Kadınlar ve erkekler arasında pek çok fiziksel ve duygusal farklılıklar olduğunu belirten Psikolog Barış Gürkaş, konunun depresyon olunca bu farklılıkların büyük önem kazandığını söyledi.
Psikolog Barış Gürkaş, "Cinsiyet farklılıklarını bu rahatsızlıkla birlikte anlamak en etkili tedaviyi bulmak için anahtar rol oynamaktadır. Bu durum psikolog desteği almanın da cinsiyete göre farklılaştığını bize göstermektedir" dedi.
Gürkaş, hem kadınlar hem erkekler için en yaygın farklılıkları şöyle sıraladı:
" 1- Depresyon Kadınlarda Daha Yaygındır
Kadınlar ergenliğin başından yetişkinliğe kadar erkeklerin yaşadığının iki katı kadar depresyon yaşarlar. Dünyadaki tüm kadınların yüzde 21,3'ü hayat boyu majör depresif bozukluk tekrarı yaşarken, erkeklerde bu oran yalnızca yüzde 12,7'dir. Mevcut durumda kadınların depresyona neden erkeklerden daha fazla maruz kaldığını açıklayan sağlam bir kanıt yok. Yine de depresyonun ciddi ölçüde genetik faktörlere, kimyasal yapıya, sosyal statüye, ilişkilere ve hayattaki acımasız olaylara bağlı olduğu sonucuna varılabilir.
2-Kadınların Bazı Şeyleri İçine Atması Daha Olasıdır
Kadınlar depresyonla başa çıkarken, duygularını içine atmaya ve duyguları üzerine derinlemesine düşünmeye eğilimlidirler. Duygularına karşı, negatif hisleri ve davranışları hakkında tekrar ve tekrar düşünmeye karşı, negatif iç konuşmayla ilgilenmeye karşı, sebepsiz yere ağlamaya karşı ve sık sık kendilerini suçlamaya daha duyarlı hale gelirler. Bu tip bir başa çıkma çabası sıklıkla semptomları daha da kötü hale getirir ve majör depresif bozukluk duygularında daha derin bir düşüşle sonuçlanır.
3- Erkeklerin İlaç Kullanımını Suiistimal Etmeleri Daha Olasıdır
Erkekler çoğunlukla bağımlılıklarını dışa vurarak onlarla baş ederler. Bu kendi kendine ilaç tedavisi uygulama girişimiyle alkolün ve diğer maddelerin kötüye kullanımını içerebilir. Depresyon sıklıkla maddeyi kötüye kullanma bağımlılığıyla teşvik edilir. Alkol ve maddeyi kötüye kullanan kişilerde depresyon çok yaygın bir semptom olarak kendini gösterir ve hem bağımlılık hem de depresyondan mustarip insanlarda her sorun için ayrı tedavi uygulamak önemlidir.
4-Stresli Olaylar Sıklıkla Kadınlarda Depresyona Yol Açar
Kadınlar çok stresli bir olay yaşadıklarında, genelde bununla baş ederken erkeklere göre daha zor zamanlar geçirirler ve bu da onları depresif olma durumuna iter. Bir aile üyesinin ölümü, travmatik bir kaza, işini kaybetme, zor bir ilişki ve diğer travmatik olaylar sonucu yaşadıkları duyguların saldırısına uğrarlar ve bu durum kadınların negatif tepkiler vermesine yol açar ve bu durum da sıklıkla majör depresif bozuklukla sonuçlanır.
5-Erkekler Genelde Semptomları Saklamak Konusunda Daha İyidir
Kadınlardaki depresyon semptom ve işaretlerini ayırt etmek genellikle erkeklere göre daha kolaydır. Bu nedenle, kadınların istatistiklerde üst sıralarda olmasının nedeni olacak şekilde kadınlara erkeklere oranla daha çok depresyon tanısı konulmaktadır. Asıl fark erkekler duyguları hakkında ser verip sır vermemeye eğilimli olup işaretleri göz ardı etmeyi daha kolay bulurken kadınların duygularını seslendirmeye ve tedavi arayışında daha etkin olmaya eğilimli olmasıdır.
6- Kadınlar ve Erkekler Psikiyatri ve Psikolog Desteğine Farklı Yanıt Veriyor
Kadınların da erkeklerin de depresyonun üstesinden gelebilmesi için sürekli yeni ilaçlar geliştiriliyor. Cinsiyet faktörünün antidepresan tedavisine yanıt vermede etkisine bakıldığındaysa kadınların tedaviye açık ara daha iyi yanıt verdiği ortaya çıkmıştır.
Kadınların yeni ilaçlara daha olumlu yanıt vermeye eğilimli olduğu gerçeğinin yanında kadınlar tedavi olmaya da daha isteklidirler. Erkeklerse daha çok bir problem olduğunu inkâr etmeye ve tedaviden kaçınmaya meyillidirler. Bu sebeple de ne bir psikolog desteği almak isterler ne de ilaç desteği.
Depresyon tedavisinde cinsiyet farklılıkları konusu kadınlarda ve erkeklerde depresyona nasıl tanı koyulacağını ve depresyonun nasıl tedavi edileceğini anlamak açısından büyük önem arz ediyor.
Doğru tedaviyle, iyi bir psikolog desteğiyle depresyon yönetilebilir ve depresyon teşhisi koyulan kişiler hastalığın en kötü etkilerinden korunmuş olur."
İHA