Gürün Güldede Köyü Video

Güldede, Sivas ilinin Gürün ilçesine bağlı bir köydür. Sivas iline 180 km, Gürün ilçesine 35 km uzaklıktadır.

Gürün Güldede köyü düğünleri, gelenek ve görenekleri, düğün videoları, Güldede köyü son dakika gelişmeleri, Güldede köyüne özgü yemekler, Gürün Güldede köyünün tarihi, Güldede köyü nerede, hangi il ve ilçeye bağlı, Güldede köyüne ait haberler, son dakika gelişmeleri, tüm resim ve videoları bu haberimizde.

Güldede, Sivas ilinin Gürün ilçesine bağlı bir köydür. Yolunuz iç anadolu bölgesine düşer ve bu köyün yakınlarından geçiyorsanız Güldede Köyü Resimleri ve güldede köyü videoları sizin de ilginizi çekebilir.

Gürün Haber ile ilgili web sitesi ve uygulamalar hangileridir. İç Anadolu yöresine özgü haber kanalı var mı? Gürün Sivas Arası Kaç Km? Gürün Hava Durumu? Sivas Köyleri ve Gürün Köyleri ni merak ediyorsanız doğru adrestesini demektir.

İnternetten araştırma yapıyor memleketinizdeki ünlü sanatçı ve futbolcular kimler diye merak ediyorsanız ve Sivaslı iseniz Sivas Doğumlu Ünlüler  e göz atmak yararınıza olacaktır. Sivaslı Ünlüler arasında Gürün Güldede Köyünde doğan biri var mı? Gürün Doğumlu Ünlüler Kimler?

GÜLDEDE KÖYÜ GENEL BİLGİLER | TARİHÇE

Güldede, Sivas ilinin Gürün ilçesine bağlı bir köydür. Sivas iline 180 km, Gürün ilçesine 35 km uzaklıktadır.

Koyun Batisi; Gullubucak Koyu, Devecayir Koyu.
Kuzeybatisi; Yolgecen Koyu.
Kuzey'inde; Karapinar Koyu, Asagi Yayalacik Koyu.
Dogu'sunda; Karakuyu Koyu.
Guney'inde; Haticepinar Koyu, Oglakkaya Koyu.
Guneybati'sinda; Basoren Koyu, bulunmaktadir.

Dogu'su; Osmanli Cali, Gelin Duseyi, Yilan Ocagi, Masat Yolu.
Guney'i; Buyukguney, Ciftekuyu, Alibey Kuyusu.
Bati'si; Kaygana Koyagi, Halife'nin Hoyugu.
Kuzey'i: Galip Bey'in Tarlasinin Hoyugu, Kirmizi Cal, Toptas, Devlet'in Koyagi.

Güldede adının, köyün girişinde bulunan Ziyaret Tepesi'nde asırlar once şehit edilen; 'Güldede' isimli bir komutan'dan geldiği sanılıyor. Köyün çevresinde birçok tarihi kalıntı görülmektedir. Doğusunda Maşat Dağı, batısında Bölücek (Belcek) Dağı bulunmaktadır. Çevre köylerin de yerleşik sisteme geçmelerinden itibaren, Güldede Köyü'nde bulunan "Güldede Ziyaret Tepesi" her yıl Haziran ayının 24 ve 25'inde ziyaret edilir ve kurban kesilir. Bu ziyaret, bir ibadet hatta bir yağmur duası olarak kabul edilmektedir. Bu gelenek hâlen asgari bir şekilde sürdürülmektedir. Güldede Köyü'nün kuzeyinde bulunan ziyaret tepesi ve çevresindeki kalıntılar, o bölgenin Hititler döneminde yerleşim alanı olduğunu gösteren izler taşımaktadır. Ancak detaylı bir arkeolojik çalışma yapılması gereği de aşikardır.

1800'lü yıllara kadar köyün bulunduğu arazi ve çevresi ile Bölücek ve Maşat dağları komple Ardiç ağaçları ile kaplı bir ormanmış. Ancak nesilden nesile aktarılan bilgilerden öğrenildiği kadarıyla 1800'lü yillardan sonra bir taraftan devlet, bölgenin ormanlarını yakarak kireç ve katran elde etmek için, dağ koyaklarında ocaklar açmış. Bir taraftan da çevre köylerde yerleşik düzen kuran köy ahalisi de devletin bölge ormanlarını yakmasından faydalanarak, kalan ağaçları kesmeyi tercih etmiştir. Kesilen bu ağaçları hem ev yapımında kullanmışlar hem de ticari amaçla odun yaparak kasabada satmışlardır. O sebeplerdir ki Güdede Köyü ve çevresi günümüzde kıraç bir görüntüye sahiptir.Takriben 50 yıl civarında süren orman yağması sonucu boşalan araziye 1850'li yıllarda Güldede Köyü kurulmuştur.

Eğitime önem verilen köyde, kız ya da erkek çocukların okutulmasında herhangi bir ayrım uygulanmaz. 1956'da ilkokulu yapılan köyün büyük bir kısımı okuma yazma bilmektedir. Güldede Köyü'nden birçok doktor, profesör, öğretmen, avukat, mühendis ve iktisatçı yetişmiştir. Genel olarak 'Güldedeliler' ilim ve irfanı kültür edinmişlerdir. Akademik başarıya çeşitli nedenlerden dolayı ulaşamamış olanlar, kendilerini geliştirmeyi başarmışlardır.

Köydeki hane sayısı 60 civarındayken, yoğunluklu olarak 1970'li yıllardan itibaren çeşitli sebeplere dayalı olarak başlayan göç dalgası nedeniyle, 1990'lı yıllara gelindiğinde hane sayısı 10'a kadar düşmüştür. Köy halkı İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük şehirlere veya Almanya ve İngiltere başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine gurbetçi olarak göç etmişlerdir. Köyden İstanbul'a göç edenler özellikle Dudullu, ve Gazi Mahallesi'nde ikamet etmekteyken, Ankara'ya göç edenler genellikle Tuzluçayır bölgesini tercih etmişlerdir. Köyden göç edenler, 2000'li yıllardan itibaren, terk edilmiş zannedilen köyü tekrar sahiplendiklerini göstermişlerdir. Hâlen devem etmekte olan ev inşaatları ve diğer yapılananmalar köyün gelişiminde önemli rol oynamıştır.

Kendine özgü yemek çesitleri şöyledir; Sini kömbesi, sac kömbesi, içli köfte, eşkili köfte, sulu börek ve borani. Köyde el sanatlari olarak; seçme kilim, halı yastık, oyal yemeni, el işlemeleri ve birçok dantel işleri sayılabilir.

Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.

1880'lu yıllarda Malatya'nın Arguvan ilcesi Bahşikan Koyü'nün Atma Aşireti'nden gelen aynı soya mensup iki aile Kartal ve Tepe soyadlarını almışlardır. Zamanla Malatya'nın çeşitli yerlerinden gelen aileler köyün mevcut nüfusunu kurmuşlardir.Kılıçlar ve Bolucekler Sivas/Zara Alişanağılı Köyü'nden takiriben 1910 yıllarında gelmişlerdir. Gür ve Köroglu soyadı tasiyanlar ise Sivas/ Kangal köylerinden gelmişlerdir. Kılıç, Bölücek, Gür ve Köroğlu soy ismini tanışıyanlar Kuzeybatı Dersim koluna bağlı Koçgiri Aşireti'nden Ginili soyuna mensupturlar. Erdal, Boyuneğri, Birim, Çopur, Gür, Köroğlu, Demir, Karagöz, Şen ve Kara soyadını taşıyanlar köyün diğer soylarıdır. Erdal, Çopur ve Birim soyismini taşıyanlar Arguvan ilçesinin Birimuşağı Köyü'nden gelmişlerdir. Boynueğri ve Ayboğan soyadını taşiyanlar da Bağşikan köyünden gelmişlerdir. Çopur soyadını taşıyanlar Arguvan Kömürlük Köyü'nden gelmektedirler. Kara soyadını taşıyanlar 1940 yılında Tokat/Zile yöresinden gelmiş olup Kuzeybatı Dersim koluna bağlı Koçgiri Aşireti'nden Canbeg soyuna mensupturlar. Demir, Karagöz ve Şen soyadı taşiyanlar Maras/Elbistan köylerinden gelmişlerdir ve onlar da Kuzeybatı Dersim koluna bağlı Koçgiri Aşireti'nden Sinemilli soyuna mensupturlar. Köy nüfusunun tamamı Alevi-Bektaşi' dir. Köyde cami veya Cemevi bulunmaz. Köy insanları bir insanın ibadetini evinde de yapabileceğini düşünmektedir.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Hayancılık daha çok koyunculuk şeklindedir.Çünkü bozkır bitki örtüsü büyükbaş hayvancılığa elverişli değildir.buğday, arpa, nohut en çok yetiştirilen tarım ürünlerdidir.Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:

 2009 - Kemal Tepe
 2004 - Kemal Tepe
 1984 - Mehmet Erdal
 1977 - Cafer Kartal
 1975 - M.Ali Kartal
 1950 - Hüseyin Kartal
 1948 - Mehmet Tepe
 1946 - Hasan Kartal
 1943 - Ali Boynueğri
 1941 - Gülali Kartal
 1935 - Mehmet Kartal
 1905 - Halife Kartal
 1895 - İsmail Kartal - İlk Muhtar

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak öğrenci sayısı az olduğu için kapatılmıştır ve taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır kanalizasyon sistemi 2008 yılında tamamlanmıştır. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.