TÜİK verilerine göre, kaba boşanma hızı en yüksek olan il İzmir iken, uzmanlar bu durumu İzmir'de toplum baskısının olmaması, çalışan kadın sayısının fazla olması ve sosyal medya furyasına bağlıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İzmir Bölge Müdürlüğü verilerine göre, kaba boşanma hızının (Her bin nüfus başına düşen boşanma sayısı) en yüksek olduğu il yine İzmir oldu. 2016 yılı verilerine göre evlenen çiftlerin sayısı bir önceki yıla göre 0,4 azalarak 32 bin 354 iken, boşanan çiftlerin sayısı 11 bin 49 oldu. Verilere göre İzmir'de boşanmaların yüzde 38'i evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşti. Kaba boşanma hızında binde 2,63 oranda olan İzmir'i, binde 2,55 ile Muğla, binde 2,46 ile Antalya izledi.
Boşanma en düşük Hakkari ve Şırnak'ta
Kaba boşanma hızının en düşük olduğu iller ise binde 0,15 ile Hakkari ve Şırnak oldu. Bu illeri binde 0,23 ile Siirt, binde 0,25 ile Muş izledi.
Doğu ve batı kültürü etkili
Uzman Psikolog ve Aile Terapisti Didem Turgut Çönkü, İzmir'in göç alan kozmopolit bir kent olduğunu bunu sadece İzmirlilerle ilgili olmadığını hatırlatarak, doğu ve batı kültürünün boşanmalarda belirgin olarak etkili olduğunu söyledi.
"İzmir'de toplum baskısı daha az"
İzmir halkının bakış açısına göre toplumsal olarak boşanmaya antipatik bakılmadığına işaret eden Didem Turgut Çönkü, "İzmir'de toplum baskısı bu konuda daha az. Diğer Anadolu kesimine baktığınızda elbette ki evliliklerde sıkıntıları herkes yaşıyor. Ama boşanma biraz daha aile ve toplum onayı ile ilgili olan bir şey. Sadece iki kişinin kararı değil, ki çiftlerden erkek ya da kadın fark etmez boşanmak istediğinde bunda aile onayının çok önemi oluyor. İzmir'de bu onay daha yoğun olarak verilebiliyor. Aileler çocuklarının mutsuz olduğunu gördüklerinde bitirebileceklerine dair bir onay veriyor. Bu batı kültüründen de kaynaklı olan bir şey bunu yoğun olarak görüyoruz" dedi.
"Çalışan kadın sayısı daha çok"
İzmir'de çalışan kadın sayısının da oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Çönkü, "Boşanmaların fazla olmasında kadının ekonomik özgürlüğünü kazanmasının da çok önemi var. Kadının ekonomik özgürlüğü tek başına hayatını idame ettirebilmesi de demek, ki eğer çocuğu varsa çocuğuna bakabilmesi de demek. Dolayısıyla kadının maddi açıdan kendi ayakları üzerinde durması, ekonomik anlamda bağımlı bir hayattan çıkması demek. İzmir'de çalışan kadın sayısının çok olduğunu biliyoruz bu da bir gerekçe olarak görülebilir" diye konuştu.
"Evlenmeden önce de evlilik terapistine gidilmeli"
Genel olarak boşanmaların temel sebebinin sevgi, saygı ve güven bağından herhangi birinin zedelenmesi olduğunu aktaran Uzman Psikolog ve Aile Terapisti Didem Turgut Çönkü, evlenecek çiftlere uzman olarak da tavsiyede bulundu. Çönkü, "Sadece evlilikte boşanma sürecine girildiğinde değil, evlilik öncesinde de danışmanlık alınması gerekiyor. Nasıl ki evlenmeden önce sağlık raporu, kan testi gibi şeyleri yaptırıyorsanız evlilik öncesi de uzmanlardan danışmanlık alınırsa, en azından evlilikte görülecek sıkıntılarla ilgili ön bilgilendirme olabiliyor. Bu çok önemli bir şey bunun dışında evlilikle sıkıntılar olabilir. Benim uzman olarak gördüğüm özellikle evlilik terapistlerine yumurta kapıya gelindiğinde gidilmesidir. Aslında evlilik öncesinde danışmanla birlikte evlilikte herhangi bir aksama görülürse kimsenin evlilik uzmanına, psikologa gitmekten geri durmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Sosyal medya dolaylı olarak çiftleri etkiliyor"
Boşanmalarda sosyal medyanın da dolaylı etkisi olduğunun altını çizen Didem Turgut Çönkü, şunları söyledi:
"Teknolojik açıdan zenginleştikçe, değer açısından biraz fakirleşiyoruz. En azından yüz yüze iletişim konusunda daha çok çaba sarf etmeliyiz. Artık öyle bir hale geldi ki eşimizle sosyal medya üzerinden haberleşecek, internet üzerinde mesajlaşarak iletişim kuracak haldeyiz. Eşlerin birbirleriyle yüz yüze iletişimi azalıyor, seanslarda bunu görüyoruz. Çünkü zaten insanlar günlerin çoğunu iş yerinde geçiriyorlar. Eve geldiklerinde çocukları varsa okul hazırlıkları vs. ile uğraştıklarından birbirlerine ayıracak yarım saat, en fazla bir saat vakitleri kalıyor. Ama bunda da sosyal medya ile aslında sanal dünyada kendileri ile baş başa kalmayı tercih ediyorlar. Hal böyle olunca sosyal medya da dolaylı olarak çiftleri etkiliyor."
İzmirli vatandaşlar değerlendirdi
İzmirliler ise boşanmaların fazla olmasının aile baskısı olmaması, sosyal medya, yüz yüze iletişim sorunu ve ekonomiye bağladı.Üniversite öğrencisi Batuhan Menli, "İnsanların birbiriyle olan görüşme sıklığı büyük şehirlerde azalıyor. Trafik, iş şartları gibi durumlar birlikte vakit geçirmeyi azalttığı için insanlar birbirini daha az tolare eder hale geliyor. Stres arttığı için anlaşmazlıklar artabiliyor. Bunun yanı sıra sosyal medyada etkiliyor. İnsanlar kendi zihinlerde canlandırmadıkları şeyleri orada görerek başkalarından etkilenebiliyor. Sosyal medyaya bakıp "Böyle durumlar da varmış, bende niye yok" diye düşünüp, ikili ilişkilerde kendilerini kıyaslamaya tabi tutabiliyorlar" dedi.
"İzmir sosyal yaşamı çok seven bir il"
İzmirli 58 yaşındaki bir vatandaş da çok kolay evlenilip çok kolay boşanıldığını ifade ederek, "Birincisi boşanmaları ekonomiye bağlıyorum. İkincisi de birbirlerini çok iyi tanımadan en kısa sürede evlilik yapıyorlar ve sonra da boşanıyorlar. Türkiye'yi baz alırsak İzmir, sosyal yaşamı çok seven bir il. Sosyal yaşamdan dolayı burada boşanmalar daha fazla yaşanıyor. Gezmek, tozmak, eğlenmek, yemek, içmek var. Başka yerlerde de var ama İzmir kadar değil. Ayrıca bizler fedakarlık yapıp evliliği ömür boyu götürmeye çalışırsın, hele bir de arada çocuk varsa onu devam edip götürmek zorundasın. Şimdi ki gençlerin hiç umurunda değil ki hayatı toz pembe görüyorlar" ifadelerini kullandı.
"İzmirli kadınların özgürlüğü var"
Boşanmaları ailelerin onayının da etkilediğini dile getiren bir diğer vatandaş da şunları söyledi:
"İzmir'in kadınları rahat olduğu için, özgürlüğü var ve çoğunlukla herkes çalışıyor. Benim de kızım ayrıldı ve ben onayladım. Anlaşamadı, 17 senelik evliydi. Ben de annesi olarak karşı çıkmadım. Nasıl istersen öyle yap, dedim."
İHA