Pozitif hastaların tedavi ve bakım süreçlerinde aktif rol oynayan hemşireler, stres ve tükenmişlik sendromu yaşıyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Biimleri Fakültesi Hemşirelik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selma Doğan, 12 Mayıs Hemşireler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Covid-19 pandemisinde hemşireliğin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Mücadelenin en ön safında hemşireler yer alıyor”
Bir yılı aşkın süredir tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisinin bütün sektörleri etkilemekle birlikte en fazla sağlık hizmetlerinin yükünü arttırdığını kaydeden Prof. Dr. Selma Doğan, “Bu süreçte sağlık çalışanları büyük bir özveri ile bugüne kadar çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Covid-19 pandemisi ile mücadelede en ön safta görev alan sağlık çalışanlarının başında ise hemşireler gelmektedir. Toplumun sağlığının korunması, geliştirilmesi ve sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde yaşamsal bir rolü olan hemşireler, Covid-19 pandemisine karşı yürütülen savaşta ön saflarda kendileri ve yakınlarının sağlığını riske ederek, yoğun bir çalışma temposu içinde büyük bir özveri ile 24 saat kesintisiz hizmet vermektedir. Hemşireler Covid-19 hastalarının bu en zor dönemlerinde, en yakın mesafede her türlü sağlık bakım gereksinimlerini karşılamak için büyük bir gayret göstermektedirler.” dedi.
“2020 Yılı Dünya Hemşireler Yılı olarak ilan edildi”
Prof. Dr. Selma Doğan, “Sağlık bakım ekibinin yarıdan fazlasını oluşturan hemşireler Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Hemşireler Konseyi tarafından “sağlık hizmetlerinin niteliğini arttırmada en önemli insan gücü” olarak tanımlanmış ve geçtiğimiz 2020 yılını “Dünya Hemşireler Yılı” olarak ilan edilmiştir.” dedi.
“Toplum sağlığının korunmasında ve tedavi süreçlerinde görev alıyorlar”
Hemşirelerin dünya genelinde ve ülkemizde Covid-19 pandemisi ile yürütülen olağanüstü mücadelede toplumun sağlığına kavuşması için her yaştan bireyin gerek Covid -19’dan korunması gerekse Covid-19 pozitif bireylerin tedavi ve bakım süreçlerinde aktif olarak görev aldığını belirten Prof. Dr. Selma Doğan, şunları söyledi: “Hemşireler Covid-19 ile mücadelede aile sağlığı merkezleri, okullar, iş yerleri, huzurevleri gibi kurumlarda her yaş grubundan bireylere koruyucu hizmetler kapsamında, Covid 19 ve korunmaya yönelik toplum eğitimleri, sürveyans çalışmaları, aşılama, sanitasyon ve sosyal izolasyon uygulamaları, ev ziyaretleri, evde bakım hizmetleri verdikleri gibi hastanelerde hastalarının servis ve yoğun bakım ünitelerinde temel ve ileri düzey tedavi ve bakımlarını kesintisiz olarak yerine getirmektedirler.”
“Hemşirelik mesleğinin önemi anlaşıldı”
Covid-19 pandemisi ile gerek uluslararası gerekse de ulusal platformda hemşirelik mesleğinin ve hemşirelik bakımının öneminin yeniden gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Selma Doğan, “Diğer insanların birbirinden kaçtığı, birbirine yaklaşamadığı ve dokunamadığı pandemi günlerinde hemşireler hastaların en yakınındaki en büyük destekleyicileri olmuşlardır.” dedi.
“Hemşireler önemli sorunlarla yüzleşiyor”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Yönetici Yardımcısı Fatma Kartaloğlu Agay ise pandemi sürecinde en ön safhalarda yer alan hemşirelerin önemli sorunlarla karşı karşıya geldiklerini söyledi. “Hemşireler, halk sağlığını koruyucu, tedavi edici, eğitici, destekleyici, liderlik edici ve strateji geliştirici rollerini tüm rolleri ile multidisipliner ekibin en önemli üyelerinden biri olarak görev aldı” diyen Fatma Kartaloğlu Agay, bu süreçte acil servis hemşireliği, yoğun bakım hemşireliği, enfeksiyon kontrol hemşireliği, iş yeri hemşireliği, servis hemşireliği gibi branşlaşmış hemşirelik alanlarının öneminin anlaşıldığını kaydetti.
Fatma Kartaloğlu Agay, “Pandemi sürecinde hemşireler kişisel koruyucu ekipman kullanımından izolasyon uygulamasına, el hijyeni uygulamalarından hijyen kurallarına kadar birçok önlem standardının uygulanmasında hemşireler hem rol model hem de eğitici olarak görev aldı.” diye konuştu. Agay, salgının başından itibaren virüsün mekanizmasıyla ilgili yeterli bilgi olmaması, hastalığın bilinen tedavisinin olmaması, bakımından sorumlu oldukları hastaları kaybetmeleri, hastalığı aile üyelerine ve yakınlarına bulaştırma korkusu, tüm sağlık çalışanları ile hemşirelerin de yüzleştiği en önemli sorunlar arasında yer aldığını ifade etti.
“İş yoğunluğundan bunalan hemşireler stres yaşıyor”
ABD Hemşireler Derneği’nin ülkedeki hemşirelerin yüzde 51’inin salgın sürecinde iş yoğunluğundan bunaldığını, ülkedeki sağlık çalışanlarının yüzde 93’ünün stres yaşadığını ve yüzde 76’sının yorgunluk ve tükenmişlik hissettiğini bildirdiğini açıkladığını söyledi.
“Tükenmişlik hemşirelik alanında çok daha sık ortaya çıkıyor”
Ülkemizdeki hemşirelerin de aynı kaygıları yaşadığını belirten Fatma Kartaloğlu Agay, “Hayat kurtarmanın yanında, insancıl olma, bakım verici olma, şefkatli olma gibi rollerin de verildiği hemşirelik alanında tükenmişlik çok daha sık ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Bu noktada kurumların tükenmişlik ve yetersizlik duygularını önleyici stratejiler geliştirmesi sağlık bakımının devamlılığının sağlanması ve hemşire açığının engellenmesi açsından hayatidir. Hemşirelerin ikincil travmalardan korunması, çalışma alanlarında iş yükü planlamalarının uygun yapılması, rol karmaşalarını engelleyici önlemler alınması ve iyi uygulama örneklerinin takdir görmesi hemşirelerin psikolojik olarak etkilenmesini engellemede fayda sağlayacaktır.” diye konuştu.
“Hemşirelere güvenli bir çalışma ortamı sunuyoruz”
Pandemi sürecinde ilk vakanın bildirimi ve riskin tespitinden itibaren hemşirelerin ilgili süreci sürdürebilmeleri adına NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nde yapılan çalışmalardan da bahseden Agay, “Çalışma alanlarının belirlenmesi, mesai saatlerinin iş yükleri boyutunda düzenlenmesi, yeterli kişisel koruyucu ekipmana ulaşım, riskli aile üyeleri bulunanlar için konaklama alanı, birimler arası rotasyon uygulamaları, düzenli geri bildirimler yaparak tüm sağlık çalışanlarımızı bulaşa yönelik koruma altına aldık. Düzenli online toplantılar ve eğitimler ile salgın yönetimine ilişkin geri bildirimlerde bulunarak. Pandemi ekiplerimiz için grup ve bireysel düzeyde Psikoterapiler düzenleyerek kaygılarının önüne geçmeye çalıştık. Salgının başlangıç evresinden itibaren Sağlık Bakanlığı’nın rehberliği doğrultusunda Üsküdar Üniversitesi ile müşterek çalışmalar yapılmış olup, laboratuvarda PCR çalışılarak yerinde ve hızlı testlerin yapılması, hemşirelere ulaşılabilirlik ve zamanın yanında güvenli bir çalışma ortamı sunmuştur.” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)