Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Başkanı Mahmut Arslan, "Darbe girişimi milli irade ve geleceğimize yönelik yapılmıştır" dedi. Arslan, HAK-İŞ'in daima halkın ve demokrasinin yanında olduğunu söyledi.
HAK-İŞ Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Mahmut Arslan başkanlığında toplandı. HAK-İŞ'e bağlı 22 sendika başkanının katıldığı toplantıda 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan süreç başta olmak üzere ülke gündemi değerlendirildi. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bağlı sendikalarla beraber 15 Temmuz darbe girişimine karşı ilk andan itibaren sendikaları ve üyeleriyle beraber hain darbe girişimine karşı açık bir tavır ortaya koyduklarını vurgulayan Genel Başkan Mahmut Arslan, "Cumhurbaşkanımızın "sokaklara çıkın" talimatından önce biz örgütlerimizi meydanlara çıkma konusunda uyarmıştık. Türkiye'nin her tarafında yaşanan hain darbe girişimi karşı konfederasyonumuz güçlü bir tavır ortaya koymuştur. 15 Temmuz darbe girişimi sadece hükümete yönelik değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasına yönelik, milli iradeye yönelik, geleceğimize yönelik, hasıl-ı varlığımıza yönelik hain bir kalkışmadır. HAK-İŞ'in bu ve benzeri antidemokratik tüm girişimlere karşı tarihsel olarak durduğu yerden baktığımız zaman, her zaman karşı durmuştur. Bu girişimin bertaraf edilmesinde başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetin, TBMM'nin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların topyekün bu girişime karşı durması demokrasimiz ve geleceğimiz açısından tarihi bir olaydır. Doğrudan Türkiye Cumhuriyeti ve halkı hedef alan bir hain darbe girişimidir. Devletin kendisine verdiği her şeyi terörist gibi kullanan bir hain darbe girişimidir. Bu eli kanlı teröristlerin Türkiye'ye biçtiği rol, tipik bir Ortadoğu ülkesi yapmaktır. Yönetilebilen, güdülebilen bir taşeron ülke yapmak istediler. Bunların arkasında uluslararası güçlerin olduğunu biliyoruz. Bu örgütün Amerika bağlantıları ortaya çıkmıştır. O yüzden milletimize büyük geçmiş olsun. Çünkü büyük bir dayanışmayla siyasi görüşlerimiz farklı olsa da o gün milletimizin geleceği için birlikteydik. Bu birlikteliğin ortaya koyduğu başarı söz konusudur. Uçaklara ve tanklara göğsünü geren milletimize teşekkür ediyoruz. HAK-İŞ ailesi de bu süreçte en başından beri en önde yer aldı. Konfederasyonumuzdan 3 arkadaşımızı şehit verdik. Bize gelen bilgilere göre 100 civarında yaralımız var. Bunların 15 tanesi ağır yaralanmıştır. Şehitlerimizin isimlerini yaşatacağız" dedi.
"Önümüzdeki pazar günü İstanbul'da yapılacak olan mitinge HAK-İŞ olarak katılacağız"
"Bütün darbelere karşı duran sadece HAK-İŞ Konfederasyonu'dur" diyen Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1980 darbesine bazı kesimler destek verirken HAK-İŞ karşı durmuştur. 28 Şubat sürecine bazı işçi örgütleri destek verirken HAK-İŞ karşı durmuştur. 27 Nisan Bildirisi'ne bazı örgütler destek çıkarken, yine HAK-İŞ karşı çıkarak net bir tavır ortaya koymuştur. Biz HAK-İŞ olarak daima halktan ve demokrasiden yana olmuşuzdur. Hükümetin ve muhalefetin bu süreçte dayanışma içerisinde olması, Türkiye Cumhuriyeti'nin özlediği bir durumdur. Biz bu yaklaşımı sonuna kadar destekliyoruz. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi'nin 24 Temmuz'daki mitingine HAK-İŞ olarak en üst düzeyde katıldık ve destek verdik. Önümüzdeki pazar günü İstanbul'da yapılacak olan mitinge HAK-İŞ olarak katılacağız. Bu dayanışmanın devam etmesini diliyoruz."
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Arslan, "Türkiye uluslararası bir kısım çevrelerin oluşturduğu bir algı üzerinden okunmaya çalışıyor. Bu nedenle Türkiye içeride yaptıklarını artık uluslararası çevrelere de taşımak zorunda. Türkiye'nin dışa yönelik yeni bir medya planlaması, uluslararası ekonomik ilişkiler planlamasıyla dünyaya anlatması gerekiyor" diye konuştu.
HAK-İŞ olarak üye oldukları uluslararası kuruluşlara burada olup bitenleri sürekli açıkladıklarına dikkat çeken Arslan, şöyle devam etti:
"Önümüzdeki günlerde yurt dışında da yapılacak olan mitinglere HAK-İŞ olarak katılacağız. Çarşamba günü Sudan'da yapılacak olan mitinge hem HAK-İŞ olarak hem de Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu ile beraber katılacağız. Kardeş olarak gördüğümüz belli kesimlerin dışında bazı batı odaklı kesimler, yaşananları bir "senaryo" olarak tanımlayacak kadar meseleyi basite alıyorlar. Olağanüstü hal, zorunlu bir uygulama olarak karşımızdadır. Cumhurbaşkanımızın bu süreyi 3 ay olarak sınırlandırmış olması, hatta bu durumun gerektiğinde daha erken sonuçlandıracağı söylemini önemli buluyoruz. Türkiye, bu kriz durumlarını da atlatacaktır ve hükümetin bu adımını destekliyoruz. Bundan sonra HAK-İŞ olarak Türkiye'nin geleceğini tesis etmesinde elimizden geleni yapacağımızı söylüyoruz. 81 ilde HAK-İŞ mensupları demokrasi nöbetlerine devam etmektedir. Biz nöbetimizi pazar akşamına kadar devam edeceğiz. Konfederasyonumuzun Yönetim Kurulu ve Başkanlar Kurulu ile beraber bu konu üzerinde ayrıntılı bilgilendirmeler yapacağız. Bu bilgilendirmeler akabinde bir değerlendirme yapacağız. Bundan sonra Türkiye'nin güven unsurunu ve geleceğini inşa etmesine yardım edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın belirttiği gibi gerektiğinde "öz eleştiri" yapmalıyız. Bu ülkede yaşanan her olumsuzluklar herkesi etkilemektedir. Özellikle de emekçileri ciddi boyutlarda olumsuz etkilemektedir. Bu süreçte daima teyakkuz halinde olmalıyız. Bu süreçte çeşitli provokasyonlara maruz kalabiliriz. Bu ihanet odakları tekrar aynı teşebbüste bulunabilir. Vatanımıza ve milletimize geçmiş olsun diyoruz."
Bireysel emeklilik ve asgari ücretin vergi dilimine girmesi
Bireysel emeklilik ve çalışma hayatı ile ilgili de konuşan Arslan, "Bireysel emeklilik ile ilgili Çalışma Bakanlığı'nda bir toplantı düzenlendi. O toplantıda da konuştuk. Bu konuda Meclis'e gelen tasarıyla ilgili görüşlerimizi ifade ettik. Sayın Bakan, Bakanlar Kurulu'nda Başbakan ile görüşeceğini ve bizim görüşlerimizi değerlendirip tekrar bizimle bir araya geleceğini söyledi. Dolayısıyla Meclis'e sunulan tasarının mutlak bir tasarı olmadığını ifade etti. Bildiğiniz gibi özel istihdam durumlarının geçici iş ilişkisi kurabilmesi konusunda bir yasa yürürlükte. İş güvenliği konusunda mevzuatımızda çeşitli düzenlemeler var. Var olan sıkıntılı süreçlerin sosyal taraflarını dikkate alıyoruz. Devlet kademelerini bu konuda olumlu gördük" değerlendirmesini yaptı.
Asgari ücretin vergi dilimine girişi ile ilgili açıklamalarda bulunan Arslan, "Bunu Sayın Bakanla konuştuk. Ağustos ayı içerisinde bir araya geleceğiz. Biliyorsunuz asgari ücretlerin vergi dilimine girişi yaklaşık olarak Ekim ayında oluyor. Dolayısıyla asgari ücretlerle ilgili Sayın Bakanla bir müzakere düzenleyeceğiz" diye konuştu.
İHA