akrabaya sahip olmak, bu durumun gelişme riskini artırır.
• Etnik köken: Afrika, Hispanik yahut Asya kökenli bireylerin belli glokom tiplerine yakalanma riski daha yüksektir.
• Tıbbi durumlar: Diyabet, kalp hastalığı ve yüksek tansiyon üzere makul tıbbi durumlar glokom riskini artırabilir.
• Göz rahatsızlıkları: Miyopluk, göz yaralanmaları ve kronik göz iltihabı üzere durumlar glokom riskini artırabilir.
Belirtileri nelerdir?
Erken evrelerde glokomun birden fazla vakit hiçbir semptomu yoktur, bu nedenle nizamlı göz muayeneleri erken teşhis için çok kıymetlidir. Durum ilerledikçe belirtiler şunları içerebilir:
• Çevresel görüşte kademeli kayıp
• Bulanık görüş
• Işıkların etrafında haleler
• Şiddetli göz ağrısı
• Bulantı ve kusma (akut açı kapanması glokomu vakalarında)
Glokom Teşhis ve tedavisi için neler yapılmalı?
Kıymetli görme kaybı oluşmadan evvel glokom teşhisinin konulabilmesi için nizamlı göz muayeneleri yoluyla erken teşhis çok kıymetlidir. Göz muayenesi sırasında göz hekiminiz göz basıncını kıymetlendirmek, optik sonu incelemek ve çevresel görüşünüzü ölçmek için çeşitli testler yapabilir.
Glokom tedavisi, optik sonun daha fazla hasar görmesini önlemek için göz içi basıncını düşürmeyi maksatlar. Bu şu formda başarılabilir:
• İlaçlar: Göz içi basıncını düşürmek için göz damlası yahut ağızdan alınan ilaçlar reçete edilebilir.
• Lazer tedavisi: Lazer trabeküloplasti yahut iridotomi üzere prosedürler gözden sıvı drenajının güzelleştirilmesine yardımcı olabilir.
• Cerrahi: Kimi durumlarda, göz basıncını düşürmek için yeni bir drenaj kanalı oluşturmak yahut drenaj aygıtları implante etmek için cerrahi prosedürler gerekli olabilir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)