Genellikle ilerleyen yaşla birlikte görüldüğü düşünülen katarakt hastalığı, erken yaşta da ortaya çıkabiliyor. Buğulu bir camın arkasından bakıldığı hissine neden olan hastalık, kısa sürede tedavi edilmediği takdirde görme kaybına neden olabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Abdullah Özkırış, katarakt hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Enfeksiyon ve bazı ilaçlar katarakta neden olabilir
Katarakt hastalığı, göz bebeğinin arkasındaki görmeyi sağlayan doğal merceğin saydamlığını kaybederek matlaşması sonucu ortaya çıkmaktadır. Göz merceğinin anatomik yapısında kataraktın üç tipi bulunmaktadır. Gözün çekirdeğinden başlayan tipine "nükleer katarakt', korteksten başlayana "kortikal katarakt', göz merceğinin zarından başlayana ise "kapsüler katarakt" denir. Katarakt, çıkış türüne göre ise ikiye ayrılır. Doğumsal katarakt doğumdan itibaren görülen, lensin tek veya çift taraflı saydamlığını kaybetmesi ve opaklaşmasıdır. Annenin gebelik sırasında geçirdiği enfeksiyonlara ya da kullanılan ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkan doğumsal katarakt, bazen hiçbir nedene bağlı olmayabilir. Yaşlılık kataraktı ise 50-60 yaş üzerindeki hastalarda görmenin giderek azalmasıyla kendini belli eder.
Diyabet hastalarında katarakt hızlı ilerliyor
Kataraktın gelişme riski diyabet hastalarında % 60 daha fazladır. Bu hasta grubunda hızlı ilerleyen katarakt, 30'lu ya da 40'lı yaşlarda da önemli bir göz sorunu haline gelebilir. Ayrıca gözün uvea bölgesinin iltihabı olan uveit hastalığının tedavisinde kullanılan steroid damlalar da katarakt oluşumu riskini arttırmaktadır. Ayrıca miyop ve Down sendromu gibi erken yaşlanmaya sebep olan hastalıklar da katarakta yol açabilmektedir. Hastalar, genelde "sisli ya da dumanlı görme" şikayetiyle göz doktoruna başvurur. Bu durum zaman içinde görmeyi önemli ölçüde bozar. Özellikle geceleri karşıdan gelen ışığın dağılmasına bağlı olarak gözlerde kamaşma, okuma zorluğu, yüzleri tanıma ve televizyon izlemede zorlanma, cisimlerin renklerini daha koyu veya donuk renkte görme, yakın gözlüğüne olan ihtiyacın azalması, düz kenarların eğik görülmesi gibi belirtiler kataraktın habercisidir.
Biyomikroskop muayene ile teşhis edilebiliyor
Katarakt, göz hastalıkları uzmanının yapacağı biyomikroskop muayene sayesinde teşhis edilir. Bu hastalığın kesin tedavisi, cerrahi müdahale ile mümkündür. Yapılan ameliyatlarda, "intrakapsüler katarakt ekstraksiyonu" ya da sıkça yapılan "ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu" teknikleri kullanılmaktadır. Ekstrakapsüler ekstraksiyonda, planlı ekstrakapsüler cerrahi (dikişli göz merceği yerleştirme ameliyatı) ve fakoemülsifikasyon (halk arasında lazerle katarakt ameliyatı, dikişsiz) yöntemleri uygulanır. Cerrahi müdahalede geç kalınmış hastalarda ise göz bebeği alanındaki beyaz renkte matür katarakt görülebilmektedir. Cerrahi müdahale ile hastanın uzak, hem uzak hem yakın ya da uzak, yakın ve orta yakın mesafenin tedavi edilmesi gibi seçenekler sunulmaktadır. Hastanın yaptığı seçime ve genel sağlık durumuna göre uygun göz içi lenslerden biri kullanılarak ameliyat gerçekleştirilir. Yüksek astigmatlarda ise özel lensler göz içine yerleştirilmektedir.
İHA