İzmir'de 2005 yılında hayatını kaybeden hemşire Gülperi Ovalıoğlu'nun eşi hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumundan raporun gelmemesi nedeniyle duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen ve tutuksuz yargılanan hemşirenin eşi Oğuzhan Ovalıoğlu, sanığın avukatı, hemşirenin yakınları ile tarafların avukatı Serkan Cengiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili avukat Pınar Melli katıldı. Mahkeme heyeti, hemşire Gülperi Ovalıoğlu'nun hayatını kaybettiği dönemde Ege Üniversitesi Hastanesinin, İzmir adli Tıp Kurumunun ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Adli Tıp Biriminin hazırladığı raporun değerlendirilmesi amacıyla gönderilen raporun İstanbul Adli Tıp Kurumundan gelmediğini ve tanık olarak dinlenecek olan şahsın hazır olmadığını söyledi. Taraflar eksiklerin giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumundan raporun gelmesi ve eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı mayıs ayına erteledi.
Aile AİHM'ye gitti
Kızının intihar etmeyip cinayete kurban gittiğini iddia eden anne Ümran Durmaz, avukatın yardımıyla hazırlattığı dilekçeyle, etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle 2007 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu. Aradan geçen 5 yıl sonrasında AİHM, dava dosyasını aileden istedi. 2014 yılının kasım ayında ise mahkeme Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) yaşam hakkını savunan 2'nci maddesine göre, otopsi raporuyla karar arasında çelişki buldu. Mahkeme "etkili soruşturma yapılmadığına" karar verirken, ayrıca Türkiye'nin 22 bin euro tazminat ödemesine hükmetti.
Müebbet istendi
AİHM'nin verdiği karar sonrasında, büyük mutluluk yaşayan anne Ümran Durmaz ve Gülperi Ovalıoğlu'nun kardeşleri, bir kez daha savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yeniden açılan soruşturma sonrasında savcı, Gülperi Ovalıoğlu'nun kocası Oğuzhan Ovalıoğlu hakkında "kasten öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı. Oğuzhan Ovalıoğlu da İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz olarak yargılanmaya başladı.
Muğla Üniversitesinin raporunda dikkat çeken detay
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Adli Tıp Biriminin hazırladığı raporda ise Gülperi Ovalıoğlu'nun akciğerinde kanama olduğu ortaya çıktığı, bu kanamanın ise ağza baskı yoluyla ya da zehirlenme yoluyla meydana gelebileceği bildirildi. Mahkeme heyeti, Gülperi Ovalıoğlu'nun ölümü ile ilgili Ege Üniversitesi Hastanesinin, İzmir Adli Tıp Kurumunun ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Adli Tıp Biriminin hazırladığı raporları, değerlendirmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderdi. Sanık görülün ilk duruşmada hakkındaki iddiaları reddetti.
Olayın geçmişi
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kadın Doğum Servisinde hemşire olarak görev yapan Gülperi Ovalıoğlu, 2005 yılının temmuz ayında, aynı hastanenin eczane bölümünde çalışan eşi Oğuzhan Ovalıoğlu tarafından acil servise kaldırıldı. Oğuzhan Ovalıoğlu'nun, eşinin ilaç içip intihar girişiminde bulunduğunu söylemesi üzerine, doktorların midesini yıkadıkları Gülperi Ovalıoğlu kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hastanede doktorların verdiği bilgiler doğrultusunda intihar tespitinde bulunuldu. Ancak Adli Tıp Kurumundaki otopside, Gülperi Ovalıoğlu'nun ne kanında ne de midesinde ilaç içtiğine dair bulgulara rastlanmadı. 30 Ocak 2006'da Adli Tıp Kurumunun hazırladığı raporda, "ilaç izine rastlanmadı. Ciğerlerinde ödem tespit edildi" ifadeleri kullanıldı. Savcılık da otopsi raporunu dikkate almayıp ilk gün kocanın verdiği bilgilere göre yaptığı soruşturmasında, 28 Şubat 2006 tarihinde "intihar etti" kararını verdi. Bu gelişme üzerine itiraz edilen üst mahkeme Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Nisan 2006'da başvuruyu reddetti.
İHA