Hemşirelerin sorunlarını dile getiren 26 yaşındaki Hemşire Burak Seçinti Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın instagram hesabına katılarak Gazeteci-Yazar Erkan Doğan’ın sorularını yanıtladı. Çok sayıda sağlık çalışanının katıldığı canlı yayında genç Hemşire Seçinti soru yağmuruna tutuldu. Tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederek programa başlayan gazeteci Erkan Doğan, Yoğun Bakım Hemşiresi Burak Seçinti’ye “umut ışığı veriyorsunuz hemşirelere” diyerek yayını başlattı. 3 yıldır devlet memuru olduğunu söyleyen Seçinti, sendikalı olduğunu ve sendikasının da sonuna kadar arkasında olduğunu hemşirelerin sahada yaşadıkları zorlukların artık dayanılmaz hale geldiğine ve susmanın çare olmadığını söyledi.
Katılımcılardan hemşirelere ‘sarı bez’ benzetmesi
“Hemşirelik için ortada kalmışların mesleği” tanımını tekrarlayan Seçinti, “Dramatize etmiyorum gerçeklerden bahsediyorum sahada bize zulüm yapıyorlar. Hemşire hasta mı bakıyor? Hasta mı bilgilendiriyor? Hasta yakınını mı tatmin ediyor? Bugün kendi isteğimizle seçtiğimiz mesleği sorguluyoruz. Saha içinde bazen ne yaptığımızı anlamıyoruz. Çözüm aradığımız zaman da susturuluyoruz. Görev tanımı denilen şey hemşirelerde ne yazık ki yok bize her şey yaptırılıyor üzülerek söylüyorum” dedi. BSHA instagram canlı yayınına katılan bir hemşire, “sarı bez gibiyiz her yerdeyiz” yorumu yaptı. Çok sayıda sağlık çalışanı canlı yayında yorumlarda Seçinti’ye teşekkür ederek sorular yöneltti.
“Hasta odaklı çalışamıyoruz”
“Biz öyle bir zamanda hastayı bırakıp gidiyoruz ki eczaneye gidiyoruz. Çünkü ilaçların hemşire tarafından imzalı olarak alınmasını istiyorlar. Bu bazen 15-20 dakikayı buluyor. Sen hastayı bırakıp eczaneye gitmekle yükümlüsün diyorlar. Depo neredeyse gidip kendi malzemeni kendin alacaksın diyorlar. Sen teksin uygulaması var. Bu yüzden hasta odaklı değil hasta çevresi odaklı çalışıyoruz. Malzeme ilaç tamamlıyoruz ama hastayı tamamlayamıyoruz” diyen Burak Seçinti, “Alanda sistem işinin eksik olmasını istemiyorlar. Tabi ki sistem olsun ama öyle bir durumdan bahsediyorlar ki sistemi eksik yapma baskısı var. Hiçbir şekilde tevazu göstermiyorlar yazılı olmasa bile sözlü bir şekilde uyarı alıyoruz. Denetimlerde malzeme ilaç evrak eksikliği yine hemşirelerin sorumluluğunda. Denetim gelmeden önce haberimiz oluyor. Bazen eldiven bazen maske taktıklarımız da oluyor. Ama ne hikmetse sadece alanda hemşire denetleniyor. Belki diğer personeller de denetleniyordur ama birebir denetlemeler hemşireler üzerinden yapılıyor. Bizden hiç kimse bir şey rica etmiyor. Yapacaksın deniyor. Bu senin görevin evet beğenmiyorsan senin yerine çalışacak insan çok deniyor” diyerek sahadaki sorunlardan bahsetti.
“Bizi rahat bıraksınlar”
“Biz ne mi istiyoruz bizi rahat bıraksınlar” diyerek açıklamalarına devam eden Burak Seçinti, “biz hasta bakmak istiyoruz aslında cümle burada tamamlanıyor. Biz hasta odaklı çalışmak istiyoruz. Birileri de bizden bir şey rica edebilir. Yap yerine yapar mısınız gibi cümleler kurulabilir. Bizim melekte kadınlar daha çok. ‘Bunu yap. Bu senin görevin’lerden bıktık artık. Ben üstten gelmedim. Üstten bakıp da bir şeyi yorumlamadım. O yüzden aynı sorunları yaşayanlara tercüman oldum. Biz herkesten bir şey rica ederken bizden de birileri bir şeyleri rica etsin istiyoruz. Eğer beğenmiyorsan başka yere gidebilirsin cümlelerinden bıktık. Biz mutlu güzel hasta odaklı çalışmak istiyoruz derdimiz sıkıntımız bu” diye konuştu.
“6 TL teşvik ödemesi dalga geçmektir”
Yoğun bakım hemşiresi Seçinti, “teşvik ücretleri meselesinden bahsetmiştim. 6 lira teşvik ödemesi alan hemşireler var. İnsanı aptal yerine koyuyorlar. Ben sahamın en yüksek teşvik alan tarafındayım. Yoğun bakımda çalışıyorum. Bu meslek için 4 yılını vermiş bir arkadaşa 6 lira vermek bu insanlarla dalga geçmektir. Parça parça maaş alıyoruz. Taban maaş, ek ödeme ve teşvik adı altında para yatıyor. 3 yıldır bunu istemediğimizi tek maaş usulü çalışmak istediğimizi söylüyoruz. Bir sistem yok sıkıntı bu aslında” dedi.
“Onursal kırgınlıklarımız var”
Hemşirelerin saygınlığının sahadaki görev tanımsızlığı ile ellerinden alındığına vurgu yapan Seçinti, “sağlık çalışanlarını asla ayrıştırmıyorum. Ama hemşire olduğum için burada merkezde kendi mesleğimin sorunlarını dile getiriyorum çünkü kendi mesleğim sahada çok acı çekiyor. Meslektaşlarımın söylediği her şeye kulak vereceğim. Atama ortaöğretim kadro sözleşme olur bunun altını çize çize gideceğim. Hakkaniyetli bir yaşam istiyoruz bütün mağduriyetlerin hepsini söylemek boynumun borcudur. Pazartesi tekrar programa katılacağım ve Oğuzhan Uğur’a bana ne geldiyse onları iletmeye çalışacağım ve program sözü alıp bunu gerçekleştirmeye çalışacağım. Bu bir onur meselesi. Kaybedecek bir maaşım olacak belkide ama kazanacağım çok güzel şeyler olacak. Gözüm keskin gözüm kara bu konularda ne kırgınlığımız var ise onu anlatacağız. Herkesten teselli alıyoruz herkes bizi teselli ediyor kardeşim işin çok zor allah yardımcı olsun diyor. O kadar çok teselli alıyorum ki diyorum ki ben neyin içerisine düşmüşüm diyorum” şeklinde konuştu.
“3 yıllık birikimin patlaması”
“Her yerde olduğumuz için sağımda arkadaşım ağlıyor. Bir alt kata iniyorum başka bir şeyle karşılaşıyorum. Kimse hastam ne güzel iyileşti demiyor çünkü bir sürü yük taşıyoruz” diyerek açıklamalarına devam eden Burak Seçinti şöyle konuştu: “Bu cesurluk bu ileri gitmelik 3 yılın birikimidir. Acil servislerde antidepresan kullanan çok fazla hemşire olduğu duyumları alıyoruz. Ücretle değil çalışma koşullarıyla ilgili bir durum. Özel hastane çıkışlıyım oralarda da çalışma şartları çok kötü. Bu sistem insanı sigaraya da antidepresana da intihara da sürükler. Kendimiz arşa çıkarmamız sahada korkmamız lazım birbirimize destek olmamız lazım. Tüm sağlık çalışanlarının birlikte olması lazım. Hemşireler kazanırsa herkes kazanır. Sahadaki en çok olan kazanırsa başka alanlarda da kazanımlar olur. Ne yapıp ne edip hakkımızı alacağız. Bizim de bir görev tanımımız olacak. Sahada çalışan arkadaşlar her şeye tamah etmeyelim biz çoğuz. Çok azı her zaman eler” diyerek sözlerine son verdi.
Sağlık çalışanlarından Seçinti’ye övgü seli
Çok sayıda katılımcının yer aldığı canlı yayında hemşirelerden başta olmak üzere birçok sağlık çalışanından Seçinti’ye “Kahramansın sen, hemşirelerin kralı, sesimiz olduğunuz için teşekkürler” gibi övgü cümleleri geldi. Sağlık çalışanları BSHA canlı yayınında yorumlarda, “Çok erken yaşta tükenmişlik yaşıyoruz. Her gün ağlayarak eve gidiyoruz. Hemşireler her yerde olmak istemiyor. Kendimizi değerli hissetmiyoruz. Hemşire güler ise hasta da güler. Kimse bizim patronumuz değil” şeklinde hislerini dile getirdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)