Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Şaphane Meslek Yüksekokulunda "yerel yönetimler" konulu panel düzenlendi.
Şaphane Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda düzenlenen panele Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) Genel Başkanı Mustafa Önsay, Şaphane Belediye Başkanı Rasin Daşhan,Şaphane Ak Parti İlçe Başkanı Murat Çakır, Şaphane Meslek Yüksekokulu Müdürü Hüseyin Feyyaz Ebeoğlugil, daire amirleri ve öğrenciler katıldı.
Panelde konuşan Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, "Şaphane'ye 5. gelişim. Şaphane Meslek Yüksek okulumuzun gelişmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Bu anlamada pasif olan 2 bölümümüzü kapatıp öğrenci sayısını arttıracak yeni 2 bölüm açacağımızın müjdesini sizlere buradan veriyorum" dedi.
Panele konuşmacı olarak katılan GRTC Genel Başkanı Mustafa Önsay, Türkiye'nin kendi yerel yönetim modelini oluşturabileceğini ifade etti. Önsay, "Yerel yönetimler demokrasinin tabandan tavana doğru uygulanmasını kolaylaştırdığı gibi, günümüzde değişen kalkınma anlayışının bir uzantısı olarak aşağıdan yukarıya doğru gerçekleşen kalkınma politikalarının da dinamosu olarak görülmektedir. Böylesi önemli işlevlere sahip olan yerel yönetim kuruluşları ülkelerin tarihsel tecrübeleri, sosyo-ekonomik koşulları, hükümet sistemleri, siyasal ve yönetsel gelenekleri gibi faktörlerin etkisi altında şekillenmektedir.Ülkelerin karşılaştıkları sorunlara verdikleri cevaplar da yerel yönetimlerin konumu ve gelişimini etkilemektedir. Nitekim son yıllarda Türkiye'de yürütülen yeni anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemine geçiş yönündeki tartışmalar, yerel yönetimlerin durumunu yeniden ele almayı zorunlu kılmaktadır.Türkiye'de özellikle 2002 yılında iktidara gelen AK Parti hükümetlerinin gerçekleştirdiği bir dizi yasal düzenlemeyle yerel yönetimlerin kurumsal kapasitelerini, demokratik katılımı ve mali olanaklarını güçlendirmeyi başarmıştır. Bugün geldiğimiz noktada ise özellikle yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları dikkate alındığında, yerel yönetimleri yeniden düzenlemek için yeni bir fırsat karşımıza çıkmaktadır. Yerel yönetim reformunun sürekli ve dinamik bir süreç olduğu dikkate alındığında, bu fırsattan iyi yararlanılması durumunda 21. yüzyılın kalkınma ve demokratikleşme süreçlerinin ana dinamosu olarak görülen kentlerimizin de farklı bir kimlikle yeniden inşası sağlanabilecektir.Bugün Türkiye, başkanlık sistemine geçiş ile özdeşleşmiş bir dönüşüm sürecini tecrübe etmektedir. Bu dönüşüm sürecinde Türkiye tarihsel tecrübesini, devlet yapısını, kamu yönetimine dair kendine has ilkelerini, toplumsal dokusunu ve coğrafi yapısını göz önünde bulundurarak, kendi yerel yönetim modelini oluşturabilir" diye konuştu. (YD-EFE)
İHA