Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Yüzer konu hakkında bilgiler verdi.
Bebeklerden orta yaşlı kadınlara kadar birçok kişide görülebilen gözyaşı kanalı tıkanıklığı, tedavi edilmediği takdirde göz kanallarının mikropla dolmasına sebep olarak çok daha büyük sorunlara yol açabilir. Göz üstünde bulunan küçük kanallardan, gözün dışına doğru akan göz yaşı, korneanın kurumasını engeller, gözün istenmeyen maddelerle karşılaştığında kendini temizleyebilmesini sağlar, gözün sürekli çapaklı ve sulu olmasının önüne geçer. Göz yaşı kanal tıkanıklığı bu anlamda tedavi edilmesi gereken son derece önemli bir şikayettir.
Geçmişte göz yaşı kanal tıkanıklığı, genel anestezi altında, kişinin burun kemiklerinin kırılması ve gözyaşının akması için yeni bir kanal oluşturularak yapılsa da, günümüzde gelişen tıp teknolojisi ile birlikte artık riskli bir müdahale olmadan, kişinin aynı gün gündelik hayatına rahatça dönebildiği lazer uygulamaları çok daha fazla uygulanmaktadır.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı belirtileri nelerdir ?
Göz ve burun arasında konuşlanmış, gözyaşı atılımını sağlayan hassas bir dengeye sahip olan kanallar, tıkanma problemi yaşadığı zaman aşağıdaki belirtiler gözlemlenir
Gözde giderek artan sulanma durumu
Gözde sıkça tekrarlanan iltihap, enfeksiyon durumu
Gözde şiddetli çapaklanma
Gözde sürekli yaşanan akıntı problemi
Gözde yaşanan ağrı
Bunlara bağlı olarak, yaşam standartının düşmesi, kişinin gün içinde sıkıntılar çekmesi.
Gözyaşı Kanal Tıkanıklığı Teşhis Konulması
Kliniğimizi, gözlerde, sulanma, aşırı çapaklanma, gözlerde kırmızılık, iki göz arasında görülen asimetrik durumlardan şikayetle gelen kişilerde, lavaj adını verdiğimiz bir işlem uygulanır.
Lavaj;
Vücuda sokulabilen küçük bir tüp olan kanül yardımı ile gözlere sıvı verilmesi işlemidir. Lavaj işleminde sıvının ilerleyip ilerlemediği gözlemlenir ve eğer sıvı kişinin boğazına gelmiyor yani ilerlemiyorsa gözyaşı kanalları tıkalıdır. Bu teşhisten sonra tedavi sürecine başlanılır.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığının tedavisi
Geçmişte ve günümüzde daha ciddi bulgularda yapılan ameliyatlı teknikler, kişinin kanama sorunları çekmesi ve iyileşme süresinin uzunluğu dolayısıyla daha pratik çözüm arayışına yöneltmiştir.
Öncelikle, cildin açılarak, gözyaşı kesesinin bulunup tıkanıklığın çözümlendiği işlemle DSR operasyonları olarak adlandırılmaktadır. Bu işlemin bir türü olarak, Endoskopik Dsr dediğimiz işlemlerde ise, burun içinden kemik ve kesenin açıldığı, dikişin gerekmediği işlemler mevcuttur.
Hem dsr hem de endoskopik DSR’nin bütünleştiği, kişinin konforuna yönelik geliştirilen Multiode DSR İşlemleri ise, lazer yardımı ile yapılan, kanama sorununun olmadığı ve kesi gerektirmeyen işlemler ise en gelişmiş uygulama olarak, risksiz ve diğer operasyonlara kıyasla çok daha kısa sürede gerçekleştirilebilmesi açısından en çok tercih ettiğimiz tedavi şekillerinden.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığında lazerle tedavi
Kanama, anestezi, gündelik hayattan geri kalmama gibi avantajları nedeni ile her geçen gün ameliyatsız çözümlerin geliştirildiği gözyaşı kanal tıkanıklığında, MultiodeDsr tekniği ile rahat uygulanan yöntemler mevcuttur.
Lazer ışınları, punktum olarak adlandırdığımız, gözlerimizin kenarlarındaki minik deliklerden içeri girerek gözyaşı kesesini geçerek ışınların yardımı ile kanaldaki tıkanıklığı açar.
Özellikle gözyaşı ana kanalın tıkalı olmadığı durumlarda uygulanan Dsr tekniği, toplamda 8-10 dk gibi kısa bir sürede gerçekleştirebilir. Lazerle çok küçük ölçülerde kesilerin yapıldığı işlemde, tıkalı bölgelerin lazer atışlarıyla açılması işlemidir. Bu uygulamalarda kişi aynı gün hastaneden çıkabilir ve gündelik yaşantısına geri dönebilir. (BSHA- Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)