Elazığ'ın binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla açık hava müzesini andıran tarihi Harput Mahallesi'nin tamamının UNESCO dünya mirası geçici listesine girmesi için başlatılan çalışmalar sürüyor.
Binlerce yıllık tarihi ve kültürel mirasıyla bir açık hava müzesini andıran tarihi Harput, gelecekle buluşmaya hazırlanıyor. Elazığ Valiliği, belediye başkanlığı ve Fırat Üniversitesinin işbirliği kapsamında kale, hamam, cami ve türbelerde yapılan restorasyon çalışmalarıyla Harput, hızlı bir şekilde UNESCO yolunda ilerliyor. Restorasyon çalışmaları devam ederken, kalede bir taraftan da kazı çalışmaları sürdürülüyor.
Çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Doç. Dr. İsmail Aytaç, 2018 yılında UNESCO'ya girmeyi planladıklarını söyledi. Harput'ta 2014 yılına kadar bir çok çalışma yapıldığını vurgulayan Doç. Dr. İsmail Aytaç, "2014 yılındaki Harput kale kazıları ile Harput'taki çalışmalar yeniden hız kazandı. Kaledeki kazılar ve restorasyonlar sürerken üniversitemiz, belediyemiz ve valiliğimiz olarak Harput'un geneli ile ilgili çalışmaları ortak yürütmeye çalışıyoruz. Son iki yılda belediyemiz Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosunu (KUDEB) kurarak Harput'taki çalışmalarını çok hızlandırdı. Hamamların, kiliselerin ve yapıların restorasyon projelerini çizdirdi. Şuanda kalenin önündeki hamamın uygulama aşamasındaki projesi ihaleye çıkacak. Ayrıca Çapul Çeşmesi ve Dabakhane Mescidi de uygulama aşamasına gelmiştir. Diğer taraftan Hoca Hasan Hahamı ve kilise gibi yapıların restorasyon projeleri çiziliyor. Kurulları işleri takip ediyor. Girişteki kilisesinin restorasyon çalışmaları yapıldı. Üniversite ile iş birliği içerisinde protokol imzalanarak Harput'taki mezar taşları ve kitabeler üzerinde yeni bir çalışma başlatıldı. Daha öncede Ulu Camii batısındaki alanda bazı sondajlar yapılmıştı" dedi.
"Hedef 2018 yılında Harput'u UNESCO'nun yedek listesine yerleştirmek"
UNESCO'da hızlı bir noktaya gelindiğini aktaran Doç. Dr. Aytaç, "Paris'teki toplantıda belediye başkanımız ilgili kurumlara çeşitli sunumlar yaptı. Tarihçi hocalarımız, restorasyonla ilgili uzmanlar ve ilgili sivil toplum kuruluşları da destek verdi. Bu çalışmalara hız kazandırmak için Harput'ta daha hızlı ve geniş ekiplerle çalışmaları sürdürüyoruz. Önümüzdeki sene UNESCO yolculuğuna daha hazır gitmeyi planlıyoruz. Yaz aylarında UNESCO'nun ve turizm bakanlığının bazı temsilcileri ile uzmanları Harput'u gezecek. Yol haritasında yapılması gerekenler netleşmiş olacak. Amacımız 2018 yılında Harput'u UNESCO'nun yedek listesine yerleştirmek. Daha sonraki süreçte ise yapılması gereken restorasyon tanıtım gibi alanlarla birlikte Harput'u UNESCO'nun asil miraslar listesine yerleştirmektir. Harput'un tanıtımı hem iç hem dış açısından da bir kazanç sağlayacaktır. Ayrıca kazı ve restorasyonlardaki çalışmalarla bilim dünyasına kazandırılmış olacaktır" diye konuştu.
"Harput'un bütününü UNESCO'ya öneriyoruz"
UNESCO'ya sadece Harput Kalesi olarak değil, bir bütün olarak müracaat ettiklerini dile getiren Aytaç, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla Harput'un bütün dokusuna bakılacaktır. Ayrıca tanıtımına, insan bilgi birikimine ve uluslararası kriterlere ne kadar uyumlu oluğu denetlenecek. Bu da bizi biraz hızlandırmış olacaktır. Çünkü kendi akışına bıraksak hızlı yapılamıyor. UNESCO'yu amaçladığınız zaman bütün kurumlar, bütçeler, zamanlar, ekipler daha iyi bir şekilde organize oluyor ve sonuca odaklanıyor. Bu bakımdan da Harput'un bütününü UNESCO'ya öneriyoruz. Bu anlamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
İHA