Uzman Psikolog Özge Genlik, "İkili ilişkilerinizde, kariyer yaşamınızda, çocuklarınızla, arkadaşlarınızla deneyimlediğiniz sorun olarak nitelendirmeyi seçtiğiniz herşey size birşey anlatmaya, farkına varmanız gereken bir niteliğinizi hatırlatmaya çalışan ve atalarınızdan miras aldığınız travmatik izlerin şifalanması için birer alarm sinyaldir" dedi.
Bilimsel araştırmalara göre "epigenetik" etkisi ile stres faktörü ve travma oluştuğunda DNA metilasyonunda sonraki nesillere aktarılabilecek değişimler meydana geldiğini anlatan Uzman Psikolog Özge Genlik, "Epigenetik etkisi ile tüm olumlu olmayan yaşanmışlıkların genetik olarak bizlerin hücrelerine kaydolduğunu söylemektedir. Belki de bugüne değin hiç tanımadığınız yıllar önce vefat etmiş bir akrabanızın travmalarının çözümlenmesi için siz nefes alma ile ilgili problemler , panik bozukluk, akciğer rahatsızlıkları gibi sendromlar ile bunu ifade ediyor olabilirsiniz.Bugün deneyimlemekte olduğunuz tüm fizyolojik/psikolojik rahatsızlık durumları ve hissiyatları; genlerinizin Dünya ya göstermek, ifade etmek istediği gerçekliktir.Sağlıklı olma halini deneyimlemek istiyorsanız; en az 2 kuşak öncesi tüm aile bireyleri hakkında bilgi sahibi olmayı araştırarak sürekli tekrarlayan döngüyü bulun, bunun için yeniden doğmaya niyet etmeniz gerekmektedir" diye konuştu.
"Her insan varlığı ebeveynlerini seçerek dünya gezegeninde beden almayı tercih etmiştir. Doğum Psikolojisi alanında yapılan araştırmalar göstermektedir ki; anne karnında geçirdiğimiz tüm süreç, yaşamımızdaki seçimlerimiz ve kim olduğumuz hakkında oldukça büyük bir öneme sahiptir" diyen Uzman Psikolog Özge Genlik, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Anneannemiz, annemize hamile iken bizler annemizin yumurtalıklarında Dünya ya merhaba demek üzere potansiyel bir can olduğumuzu düşünecek olursak, kuşaklar boyu zihinsel-bedensel ve duygusal anlamda zengin bir miras ile doğuyoruz. Geniş ailemizin deneyimlediği travmatik izler bizlerin de duygusal, zihinsel ve bedensel hafızalarımızda kayıtlı bulunmakta ve bugünümüzü etkilemekte.
ATALARINIZDAN MİRAS OLUMLU OLMAYAN KAYITLARI DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN HAREKET EDİN
Bedensel ve zihinsel hafızamızda yer alan travmatik izlerin dönüşümü ancak bedeni hareket ettirdiğimizde dönüşmekte ve şifalanmaktadır. Beden; zihnin somut hali olduğu için bedende gerçekleştireceğiniz minik bir değişim zihinde büyük bir açılıma vesile olmaktadır. Geçmişin bilgisi her an her yerde mevcuttur. Geçmişi dönüştürmek için; geçmiş zaman -şimdiki zaman -gelecek zaman olarak nitelendirmeyi seçtiğimiz zaman realitesinin her an şimdi de var olduğunu ancak travmatik izlerimizin kayıtlı olduğu sürüngen beynimiz üzerine çalışarak gerçekleştirebiliriz. Bunun için de bedenimiz üzerine farkındalığımızı arttırmak, eklemlerimizde ve bedenimizdeki fasya bağ dokusunda izleri bulunan travmatik kayıtları dönüştürmek için düzenli ve bilinçli olarak bedeninizi hareket ettirmeyi tercih edin. Yoga terapi uygulamalarını düzenli gerçekleştirmek oldukça yararlı olacaktır.
GÜVENLE İFADE EDİN
Beynimizin muhakeme merkezi pre-frontal korteks ise bizleri akılcı ve analitik düşünmeye sevk eden bölümüdür ve beynin limbik sistemi ile sürüngen beynin hikayesidir. Bu bağlamda bedeni hareket ettirirken eş zamanlı olarak duyguları/ hissiyatları da dile getirmek beynimizin limbik sistemi olan duygularımızın ana merkezini dönüştürecektir. Bir olayı anlatırken o olaya yönelik "tanık" konumuna geçmek ve olayın bedende hangi duyguları uyandırdığına gözlemci olmayı seçerek uygulanan düzenli bilinçli farkındalık çalışmaları ve meditasyon uygulamaları ile beyin yarımküreleri dengeli çalışırken beyin dalgaları düşerek alfa ve teta frekans aralığında titreştiğinde iyileşme gerçekleşmekte aynı zamanda benliğimizin merkezi olan kalbimizin hareketleri de yavaşlayarak sağlıklı olma halimizi desteklemektedir.
ZİHİNDE CANLANDIRMA/İMAJİNASYON
İmajinasyon; bilinçdışı zihin ile kurulan iletişimdir. Zihinlerimiz hayal edilen ile gerçek olan arasındaki ayrımı yapamamaktadır. Dolayısı ile bir olayı, durumu mümkün olabilen tüm detayları ile zihinde canlandırmak beyin nöronları arasındaki kurduğu iletişim bağlarını da yeniden düzenleyecektir. İnsan beyni; esnek ve sürekli değişim kapasitesi olan bir organdır. Yeni nöral yolların oluşabilmesi odaklanılmış dikkat ile sürekli tekrar yapmaktan geçmektedir. Travmatik izlerin deneyimlettiği duyguların yerine olumlu duygulanımlar uyandıracak deneyimlerin zihinde odaklanılmış dikkat ve düzenli tekrar ile imgelenmesi sağlıklı olma halini desteklemektedir."
İHA