İsviçre'deki Türk Sivil Kuruluşları (STK) ,başkent Bern'de gerçekleştirilen gösteri sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan pankartı kınadı.
İsviçre Türk Toplumu (İTT), Dünya Türk İş Konseyi (DTİK), Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), İsviçre Türk Diyanet Vakfı (İTDV), Müstakil Sanayiciler ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Beyazay Derneği, Türk İsviçre Seyahat Acentaları (TİSAB) ortak bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan pankartın kınandığı açıklamada, "İsviçre'nin başkenti Bern şehir merkezi parlamento meydanında 25 Mart 2017 Cumartesi günü SP Schweiz, Grüne Schweiz, Medico International Schweiz, SolidaritéS ve Solifonds. Schweizerische Gewerkschaftsbund, Terre des Hommes Schweiz, Schweiz ohne Armee ve 30'a yakın İsviçreli yerel sivil toplum kuruluşu ile Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütleri listesinde yer alan terör örgütü PKK üye ve yandaşlarınca gerçekleştirilen sözde özgürlük ve barış mitingi, amacının tam aksine Türkiye halkının seçtiği ve tüm dünya tarafından demokratik yollarla yapıldığı kabul edilmiş seçimlerle, seçilerek görev başına getirilmiş Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı alenen hedef göstererek, "Erdoğan'ı öldürün" şeklinde şiddeti ve ayrımcılığı teşvik eden skandal bir mitinge dönüştürülmüştür" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Söz konusu miting alanında, terör örgütünün sembol ve simgelerini taşıyan pankartlar ile elebaşının resimlerinin açılması, İsviçre'de yaşayan Türk toplumunu telafisi mümkün olmayacak şekilde derinden üzmüştür. Yaşamakta olduğumuz İsviçre için utanç sebebi olarak algılanmıştır. Bizler yaşadığımız ülke olan İsviçre ile her ortamda gurur duyduk, demokrasi, insan hakları ve şiddete karşı diyaloğun desteklenmesi değerlerini benimseyip tanıttık. Şiddeti teşvik eden bu üslubun İsviçre makamlarınca engellenmemesi Türk toplumunda korku ve endişeye sebep olmuştur. PKK terör örgütünün bu tür gösterilerinin artık "barışçıl gösteri" niteliği taşımadığı açıkça görülmektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu skandal olayla ilgili İsviçre makamlarından beklentimiz, suç teşkil eden bu tür eylemlerin tespit edilerek hukuki gereğinin yapılması, adalet önüne çıkartılması ve hak ettikleri cezaya çarptırılmalarıdır. Ayrıca bundan sonra bu ve buna benzer olayların yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını Türk Toplumu olarak arzu ediyoruz".
İHA