Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Ertan, kalp krizine yapılacak zamanında ve doğru müdahalenin hayat kurtaracağına dikkat çekti.
Kalp krizi, kalbi besleyen koroner damarların ani şekilde tıkanması ve bu damarların beslediği kalp kası kitlesinin kaybına yol açmasıyla gelişiyor. Hayatı tehdit eden bu tablo dünyadaki ölüm nedenleri arasında da ilk sırada yer alıyor. 10-16 Nisan Kalp Haftası nedeniyle açıklamalar yapan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Ertan, kalp krizine yapılacak zamanında ve doğru müdahalenin hayat kurtaracağına dikkat çekiyor. Doç. Dr. Çağatay Ertan, bu nedenle kalp krizi geçirdiği fark edilen hastaya ilk 2 saatte müdahale etmenin çok önemli olduğunu belirtiyor.
Toplumda görülme sıklığı yaşla birlikte artan kalp krizinin özellikle son yıllarda gençlerde de yükselme eğiliminde olması risk faktörlerinin kontrol altında tutulmasının önemini ortaya çıkarıyor. Bununla birlikte, ilk iki saat içinde müdahale edilen krizlerde hastanın yaşama şansı da yükseliyor. Hayat kurtarmanın yanında, kalp krizlerine ne kadar erken müdahale edilirse, o kadar çok kalp dokusu korunabiliyor. Zaman kaybedilmesini bağlı, hastada önemli miktarda kas dokusunun kaybedilmesi halinde ise ileride kalp yetersizliği sorunun yaşanabileceğine dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Çağatay Ertan, bu hastaların aynı zamanda ani ölümlere neden olan ritim bozukluklarına karşı da açık olduğunu söylüyor.
En önemli etken damar sertliği
Koroner arter hastalığı olarak tanımlanan kalp damarlarının plaklar nedeniyle sertleşmesinin kalp krizi oluşumunda en önemli etken olarak gösteriliyor.Doç. Dr. Çağatay Ertan, diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, aile öyküsü ve yaşlanmanın da kalp krizi için riski arttıran faktörler olduğunu söylüyor. Birden fazla risk faktörüne sahip kişilerde ise kalp krizi geçirme riski katlanarak artıyor.
Ayrıca, genç yaştaki erkeklerde kalp krizi geçirme riskinin kadınlara oranla daha yüksek olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Çağatay Ertan, "Menopoz sonrası, kadınlar için koruyuculuk sağlayan hormonların etkisinin azalmasıyla birlikte damar sertliği ve kalp krizi riski hızla artıyor ve aynı yaştaki erkeklerin riskiyle aynı seviyeye ulaşıyor. Birinci derece akrabalarından biri kalp krizi geçiren kişinin de kalp krizi riski artırıyor" diye konuşuyor.
Göğüsteki ağrı zamanla yayılıyor
Kalp krizi belirtilerinin tek başına ya da bir arada görülebiliyor. Özellikle risk altındaki kişilerin belirtileri hissettiği anda en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Çağatay Ertan, acil müdahale gerektiren kalp krizi belirtileri konusunda şu bilgileri veriyor:
"En yaygın belirti göğüs ağrısı oluyor. Bu ağrı, hastalar tarafından genelde baskı tarzında, sıkıştırıcı veya ezici diye tarif ediliyor. Ağrının şiddeti giderek artarak göğsün sol yanına, çenenin altına, sol omuz, sol kol, sırt ve mide bölgesine yayılabiliyor. Ağrı ile birlikte nefes darlığı varlığı da bir başka kalp krizi belirtisi oluyor. Genellikle kalp kasılmasının bozulmasına bağlı, kanın akciğerlerde birikmesiyle ortaya çıkıyor. Bunun yanında terleme, halsizlik, bulantı, kusma ve çarpıntı da kalp krizi belirtisi olabiliyor." Doç. Dr. Çağatay Ertan, "Özellikle risk faktörlerine sahip kişilerin yeni ortaya çıkmış göğüs ağrısını ciddiye almalılar" diyor.
Sessiz krizlerinin en önemli nedeni diyabet
Kalp krizi, ciddi belirtiler gösterebildiği gibi zaman zaman sesiz bir seyir de izleyebiliyor. Günün herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkan sessiz kalp krizlerinin, mide bulantısı, halsizlik ya da soğuk terleme gibi belirtileri genellikle fark edilmiyor. Tüm kalp krizi vakalarının dörtte birinin sessiz ve herhangi bir ağrı olmaksızın ortaya çıktığına dikkat çeken Doç. Dr. Çağatay Ertan, özellikle ileri yaştaki hastalarda, diyabetli kişilerde ve kalp nakli alıcılarında kalp krizinin ağrıya yol açmadan meydana geldiğini söylüyor. Bu hastalarda kalp krizi tesadüfen EKG çekilmesi tanınıyor.
Önce sigarayı bırakın
Kalp krizleri için asıl önemli noktanın risk faktörlerini kontrol ederek krizin ortaya çıkmadan engellemek olduğunu belirten Doç. Dr. Çağatay Ertan, "Risk faktörlerinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da kontrol altında tutulabilir. Ancak sigara, tamamen ortadan kaldırılabilen tek faktör. Bu nedenle herkesin, ama özellikle diğer risk faktörlerine sahip bireylerin sigarayı bırakmaları gerekiyor" diye konuşuyor.
Kalp krizi riskini azaltmak için düzenli aralıklarla sağlık kontrolü yaptırılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Çağatay Ertan, riski azaltılması için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor. "Kolesterol düzeyinin optimum seviyede tutulması, düzenli egzersiz ve spor yapılması, sigaranın bırakılması, sağlıklı ve düzenli beslenmeye özen gösterilmesi, fazla kiloların verilmesi ve diyabet hastalarının kan şekerinin kontrol altında tutulması önem taşıyor."
İHA