İzmir'de 15 dakikada sonuç veren erken tanı kiti geliştirildi.

İzmir'de bir biyoteknoloji firması tarafından geliştirilen erken tanı kiti yaklaşık 15 dakikada sonuç veriyor.

Konuya ilişkin açıklama yapan TÜRKLAB A.Ş. Genel Müdürü Kartal Yağlıdere, dünyada mevcut olarak kullanılan tanı kitlerine kıyasla daha güvenilir bir metot uyguladıklarını belirtti. Yağlıdere, "Yaklaşık 25 yıldır bir çok hastalığın erken tanısında kullanılan tanı kitleri üretimi yapıyoruz. Koronavirüsün dünyada yaygınlaşması sebebiyle de bu hastalığa yönelik bir erken tanı kiti geliştirdik. Bu bağlamda TÜBİTAK'a sunduğumuz projemiz onaylandı. Şu an dünyada kullanılan mevcut tanı kitlerinin bir üst modeli olan, çok daha güvenilir ve çok daha hızlı bir şekilde sonuç veren kitlerin üretimini planlıyoruz. Yaklaşık 100 kat daha hassas ve özgül bir test ortaya çıkıyor. Şu an dünyada halihazırda kullanılan ve büyük çoğunluğu Çin'den gelen tanı kitlerinden farklı olarak üreteceğimiz kitler daha güvenilir bir metotdadır. Maliyetleri hususunda da birbirlerine yakın olacaklar ancak çok daha güvenilir bir test olarak ortaya çıktığında dünyanın tercih edeceği yeni yöntem bu olacaktır" dedi.

TÜRKLAB A.Ş. Satış ve İş Geliştirme Müdürü Berna Demirkaya Akgültaş, sadece tek bir test tipi değil bir çok tip üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Akgültaş, "Üzerinde aylarca çalıştığımız ürünümüzü en kısa zamanda pazara sunabileceğimizden dolayı son derece mutluyum. Projemizin TÜBİTAK desteğini almış olmasından dolayı da ayrıca gururluyum. Biz firma olarak koronavirüs hastalığının teşhisinde tek bir test tipi için değil, pek çok test tipi üzerinde çalışıyoruz. Son çıkardığımız ve TÜBİTAK tarafından onaylanan bu ürünümüz bunlardan yalnızca bir tanesi. Diğer ürünler üzerinden çalışmalarımız da devam ediyor. Fakat hızlı teşhis kitlerine odaklanacak olursak sosyoekonomik anlamda gerçekten etki oluşturacak bir üründür. Bir Türk üretici firmasının bunu kendi ülkesinde üretip kendi pazarına sunuyor olması ithalatın üzerindeki yükü ciddi anlamda hafifletecektir. Dünyaya da Türkiye'den sunuluyor olması ve iyi bir kalitede sunuluyor olması, daha önce denenmeyen bir metotla sunuluyor olması ülke olarak hem ekonomik anlamda hem de itibar anlamında avantajımızdır" sözlerine yer verdi.

Üretilen testlerdeki antikor ve antijenlerin ülkemizde üretilmesinin ardından tamamen yerli ve milli bir ürün üretilebileceğinin altını çizen TÜRKLAB AR-GE Koordinatörü Ilgın Öztürk, "Koronavirüs ile ilgili hızlı bir çalışma içerisine girdik ve TÜBİTAK tarafından da desteklendik. İmonafiltrasyon temelli kasetlerimizi de umarız 6 ay içerisinde piyasaya sunacağız. Öncelikle yurt içi pazara, ardından da tüm dünyaya bu testlerimizi tanıtmak istiyoruz. Bu testlerdeki en kısıtlayıcı etkenlerden bahsetmek istiyorum. Testlerimizde mümkün olduğunca yerli malına önem gösteriyoruz ancak testlerde kullanılan antikorlar ve antijenlerin yurt içinde üretilmesiyle birlikte ancak tamamen yerli ve milli testlere ulaşmayı hedefliyoruz. Antikor ve antijenler ne yazık ki sadece yurt dışında üretiliyor. Bu da kısıtlayıcı bir etken olmakta. Bu sebeple bu antikor ve antijenlerin ülkemizde üretilmesi gerekmektedir. Bu hususta da girişimlerimiz ve projelerimiz olacaktır" diye konuştu.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Önerge Kabul Edilseydi Doktor Maaşları Ne Kadar Artacaktı?
Aile Hekimliği 20 Yılda Sağlıklı Bir İ̇şleyişe Kavuşamadı
Bronşektazi Hastalarına Önemli Uyarı
Protein Tozlarında Ağır Metal Riski !
Sağlıkta Çetelerin Olmadığı Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün