COVID-19 Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş, grip ve zatürre aşılarına ilişkin bilgilendirmede bulundu.
T.C. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma METİNTAŞ grip ve zatürre aşılarının pandemi ile mücadelede gerekli, faydalı olduğu tartışmalarını şöyle değerlendirdi.
“COVID-19 pandemisine neden olan SARS-CoV-2’ye özgün, virus insana bulaştığında hastalık yapma etkisini azaltacak, ortadan kaldıracak bir aşı, pandeminin sonlanmasını sağlar. İnsanda güvenle kullanılabilecek aşılar için güven verici çalışmalar olsa da, aşıların seri üretime geçip kullanılabilir olması vakit alacak gibi görülüyor. Doğrudan COVID-19 aşısından yakın zaman içinde umut olmayınca, bazı uzmanlar, SARS-CoV-2 ile karşılaşınca kişinin immün sisteminin (bağışıklık siteminin) güçlü bir karşılama yapabilmesine, böylece hastalığın hafif geçmesinin sağlanabilmesine katkı sağlayacak bir bağışıklık cevabı geliştirilebilir mi diye halen kullanılan bazı aşıların insanlara yapılmasının yararlı olabileceğini tartışıyorlar. Tüberküloz aşı yenilenmesi, difteri, tetanoz, inaktif polyo aşıları gibi. Bu değerlendirmeler sadece tartışma düzeyindedir, doğrulayıcı hiç bir çalışma ya da kanıt yoktur. Kolay ulaşılabilir durumda olan, halen belli maksatla kullanılan “grip” (influenza) aşısı ve zatürre (pnömoni) aşısı toplum içinde, özellikle COVID-19 endişesi yüksek olan kişiler arasında yaygın biçimde konuşulmaya başlandı. Konunun toplum sağlığı ve ekonomik olarak önemli olduğunu düşünüyorum. Soruyu daha net hale getirelim: COVID19’a karşı grip ve zatürre (pnömoni) aşısı olalım mı? Grip ve zatürre aşısı COVID 19’dan korur mu ya da hafif geçirmemizi sağlar mı? Bazı hekim arkadaşların da soruyu soranlara “her iki aşının yaptırılmasını önerdiklerini” söylüyorlar; buna inanmıyorum. Sırayla konuyu bilimsel zemine alalım: Grip virus nedenli bir hastalıktır. Kişiden kişiye hava yoluyla kolay geçer. Hastalıkta ölüm oranı yaklaşık 1/1,000’dir. Grip, esas olarak yaşlılarda ve bağışıklık sistemini etkileyen kronik hastalığı olan kişilerde ölüme neden olur. Grip aşısı, öncelikle 65 yaş üstü veya kronik hastalığı olan, bağışıklık sistemi yetersiz olan kişiler grip geçirirken, grip nedenli ölüm riskini azaltmak için yapılır. Grip aşısı, grip olmamızı engellemez, ancak hastalığın hafif geçmesini sağlayabilir. Bu nedenle grip aşısı yaşlılara ve kronik kalp/akciğer hastalığı olanlara, bağışıklık sistemi bozuk olanlara ya da bağışıklık
sistemini etkileyen ilaçlar kullananlara, gebelere yapılır. Sosyal güvenlik sistemi bu grup kişilere aşıyı ücretsiz temin etmektedir. Ayrıca, grip olunca iş gücü azalacağından, iş gücünün etkilenmemesi için gribe yakalanma riski yüksek olan mesleklerde çalışanlara, hastalığın hafif geçmesini sağlamak, böylece iş gücü kaybını azaltmak amacıyla da yapılabilir, örneğin bankacılara, öğretmenlere, sağlık personeline”PNÖMONİ AŞISI RİSK GRUPLARI DIŞINDA ÖNERİLMEMELİDİR.
Grip aşısı influenza salgın döneminde salgını kırmak için hedefte olan popülasyonlara da yapılır. Grip aşısı, COVID-19’a karşı etkili değildir. Ama grip aşısı COVID pandemisi sırasında kullanılabilir. Grip (Influenza) ile COVID-19 aynı anda olursa, influenzanın hafif geçmesini, ölüm riskinin azalmasını sağlamak, böylece iki hastalığın neden olacağı ortak ölüm riskinin sinerjik etkisinden korunmak için grip aşısı olabiliriz. Bu nedenle COVID-19 pandemisi sırasında grip aşısı insanlarla teması fazla olan herkese tavsiye edilir. COVID-19, zatürre (pnömoni) yapıyor ve ağır hastalığı veya ölümü zatürre üzerinden gerçekleştiriyor. Böyle olunca “zatürre aşısı” kulağa çok cazip geliyor. Zatürre (pnömoni) aşısı, bir bakteri olan Streptococcus pneumonia’nın bazı alt tiplerinin pnömoni yapmasını engellemek için kullanılır (Dikkat edelim COVID etkeni virüstür). Bu bakteri nedenli pnömoniler aslında toplumda sık görülürler, ama sağlıklı, normal kişilerde hem kolay tanınır, hem kolay tedavi edilirler, ölüm oranları oldukça düşüktür. Zatürre (pnömoni) aşısı 65 yaş üzerinde olan yaşlılarda veya bazı kronik özel durumlarda (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kronik kardiyovasküler ve nörolojik hastalıklar, diyabet, dalağı olmama, kronik böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği…) yapılmalıdır. Çünkü bu gruplarda bu pnömonin tedavisi güçleşebilir, ölüm oranı artabilir. Zatürre aşısının COVID-19’u önlemek, hastalığın hafif geçmesini sağlamak ya da tedavi etmek yönünde faydası yoktur, yukarıda örnek verdiğim riskli gruplar dışında kullanılmasına gerek yoktur. SARS-CoV-2, kendi başına çok özel, kendine özgü bir zatürre (viral pnömoni) yaparak ölüme sebep olabilir. Bu zatürrenin bakteri zatürreleriyle hiç ilgisi yoktur. Tabii COVID-19 olup da uzun süre yoğun bakımda yatanlarda ve özellikle solunum cihazına bağlananlarda hastane içi zatürre gelişebilir. Ama o zatürreler de farklı
bakterilerle olur. Bugün kullanılan zatürre aşısı o bakterilere etkili değildir. Bu noktada aman dikkat! Grip aşısı tamam, ama pnömoni aşısı risk gruplarının dışında önerilmemelidir. Memleketimizin kısıtlı kaynaklarını tam da bu dönemde boşa harcamamak gerekir.”